neden bir insanın zihnine "çelişki, endişe, kaçış" yükleyeceksin ki? bilmeden yaptığım oluyordur.
sonuçta alfa dediğin kişi de oturup bunları incelemeseydi yazmazdı ve umursamazdı bence.
ha bilmek ayrı bir şey tabii. insanların zihinlerine çok farklı şeyler yansıtabiliyorsun.
"dişilerin birinde y, diğerinde x diye yansır yaptıklarınız bla bla..."
insanların siz hakkında ki görüşleri kendi zihinleriyle alakalıdır.
bugün goethe'nin bir sözüne denk geldim şöyleydi: "Kimi iyi bir dost olduğumu söyler, kimi ise soğuk ve mesafelidir der. Aslında beni anlatırken, hak ettiği resmi çizer."
tamamen doğru mu? olabilitesi yüksek. çünkü hak etme meselesi bir kişinin diğerini kendi manzarasından değerlendirmesi olduğu için manzarası temiz olan daha iyi bir görüntüye tanık olacaktır sanki.
misalen olgun bir adam için olgunlaşmamış birinin yaptıkları tahammül edilebilir ve şans verilebilir olarak algılanırken, olgunlaşmamış iki insan bir aradayken bu iş tamamen sabırsızlık, tahammülsüzlüğe çıkar. empati yoktur.
bu arada tanrı boşuna demiyor ya elçiye yüz çevirip onları bırakma, böbürlenme diye.
bu arada harun d pdf'sini kendin bulabilir misin rica etsem? vardır internette.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
Sıkıntı yok.