My7 haklıydı kanka; alfa tüm kuralları değiştiriyor...
Da Vinci araştırma görevimin, kendi anlatım tarzımla sunuluşudur. Kötü ve düzenlenmemiş bir yazı kullanılmıştır. Henüz okuyabildiğim kısmı atmamın sebebi kendimi şartlandırmak ve eleştiriye açık bir hale getirmektir. Detayları görmezden gelip anlatmış bulunmaktayım. Okudukça entry entry gireceğim yazıları. Kabataslak bir halde.
Dönemin Floransa'sın da doğan Vinci'nin tüm talihsizlik ve imkansızlıkar içerisin de başarılarının sebebi; aleyhine gelişmiş olaylar olduğudur. Gayrimeşru birliktelikten doğan Vinci, ailesinin noterlik mesleğinden bu sebeple sıyrılmıştır.
Yine döneminde noterliğin boş bir iş olmadığı, revaçta olunan bir meslek olduğu fikrimi belirteyim. Ki gerçekten öyledir.
Da Vinci' tek bir konuya hükmetmek yerine, ilgi yelpazesine birden fazla sanatı entegre edip çalışmalarıyla ve bitiremediği ürünlerle -daha iyi bir ustalıkla bunları bitirebileceğini düşünüp bekletmiştir.- ilgililerini
mest etmiş, büyülemiştir. Babasının ondan noter olmayacağını anlayıp daha çok sanata ilgi duyduğunu gördüğünde dostuna
yönlendirmiş küçük Vinci'yi. Dönemin rönesans Floransa'sında sahip olunabilinecekden fazla imkanı yakalayabilmiştir. Her türlü sanat türünü icra eden ustaların bulunduğu çarşı da dünya üzerinden Kumaş, Kuyumcu, heykeltraş, ressam vb ustalar
çoğalmaya başlamıştır. Ustasının hareketli duran eserlerinden feyz alan Vinci Aynı zamanda analoji bilimi ile de ilgilenmiştir. Rol yelpazesi epey geniş olan Vinci'nin sanat ve bilimi birleştirme/benzetme çabalarıda buna etkendir.
Meslektaşlarından farklı yollarla ürünleri üretmeye koyulmuştur. Bıraktığı notlardan anladığımız ters ayna yazısı kullandığıdır. Solaktır, bundan olacak ki kağıda mürekkep bulaştırmamak için buna başvurmuştur. Yazıları okunaklıdır.
Defterlerin de genellikle gördüğü yüzleri eskiz olarak kaydeden, notlar tutan birisidir. ileri de yapacağı eserler için sakladığı eskizleri o simaları hatırlayabilmek adına kaydediyordu. Fizyonomiyi ve psikolojiyi eserlerinde birşeyler
anlatabilmek adına kullanmıştır. Savaş aletlerinden, süslemelere, fabl'lardan komediye, şehir planlamalarından, kale
savunmalarına kadar dalda oynamıştır oyununu. Mimarlıkla da ilgilenmiş, planlarını çizmiştir. Açık ara bir çok dalı içinde barındıran adam dehşet bir sanat anlayışına sahiptir. Portre'lerden fazlasını yapan vinci canlı kanlı resimler çizmiştir.
bir düzleme perspektifden yansımalardan güneş ışığından uzaklıktan yararlanıp farklı boyutları temsil etmiştir.
da vinci görevi
Hayalperestlik ve bilimadamı olmanın aynı anda getirebileceği neler olabilir? Gerçekleşmeyen hayal halisünasyondan mı ibarettir yoksa. Hayır zannımca gerçekleştiremediği her hayal Vinci'yi yeni bi bilim dalına itiyor gibiydi. At heykeli yapabilmek adına at'ın anatomisini inceledi, bunu öldürüp yaptı. Bilim için inandığı kimi değerlerden kendisini mahrum bıraktı. Kimya'ya da burada bulaşan vinci denemeleri sonucunda bu hikayeyi de gerçekleştiremedi. Savaş patlak verince kullanacağı bakır'dan toplar yapmışlar. Bir işe yaradığı gibi modelini de okçular hedef talimi olarak kullanmışlardır. Her ürünün de duyguları ve canlılığı çıkartmaya çalışmış olup at heykelinde de ayınısını denemeye çalışmıştır. Sanatını mükemmel icra etmeye odaklanmış olup bu uğurda atı bile kesmiş kaslarından sinirlerinden kemiklerinden faydalanmıştır.
"Çeşmeye gidebilensu testisine uzanmaz''
Kitabi bilgiden yoksun olması, kendi kendine birşeyler üretmeye itti onu. Doğasal bir araştırmaya. İnceleme ve araştırma ruhu yüksek olan Vinci, görebildiği herşeyden ilham alıyordu. Sanata dair bir eğitim almamıştı. Matbaanın gelişimiyle birlikte kitabi bilgiye yumuşayan vinci, kitaplardan bilgi alışına başlıyordu.
''Teorik bilgiden yoksun uygulama sevdalıları,
dümeni ya da pusulası olmayan bir gemide nereye gittiklerinden asla
emin olamayan denizciler gibidirler'' sözüyle de teorik temellere tümdengelimi tercih ettiği belliydi. ''Amacım önce deneyime bakıp ardından akıl yürütmeyle bu deneyimin
neden bu şekilde gerçeklemek zorunda olduğunu göstermek,"
"Bir ağacın her yükseklik seviyesindeki tüm dalların
toplamı, altta kalan gövdenin kalınlığına eşittir,"
"Yatağının her bir aşamasında bir nehrin kollarının toplamı, eğer eşit hızda
akıyorlarsa ana yatağın genişliğine eşittir."11 Bu çıkarım günümüzde
hala "Da Vinci kuralı" olarak bilinir ve kollar ve dalların çok büyük
olmadığı durumlarda doğru olduğu kanıtlanmıştır: bir dallanma noktasının üstündeki tüm dalların kesit alanı toplamı, gövdenin ya da dallanma noktasının hemen altındaki dalın kesit alanına eşittir.'" son paragraf genellikle alıntı arkadaşlar, muhim bilgi içerdiğinden direkt kopy paste yaptım.
Kitabi bilgiden yoksun olması, kendi kendine birşeyler üretmeye itti onu. Doğasal bir araştırmaya. İnceleme ve araştırma ruhu yüksek olan Vinci, görebildiği herşeyden ilham alıyordu. Sanata dair bir eğitim almamıştı. Matbaanın gelişimiyle birlikte kitabi bilgiye yumuşayan vinci, kitaplardan bilgi alışına başlıyordu.
''Teorik bilgiden yoksun uygulama sevdalıları,
dümeni ya da pusulası olmayan bir gemide nereye gittiklerinden asla
emin olamayan denizciler gibidirler'' sözüyle de teorik temellere tümdengelimi tercih ettiği belliydi. ''Amacım önce deneyime bakıp ardından akıl yürütmeyle bu deneyimin
neden bu şekilde gerçeklemek zorunda olduğunu göstermek,"
"Bir ağacın her yükseklik seviyesindeki tüm dalların
toplamı, altta kalan gövdenin kalınlığına eşittir,"
"Yatağının her bir aşamasında bir nehrin kollarının toplamı, eğer eşit hızda
akıyorlarsa ana yatağın genişliğine eşittir."11 Bu çıkarım günümüzde
hala "Da Vinci kuralı" olarak bilinir ve kollar ve dalların çok büyük
olmadığı durumlarda doğru olduğu kanıtlanmıştır: bir dallanma noktasının üstündeki tüm dalların kesit alanı toplamı, gövdenin ya da dallanma noktasının hemen altındaki dalın kesit alanına eşittir.'" son paragraf genellikle alıntı arkadaşlar, muhim bilgi içerdiğinden direkt kopy paste yaptım.
Doğaya olan ilgisiyle, keskin gözlem gücüyle; topladığı odunlar onu her dalda oynayabilmeye itmişti. Kuşların anatomik yapısını inceleyen Vinci, her tür kuşun kendisine ait özellikler barındırdığını, kanat ve kuyruk boylarının farklı olduğunu, yusufcuk'un kanatlarının ayrıntılarını bile gözlem gücüyle keşfetmişti. Vinci tabiatı gereği üzerinde durulmayan şeylere merak salmıştı, bize önemsiz gelen şeylere. Bu da onu gerçekleri aramaya itmişti. Kuşun kanatlarının altındaki değil de, üzerindeki kavisli alandan dolayı havada asılı kalabildiğini, havanın ve suyun hareket etmese bile kanat çırpan bir kuşun süzülen bir balığın hareket etmesi ile aynı enerjiyi kullanacağını keşfediyor. Bu bilgilerinin toplamı ile insanı uçurabilecek makineler yapma hayallerine ve çalışmalarına dalsa bile yeterli olamıyor. kaldı ki 150 200 sene sonrasında bunu başarabiliyor birileri.
gözlemlemiş olduğu tek şey kuşlar değildi tabii ki, canlı tasvir etmeye çalıştığı resimlerden, heykellerden, virrivius adamından yola çıkacak olursak anatomi alanında da epey yol kat etmişti. Üniversiteden ve hastaneden doktorlarla kaynaşıp onlardan yardım alarak insana ait anatomiyi incelemeyi, eserlerinde kullanmayı şart koşmuştu kendisine. Sinir bilimine, damarlara, gözlerin ve duyuların veriyi alıp işleyişine, çevirilen verinin duyguya dönüşümüne, duyguların da fiziksel olarak nasıl bir etki oluşturacağına kadar şeyi gözlemlemiş, üzerinde çalışmıştı. Sanatla ilgilenirken, bilimle de ilgileniyor, analog olarak yardırıyodu vinci emmi.
İki temel bilimi birleştirip; dişlerin 32 tane olduğunu köklerinin yerlerini, beynin karar mekanizmasını, zihnin devinimlerini, duyguların yüzlerde oluşturduğu fizyonomik görüntüyü kaydediyor defterlerine. Etkileyici bir matematik dehası olmasa da geometriyi kullanarak çoğu soruna çözüm buluyordu. Geometri kısmına fazla değinmedim. Zaten emmimiz temel olarak bütün bilim dallarının içinden geçip çoğu şeyde öncü olduğunu verdiği meyvelerde belli etmiştir. Ama ana dehası keskin görüşüdür. Kaldıraçların ve eklemlerin benzerliği, damarların ve nehirlerin benzerliği, kalp kapakçığının tasarufu gibi analoglarla büyüleyici bir kişi olduğu açıktır. bugünlük bu kadar.
İki temel bilimi birleştirip; dişlerin 32 tane olduğunu köklerinin yerlerini, beynin karar mekanizmasını, zihnin devinimlerini, duyguların yüzlerde oluşturduğu fizyonomik görüntüyü kaydediyor defterlerine. Etkileyici bir matematik dehası olmasa da geometriyi kullanarak çoğu soruna çözüm buluyordu. Geometri kısmına fazla değinmedim. Zaten emmimiz temel olarak bütün bilim dallarının içinden geçip çoğu şeyde öncü olduğunu verdiği meyvelerde belli etmiştir. Ama ana dehası keskin görüşüdür. Kaldıraçların ve eklemlerin benzerliği, damarların ve nehirlerin benzerliği, kalp kapakçığının tasarufu gibi analoglarla büyüleyici bir kişi olduğu açıktır. bugünlük bu kadar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?