newton'a göre dışardan cisme bir baskı olmadıkça cisim hareketini muhakkak korur.
E insan da böyle işte. Yani duygusal olarak kendini ne kadar tamam görsen de, e akılsal olarak gerçeklikle akıl çok daha iyi bir ikili.
E bu baskı bazen duygular da olur.
Tamam ama olmadığı zaman başvuru kanalı akıl oluyor. Yani temelde akla dayanmak gerekiyor bu yüzden.
Yani felsefe de "bir insanın arzularını, başka insaninkiler oluşturur" falan derler.
Sadece felsefe olmayabilir ama felsefe de illa ki denmiştir diye felsefeye veriyorum bu sözü.
Yani mantıken bir insanın içsel düşüncelerini dış etkenler olmadan sağlıklı falan bulamaz mıyız?
E illa ki ama İbrahim içinde hakikate gitme etkeni dışsal bir baskıydı, henry ford içinde öyleydi yada newton için, mozart falan içinde aynı durum geçerliydi.
Bence de dışsal bir baskı olmazsa kişi seviyesini korur.
E peki geriye gitmez mi?
Kime ve neye göre sorusu önemli burada bence.
Yani kişinin potansiyeline göre evet geriye gitmese bile ileri de gitmiyor. Ama bir şeyler durağan şekilde kalmış.
E ama kişi kendini dalgalı görmek istemiyorsa, durağan olmaması için bir sebep yok ki. Bu yüzden kişi duygularıyla ve aklıyla felsefe yapıyor.
Bilimsel olarak bilmiyorum karşılığını fakat kişi ileri gitmiyorsa, muhakkak geriye gidecektir ya.
Yada sadece o an bildiklerini mi unutmamak için bir şeyler yapacak? olabilir ama komik yani.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?