Birilerine anlatarak, yazarak ne yapmış oluruz?
Bu aslında belirli insanlara yapılması gereken bir şeydir fakat her insan dinleyerek, okuyarak bir yere gelmez. Aynı anda belirli şeylerinden ortaya çıkması gerekiyor.
Fakat anlatıcı ise anlatarak aslında bir şey kazanır mı?
Bir yerden sonra hayır.
Anlatıcının sorunu özümsemek, benimsemek ise yine de kilit bir rol oynamaz. Biraz susalım, anlatmaktansa sessizliğin getirdiği içsel hesaplaşmalarla günler geçirelim ve aslında çözümün birilerine anlatmaktan, göstermekten ziyade yapmak ile ilgili olduğunu kabul edelim.
Sorun her neyse, bir başkasına anlatarak geçmeyecek.
Hacıtyler anlatarak güçlenin demiştir, fakat bu güç kazanımı seni parçalı bir vücuda, iyi bir işe veya hayallerinin peşinden koşmanı sağlayacak değil.
Sonra ne mi oluyor?
Kendi hayallerine gidemeyen, üşengeç, sürekli fikirleri değişen bir insanın hakikatleri anlatmasıyla karşı karşıya geliyoruz. Zaten kritik noktalarda, senden destek bekleyen veya desteğe ihtiyacı olduğunu anladığın insanlara sabrı veya çalışma gücünü kendinde olduğunu ileten, ufuk açıcı yada pozitif duyguları canlandırıcı ve bu duyguları, enerjiyi sabitleyici konuşmalarda bulunursun.
Yaralı insanlara pansuman yapmak iyidir ama sen yaralıysan onu iyileştirmek seni daha az yaralı yapmaz çünkü aynı yerden yaralı değilsin.
Senin yaran daha derin veya daha yüzeysel olabilir ve bunun çözümü kendi kendine dikiş atmaktır.
Başkasının dikişlerine yardım edince seninkiler de iyileşmiyor yani. Bu yüzden beklentisiz ol bu konuda. Saha görevlerinin alfa üzerinde ki etkisi bir yerden sonra olmaz, sende o yeri geçip hala saha görevinden gelişim bekleyerek -yani anlatıp, yazarak- bir şey alamazsın
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?