bulunduğumuz şartların içinde bizi sınırlayan, geride bırakan ve bunu bize his ettiren şeyleri tespit edebilmenin tek yolu başaranların zihinlerini keşfetmekten gelir.
ustanın zihnini anlatacak belirli cevapları atmam ile bunu anlayan adam bçsy'den fazlasını istediğini, ve artık bçsy'nin yüzüne bakmanın gereklı olmadığını söyleyerek kardeşlike biraz daha benzemiş oldu.
bçsy okumak zerreyi anlamaktır. öyleyse zerreyle "artık" ilgilenmeyen insanların bçsy ile işi olmamalı katılıyorum. daha fazlası gerektiği için kardeşlik istiyoruz zaten.
ben çoktan elenmiş biri olarak, şartları lehime çevirebilecek miyim? buna çocuksu bir şekilde inanıyorum.
creed kelimesi inanç, iman demektir. ve elimde bundan başka bir şeyim yok.
bçsy okumayı uzun süredir yapmıyordum. üstüne hiç vicdan azabı bile çekmeden rahat takılıyordum.
bunu da bugün açıklamış olduk. içgüdülerin seni yönettiğinde mutlaka doğrular seni bulacak
edit: lakin bçsy'nin çok özel noktalarında halen daha bizler için içgüdülerimizi harekete geçirecek inanılmaz mesajlar olduğunu düşünüyorum. aslında olayın çalışmak olmadığını biliyoruz, fakat yine burada kalıyoruz.
başarının kültürlü ibne olmakla alakası olmadığını fark ettik, arkadaşlarımız ikna olmuyorlar ama onlar gibi bizde buradayız.
tam olarak eksik şeyin ne olduğu kısmında "ciddi" şeyler arayışında olarak alternatifler ne getirir görelim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?