Gerçekliğiniz ve ışığınızın peşinden koşarken, istediğini alacaksın.
Yani öğrendiğin şeyler sana geri çekilmeyi, durmayi verebilir fakat günün sonunda tek yapman gereken tüm bunlar içinde en gerçekçi, en ışıklı yolu seçersin.
İlerlemenin şartı budur.
Şanslıysan, bilinçaltın bilmediğimiz -kardeşlik biliyor- sebeplerle çok sikilmediyse, hayat seni çok hızlı ulaştırabilir bu yönlerinle.
Zaten şans diye bir şey de yoktur.
Her şeyi tam anlamıyla açıklamayabilirsin, tam anlamıyla gösteremiyebilirsin ama bu seni doğru yoldan alıkoymaz. Biz my7 değiliz, belki de süper bir zekanın ne olduğunu hiç mi hiç bilmiyoruz ama bildiklerimiz mutlaka bizim korumamız, güvenmemiz ama gerektiği ilk an'da unutmamız gerekenlerin kendisidir.
Bazı şeylerde unutulmaz, sadece içi değişir yada gelişir.
Kısaca derinleşiriz.
Tüm bunlar aksi olmadığı taktirde vazgeçmiyeceğimiz, karakterin özüdür.
şanssız olanlar ise daha sert duvarlarla karşılaşırlar ve her zaman umut vardır.
Işık sadece öldüğünde yada çoktan yapılabilecek en ağır pislikleri yediğinde geri gelmemek üzere gizlenir.
Gizlenir çünkü sen artık onun çevresinde, yolunda değilsindir. Işık her zaman aynı yerdedir, peki sen ne kadar yakınsın? Bu melamilik olsun, tasavvuf olsun hep böyle işlenmiştir işin özünde.
Yani yol zor değil, çok zor bizzat ustadan babuş hayırlısı bakacaz
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?