hayat nasıl öğretir?
kankalar arzular vesileleri yaratır. Arzusuzluk, kötülükten ve yanlıştan uzaklaşma da bir arzudur en nihayetinde.
O an bunu fark etmiyor olabilirsin normaldir ama sonunda sana ait olana çekim ve arzu duyarsın.
Bunun güzel tarafı, hakiki ve saf olmasıdır.
Arzu vesileyi getirir, vesile ise doğru yola devam ile gerçek ile bütünleşir. Bu üçlemeyi bildiğin zaman, vesilelere de bu potansiyeli vererek bakarsın.
Harekete geçmek, var olanın peşinden gitmek, yada olmayanı fark edip beklemek bunların ortaya çıkmasını sağlar. O yüzden yaşadığımız duygular, olaylar bir gün sana hizmet etmeyi bekler diyoruz.
Mecazlar, hakikate uzanır.
Rabıtai latife diye bir şey vardır tasavvufta, senin için ortada ama ince olan bir şeyin kalbinde ciddi yer etmesidir.
Ve bu yer sana genişlik ve derinlik sağlar.
Hayat öğreticidir. öğreti sadece mükafatla olmaz, sınama da vardır. iyi günde herkesin iyi olması zaten beklenir gerisini biliyorsunuz. Bu yüzden temelinde içimizde ki sevgi, teslimiyet ve huzur buna dayanır.
Fakat her zaman temelde kalamayız.
Çünkü hayatın içinde bunları kaybetmeden yaşar, farklı olaylara açık ve odaklı davranmak, seni bu temelin sağlamlığına sağlamlık katmasan bile tekrar tekrar inmeni sağlar bir yere kadar Çünkü bir yerden sonra bazı şeyleri elde etmekten ziyade onunla bir bütün olarak yaşarsın ve derinleşme kaçınılmazdır.
Bu yüzden hakikatin allaha her zaman ait olduğu bir ortamda, bu hakikati taşıyanlara çekilmenin tek nedeni allahın kendisidir.
Altın dişi, sana ait olan, içinin çekildiği ve hiç bir engelin olmadığı, kolaylaştırıcı bir takım şeylerin bile olduğu ilişkinin sevgi ve huzuru getirmesi allahın güzelliğini ve sevgisini bize hatırlatma şeklidir.
Arabi bunun için "kadını sevdiğimde, allahın güzelliğini sevdim" der. o yüzden bu insanlar her insanda bir tecelli vardır, her insan hatırlatıcıdır diyor.
Kimisi hakikatin kaynağına iletirken, kimisi hakikatin dışına kayan, uzaklaştırılma yollarını gösteriyor ki bu da bize güveni tekrar hatırlatıyor.
Sen ne kadar hatırlarsan, o kadar ıslanırsın.
Burada tabii sınırı aşanlarda var.
Kadın ve erkek, tüm iyiliklerini hakikate teslim ediyor diye onları yok sayamayız. Fakat bu bir insanı işaretin kendisine dönüşmesine engel olmaz.
bu yüzden insanlar hayatında kaçınılmaz olan şeyleri yaşamak sorun değil, sorun hakikatle bağın ne derece olduğudur.
Ve bu bağı hakikat allah demiyebilirsin, o senin yolun, zaten sen hakikati anlamadan allahı da anlayamazsın.
Bana göre hakikat, allaha aittir. Ama allah hakikati ancak vesile kılmıştır. Bu yüzden kardeşlik bu hakikati anlamayanları atıyor. hakikatin derecesi engelsiz olmalı ki sonunda bulduğun, şimdiden de bulmuş olabilirsin bunu engelsiz anlayabil.
yani bazı çıraklar din konusuna uzak kaldı, hakikatin peşinden gittiler. Sen hakikat ve allahı birleştirmeye çalışma, hakikat yani doğrulukları anla, bağlantı ortaya zaten çıkar. bütünlük bu yüzden önemlidir.
Yaşadığın her şeyin bir amaca dönmesi, amacı olması iki farklı yoldur ama olay zaten budur.
Yanlış olanlar için dönüş, gidenler içinde doğal bir yapboz parçalarıdır.
İşte bu benim teslimiyetimi, güvenimi belirleyen ve duygusallaşmama sebep olan olaydır.
çünkü ben her ne seviyede olursam olayım, hakikate ne kadar toy, uzak, çarpık durursam durayım tek sığınacağım ve ümit edip bekleyeceğim yer bellidir.
Bu yerin fısıltısı ise, adanmışlıktır.
Yanlışlar, doğrular, bir dönem hassas olmak sonra bu hassas dediğin mevzuların ciddiyet ve önem barındırdığını fark edip, peşinden gitmek budur.
Beni dişilerden uzaklaştıran ve benim insanların hayatına, karakterlerine zarar vermekten alıkoyma isteğimi, fark edebildiğim kadar ne varsa onları uygulama bağımı da bu oluşturur.
seninkilerde buna göre şekillenebilir. kullan at dener, birleştirir bozar bakarsın işte babuş
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?