alfa olduğu/his ettiğin anı düşün. ve o ana gelene kadar alfayla ilgili düşüncelerin, inancın ve başlık okurken ki dikkatini hesapla.
birde olmadığı anı düşün. alfayla ilgili yapmadıkların, boş verdiklerin, korkuların, çekincelerini hesapla.
bu arada her kadın they call me alphayla tanışmak istemez. sistem etikete bakar.
kendin demedin mi sistemi oluşturan zaten bu etikete bakanlar diye. bunları domine etmek, her dişiyi kendine çekmek zorunda değilsin ki.
sen kendinden şüphe etmediğin, güvendiğin ve dişilerin oyunlarını görüp etkilenmediğin sürece sorun yok.
bazen bir dişinin zaafını his ederdim tamam mı? sonra o zaafı kullanırdım mesela:
dişinin dikkatini çekecek şey o an benim ortamda konuşkan olmam ve buna herkesi katarak yapmam diyelim.
bam bir an da kendimi o role sokardım. aslında bu rol, oyunculuk gibi düşün. ama kasmıyorum, içimde ki enerjiyi kullanıyorum ve keyif alıyorum.
rol kelimesi sanılanın aksine doğal bir şeydir. uyum sağlamak gibi düşün. ama sistemin atıkları bunu yaptığı zaman rol olmaktan çıkar.
rol kelimesi fransızcadır, kağıttan replikleri okuyan canlandırma yapan kişi demek.
alfa olmak da içinden geleni yapıp, ama içini bir güzel temizleyip rahat, huzurlu, bazen de düşünceli, bazen hiç bir şeyi düşünmeyecek kadar o saniyeye odaklanmış bir tip.
rol yap demiyorum tarif ediyorum.
kelimelerin anlamları, önceden bildiklerine benzemiyor olabilir karıştırma.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?