sizlere asla emretmiyorum

Sistem karanlık ve gerçek kişiliğini bozmak için programlanmış..
Eğitim,siyaset ve din karanlık ve beta kişiliklerin elinde.
My7 söylerdi bunları ve bunlar kesinlikle doğru bir de "kardeşlik'te olmadığınız sürece gerçek kişiliğinize sahip olamayacaksınız"demişti sanırım.
Belki alfa hissi denilen olayı çok ucundan tattık ve bunu alfa hissi zannediyoruz.

bir yazı girdim ve tek yazmak istediğim: izzeti nefsini, izzeti idealistliğini sikeyim insanın.

lan bak alfa olmak dik duran, omuzları geride olan mıdır?
yakışıklı görünen midir?

banada kendin ol, karakter kısa vadede felan demişsin helal olsun amk.

ben günden güne tahammülsüz bir adam olmak yolunda hızla ilerliyorum tcma'yın bu denli sert ve siktiri çekmesini az buçuk anlıyorum diyerek anladığım şeyden bile şüpheye düştüğüm şu anda izzeti nefsini sikeyim genel olarak.
lan nasıl bir hasta kendini sorgulamaya, şüphe edip gözden geçirmeye bu kadar müsait olabilir ya.
ayrıca kimse kafayı yemiyor zaten kafayı yiyenler bunları sergileyecek durumlara geliyor ve ortaya çıkıyorlar bu da kişinin kötülüğünü arttırıyor kuranda olduğu gibi. ben bu dediğimi, kötülük fırsatları geldiğinde insanların neler yapabileceğini bildiğim için genellikle suskun reyis olarak takılırım. asla kimseden umut besleyemem.
güzel sözler?
siksen değeri olmaz, değeri olabilecek olanlarda normaldir.
kimse gözüme giremez benim. zaten herkes normal olanı yapar kendine göre ve ben senin normalin olarak yapabileceğin şeylerden seni tebrik de etmem amk.
birine yardım mı ediyorsun? teşekkür edilecek bir durum yok amk. edeceğim tek teşekkür nezaketen olur. o da anlamsızdır.
ilgimi çeken hiç bir şey dışında, hayal kırıklığım dışında enerjimi kimse değiştiremez.
kendimi anlatmıyorum, bir oluşumdan bahsediyorum.

he bu arada, tahammülsüz olmak yolunda ilerliyorum dedim ya... o bende yıllardır var amk.
cümleye yeni döktüğüm için yeniymiş gibi oluyor.
alfa olmanın yarısı amelden yarısı niyetten geçer.
ben bu dünyanın ızdırabını sikeyim, en güvendiğim adamlar bile yarak kürek bir şekilde banlattı kendini bana.
duygusuz, güven duymayan, teşekkürler demekten genellikle aciz, düşünceli düşüncesiz olarak görünen biri olarak devam ediyorum. alfa olmanın da mutlu olmakla alakası yoktur dostum yesira.
alfa olmak tarif edilemez bir şeydir.
ilim dairesinde bu durum şöyle izah edilir:
ilimsiz bir sufi, yanmayan bir sobaya benzer. benzini olmayan arabadır.
ilimli alfa, ister ağlar ister güler. ister susar ister konuşur. zulüm etmez ama.
alfa olmak demek ilim sahibi olmaktır. bu ilim ise büyük ihtimal sende zaten var olan bir şey olmalı ama her insanda bu ilim yok gibi gözlemledim.

edit: bu ilim gelişim çalışmasıdır belki de. fakat işin hep çıktığı bir nokta şu: uyum sağlayıp değişebiliyor musun? bunu başaranlar zaten ilimli olarak görünüyor. tcma'yın insanları çözdükten sonra ki değişimi ve bilgilerine olan uygun bir karakter, tavır takınması gibi düşün.
senin ve benim uyum konusunda sorunlarımız olmasaydı, burada durmazdık.

alfa olmak bir ağaçtır. kökünden uzayan, dallarıyla sarıp sarmalayan bir şeydir.
köküne indikçe sağlamlığı, sertliği, güvenli olanı görürsün. yaşantıya ortak olursun.
insanların çoğu dallarını dahi göremez kademe olarak.
senin tcma'ya bağlı olarak devam etmen dallardan ilerlediğin anlamına gelir.
kardeşliktekilerin köklerine indiği anlamına gelir bir alfayı inceleyip meyvelerini yedikten sonra.
sende meyve yiyenlerdensin onlarda. aynı meyveden yedik içtik.
fakat sindirim kısmında bizim midemiz sorunlu, ya mideyi düzeltecek şeyler bulacağız yada kurtlu mideden dolayı sindiremediğimiz hakikatlerin üzerine tartışıp, zan edeceğiz.
genel olarak bilmediğim şeyleri konuşmayı sevmem bu yüzden. dinlemeyi daha çok severim hakikat ehlinden.
tarikatın ilk kuralı teslim olmaktır. tam tarikatçı adam olur bende de, benim istikbalim dalından meyve kopardım newton vari gölgesinde serinlediğim alfamdır. they call me alphamdır.

o haseple hiç bir şey doğru değildir. her şey müsaittir gerçek olmaya.
allah olabilir de olmayadabilirde, o tamamen benim inancımdır derim geçerim. bildiğimi de saklamam. mantığımla takık bir insan olmadan fikrimi beyan ederim gerisi teferruat.
bilim teorisi doğru gelirse doğru derim, ters bir şey olursa kuranda allah öyle hayırlı görmüş derim.
tcma davalı olmuş, doğrudur da bu benim inancımı ve güvenimi zedeleyecek bir mevzu değildir der devam ederim.

hacıtyler yalancı mıdır? bilemem olabilir, inceleyim. asla inatçı olmam bir konuda ki ihtimallerde kesin olmadığı sürece.
yalancı değil, test ediyor derler olabilir derim.
doğrular mutlaka değişmeye müsaittir. hakikat başka.
benim değişmeyecek hiç bir doğrum yoktur dinde. allahın ve kuranın içindekilere olan güvenim gayrıdır tabii.
benim sevgilimle, eşimle muhabbet etmem gerekmez her akşam, ben onun muhabettine değil, hiç bilmediğim ve konuşmasına gerek olmayacak bir şeyine sadakat duymuşumdur.
ben kardeşlikle bağlantı kurmayı beklemem ey fani, ben onlarla bağlantımı çoktan kurmuşum şu deryada.
bu benim onlara olan ihtiyacımı yok etmez, derya geniş belki mesafe uzun fakat sen zaten bir şeye kendini layık görüp, o layık olduğun şeyin doğrularını doğru kabul ettikten sonra ne olacak gerisin geri...
onların bana olan bakış açısı, benim onlara baktığım gibi olmaz belki, ama olsun benim ki güven doludur.
ilim mertebesi de böyledir. kendinden üstüne güven duyarsın, üstte ki sana güven duymayı düşünmeyecek kadar geniş bir ilme sahiptir. eyvallah ey fani...