Genel insan probleminden biri de en zor veya en kolay anlarda başka bir insana iyiyi yakıştıramıyor, bu iyinin olup olmadığını görmeye sabır ve cesaret gösteremiyor oluşudur. İşte bu yüzden, hiç tanımadığınız insanları tanımış gibi kötüleyip, onların size zorla iyi düşündürmesini sağlamaya çalışıyorsunuz.
Bu kadar nüans, farklılık varken iyiliğin yada sağlıklı bir davranışın getirisi olarak çabuk güveni sağlamlaştırmak adına ilk fırsatta ziyan olup gidiyor.
Bu doğanın kanunu güzel işliyor ki, bunu yapanlardan sen sıyrılmasan bile sistem seni onlardan zorla alıkoyuyor. Koymadığı durumlarda var dikkatli olmak lazım. Dikkatli olmak lazım derken diken üstünde gezmekten bahsetmiyorum. Sen hayatını yaşarken ister huzurlu istersen bir şeyleri tam anlamıyla isteyip beklerken -ki bu yolun sonunda da içsel bir huzur var işin sonu hep bir şekilde şartlarına göre huzura çıkar ama bu huzur nasıl elde ettiğin ve ne yaparak aldığın önemli ve anlık huzurlardan bahsetmiyorum- otomatik olarak yaptığın şeyler haline gelmeli.
Usta alfam benim yerime yapıyor derken bundan bahsediyor zaten bilirsin anlarsın.
Ayrıca ustanın da gerçekçilik dışına çıkmadan en büyük özelliği insanlara iyiyi yakıştırabiliyor olması ki bu özelliğin kimlerde olduğuna baktığında neden bu özellik bu insanlara verilmiş ve bu insanlar bu özellikten vazgeçmemiş anlarsın.
Fakat derinleştikçe kime ne kadar ve nereye kadar iyi şeyler yakıştıracaksın daha hızlı gerçekleşir.
Bir yerden sonra da bir şey yakıştırmazsın, herkes üstüne düşeni yapar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?