Muhtemelen bu tür olayları belirli evliya, alim, mürşidi kamil denilen insanlarda yaşadı.
Hatta peygamber Muhammedin vahiy alacağı zaman başını dizlerinin arasına aldığı, baş ağrı yaşadığı, transa girdiği söylenir.
Ve yine muhtemelen dönem dönem kendinde gözlemlediği belirli tahammülsüzlük vardı ve bu durumu insanlara hoşgörülü, affedici davranarak geçirdi huyu ve yatkınlığından dolayı.
Hatta insanların hallerine karşı olan "başarabilir" inancı, güveni, iyiliği kendisini sinirlendirmek yerine saf bir duygusallığa itti.
Yada sinir halini kontrol edebiliyor olsa bile duygusallığına, kendini helak edecek yola gidecek kadar umursuyor olmasından da bir süre uygun buluyordu.
"İnkâr edenler: Kur'an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık ve onu tane tane okuduk"." Bundan dolayı yaşayarak huzuru, güveni ve gelişiminin ilerlemesini, neden ilerlemediğini veya nasıl ilerlemesi gerektiğini çok daha iyi anlayıp imanına iman katıp, frekansını sağlamlaştırmış ve korumuştur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?