yani hiç problem deil, beni hedef görüp saldırabilirsinde, dışlayabilirsinizde. Yazdıklarımn değerini değiştirmeyecektir. Kendimi de değiştirecek değilim 1 gecede filan. özür dilemek gibi bi niyetim de yok. algılarının değişimi benim değişimimden hızlı sonuçta. iki ayet ile konu açarım güdülürsün aksi yönde. kabullenemezsin. Ben alfayı betayı kabul ettim ama sorguluyorum senin neden beta dediğini. beta yeriyor sen yüceltiyosun. tcma'nın birilerine beta demesi gayet doğal bu arada. adam alfa diye takip ediyoruz. ama takip ediyor olmam körü körüne takip edeceğim anlamına gelmiyo. ki bana kalırsa senin yüceltmende betalık. sorgulanmayacaksa ne zikime buradayız.
yazılan herşey açık ve net, seninde belirttiğin gibi.
gözlemlemiş olduğu tek şey kuşlar değildi tabii ki, canlı tasvir etmeye çalıştığı resimlerden, heykellerden, virrivius adamından yola çıkacak olursak anatomi alanında da epey yol kat etmişti. Üniversiteden ve hastaneden doktorlarla kaynaşıp onlardan yardım alarak insana ait anatomiyi incelemeyi, eserlerinde kullanmayı şart koşmuştu kendisine. Sinir bilimine, damarlara, gözlerin ve duyuların veriyi alıp işleyişine, çevirilen verinin duyguya dönüşümüne, duyguların da fiziksel olarak nasıl bir etki oluşturacağına kadar şeyi gözlemlemiş, üzerinde çalışmıştı. Sanatla ilgilenirken, bilimle de ilgileniyor, analog olarak yardırıyodu vinci emmi.
İki temel bilimi birleştirip; dişlerin 32 tane olduğunu köklerinin yerlerini, beynin karar mekanizmasını, zihnin devinimlerini, duyguların yüzlerde oluşturduğu fizyonomik görüntüyü kaydediyor defterlerine. Etkileyici bir matematik dehası olmasa da geometriyi kullanarak çoğu soruna çözüm buluyordu. Geometri kısmına fazla değinmedim. Zaten emmimiz temel olarak bütün bilim dallarının içinden geçip çoğu şeyde öncü olduğunu verdiği meyvelerde belli etmiştir. Ama ana dehası keskin görüşüdür. Kaldıraçların ve eklemlerin benzerliği, damarların ve nehirlerin benzerliği, kalp kapakçığının tasarufu gibi analoglarla büyüleyici bir kişi olduğu açıktır. bugünlük bu kadar.
İki temel bilimi birleştirip; dişlerin 32 tane olduğunu köklerinin yerlerini, beynin karar mekanizmasını, zihnin devinimlerini, duyguların yüzlerde oluşturduğu fizyonomik görüntüyü kaydediyor defterlerine. Etkileyici bir matematik dehası olmasa da geometriyi kullanarak çoğu soruna çözüm buluyordu. Geometri kısmına fazla değinmedim. Zaten emmimiz temel olarak bütün bilim dallarının içinden geçip çoğu şeyde öncü olduğunu verdiği meyvelerde belli etmiştir. Ama ana dehası keskin görüşüdür. Kaldıraçların ve eklemlerin benzerliği, damarların ve nehirlerin benzerliği, kalp kapakçığının tasarufu gibi analoglarla büyüleyici bir kişi olduğu açıktır. bugünlük bu kadar.
Doğaya olan ilgisiyle, keskin gözlem gücüyle; topladığı odunlar onu her dalda oynayabilmeye itmişti. Kuşların anatomik yapısını inceleyen Vinci, her tür kuşun kendisine ait özellikler barındırdığını, kanat ve kuyruk boylarının farklı olduğunu, yusufcuk'un kanatlarının ayrıntılarını bile gözlem gücüyle keşfetmişti. Vinci tabiatı gereği üzerinde durulmayan şeylere merak salmıştı, bize önemsiz gelen şeylere. Bu da onu gerçekleri aramaya itmişti. Kuşun kanatlarının altındaki değil de, üzerindeki kavisli alandan dolayı havada asılı kalabildiğini, havanın ve suyun hareket etmese bile kanat çırpan bir kuşun süzülen bir balığın hareket etmesi ile aynı enerjiyi kullanacağını keşfediyor. Bu bilgilerinin toplamı ile insanı uçurabilecek makineler yapma hayallerine ve çalışmalarına dalsa bile yeterli olamıyor. kaldı ki 150 200 sene sonrasında bunu başarabiliyor birileri.
dilediğine inanmakta özgürsün bb
Yani şurada alfanın sözlerini alakasız olaylara kullanıp, taklitimsi yazılarınla sorgulamayı red edip tam olarakta taklitte olduğunu söyleyebilirim ben sana mesela, noluyor mesela havalı bi xde diyip ekranın diğer tarafındakini g*t ettim zamqi ayağına felan mı giriyosun, dilediğine inanmakta özgürsün ama sorun egonda. Sikeyim onu kaldırmadan neyi görebilirsin, sana laf anlatıyorum evet tam olarak senin yapmaktan sıkıldığın şeyi şuan ben yapıyorum egosuz bir şekilde. Nasıl birisi olduğun sikinde değil kimsenin, inciden beridir yazdıklarında sadece diğerlerini hor görüp kendini yüceltme amaçlı bilgi içeriyo. sikimde misin belki bi tık, o da şurada vızzıklama sayısı azalsın diye sustuğumdan. ben hatalarımı kabul ettiğim halde sen olmayanları belirtiyosun. müneccim misin yarram. Bilmediğin konular hakkında neden atıflarda bulunup yarak yarak konuşuyosun. sana sorgulamakla ilgili bir yazı paylaşmıştım sen gelip beni betalıkla suçluyosun bu bile tek başına bi cevap aslında ama yazdıklarının üzerine düşünüyo musun hiç? düşünmeden mi konuşuyosun.
yine okuduğumu anladığımı düşünüyorum, anlamadığımı düşündürten ne sana? Hastalıklarımın bilincinde olmamam için özenle yerleştirilmiş semptom hangisi? hangi hastalığın semptomu? kulak burun boğaz doktoru musun sen yarram. Betalar hayatıma etki edebilecek kadar yakınım da değiller ki? beta diyebileceğim birisini niye alayım hayatıma. Zorunda olduklarım harici, zaten onları da siklemiyorum. ki bu benim kendi sorunum. Uçuk kaçık hastalık? savunma mekanizman şu an sadece saçmalıyor. yaftayla mı susturacaksın/sindirceksin beni? zann ile mi? Öğretiyi anladım diyosun/ alfanın sistemi sorgulama üzerine kurduğundan haberdar mı değilsin? alfayı betayı omegayı sorgulamanın neresi yanlış yaram? sorularıma cevap verecek bilgin mi yok? yoksa üzerimdeki hastalıkları teşhis mi edemiyosun? yoksa sadece hastalıklı ruhlar gibi bok mu atıyosun? ben sadece soruyorum/sorguluyorum senin girmediğin şekil kalmadı amınakoyim.
ben mazur gör diye bir ibare kullanmadım. Hastalıklı beta semptomlarımı açıklarsan sana daha iyi yardımcı olabilirim hakkımda bilmediğin şeyler için zanna kapılmanı istemiyom. Yardım istemdiğimi de belirtmedim. cevap istedim. vermek isteyen verir dileyen de vermez. vermeyene de niye vermion zamki demem. Sorgulamak inanç mı yıkıyor zamqi. yıkılıyorsa körü körüne bağlanmanın verdiği hazzı yaşayabilirsin sorun değil. Ha tcma da kanunları koyarken kötü niyetle koymamış zaten her türlü doğru olanı uygulamış. Sorgulamak diyorum.
Mesela biz hangi büyük mücadeleyi hastalıkları aşıp tamamlıyoruz bunu da bi söyle. Mevcut durumları analiz ettiğimi düşünüyorum ama bir betaya sen betasın yarram za xde demenin gerekliliğini de sorguluyorum, adam betaysa sanane xd niye adamı içselleştiriyorsun.
Herhangi birşeyin kafasında değilim zannla hareket etmek istemiyorum. Şu kafasındasın tarzı tarzı cümlende bir zan. seni zannların yüzünden belki 3. uyarışım. Farkında değilsem hastalığımın ne olduğunu söyle/ betayla uğraşma ifşa et cümlesini hatırla. Yardımcı olacaksan böyle ol.
Mesela biz hangi büyük mücadeleyi hastalıkları aşıp tamamlıyoruz bunu da bi söyle. Mevcut durumları analiz ettiğimi düşünüyorum ama bir betaya sen betasın yarram za xde demenin gerekliliğini de sorguluyorum, adam betaysa sanane xd niye adamı içselleştiriyorsun.
Herhangi birşeyin kafasında değilim zannla hareket etmek istemiyorum. Şu kafasındasın tarzı tarzı cümlende bir zan. seni zannların yüzünden belki 3. uyarışım. Farkında değilsem hastalığımın ne olduğunu söyle/ betayla uğraşma ifşa et cümlesini hatırla. Yardımcı olacaksan böyle ol.
sorgulamakla inkar etmeyi karıştırıyosun.
ama soruma cevap değil bunlar. Tamam dolaylı yoldan akıl ve kullanılmasını içeriyor yukarıdaki bahsettiğim kriterlerdeki bi beta zaten aklını kullanmadığından beta durumunda. ama ona haksızlık yapmak'' beta'' demek. yanlış değil mi?
Şimdi müslüman olmayan birisine kafir/inançsız demekle aynı hesabı gütmez mi. Mantıksal safsata yapmıyorum bi daha oku. o adamın beta olması tamamiyle onun sorunu. Neden adama ısrarla sen betasın diyorsun bunu merak ediyorum. Adam sana ve inançlarına yanlış yolda olduğuna dair yeterli bir delil mi getirdi ki bu adamı ciddiye alıyorsun amk
Şimdi müslüman olmayan birisine kafir/inançsız demekle aynı hesabı gütmez mi. Mantıksal safsata yapmıyorum bi daha oku. o adamın beta olması tamamiyle onun sorunu. Neden adama ısrarla sen betasın diyorsun bunu merak ediyorum. Adam sana ve inançlarına yanlış yolda olduğuna dair yeterli bir delil mi getirdi ki bu adamı ciddiye alıyorsun amk
Hadi diyelim ki alfa, omegaalfa zaten beta sınıfını umursamayacaktır. Bu kabul edilebilir bir argüman olup sebepleri de sıralandırılabilir.
''doğrulardan yüz çevirmesi, kötüye çekmesi, gıybet, hastalıklar, temizlenme de gözü olmaması gibi özellikleri, iyiye saldırma bozgunculuk, oyalanmak,'' barındırır beta içerisinde.
Zaten iyiye dönecek olan betalıktan kurtulmaya çalışan birisi de yeşereceği/ürünlerinden belli olacağı için farkedilir. Beta muamelesi görmez. Ki beta sürekli sizi taciz ediyorsa zaten düzelmeyecektir siklemeye gerek bile duyulmaz. eyw buraya kadar.
Kötü olan betaya da realist bir yaklaşımda bulunmak ve ona sadece yaptıklarını göstermek yeterli olacaktır uyarmak adına. Çünkü benim betayla işim yok alıp eve getirmicem amk sonuçta.
''doğrulardan yüz çevirmesi, kötüye çekmesi, gıybet, hastalıklar, temizlenme de gözü olmaması gibi özellikleri, iyiye saldırma bozgunculuk, oyalanmak,'' barındırır beta içerisinde.
Zaten iyiye dönecek olan betalıktan kurtulmaya çalışan birisi de yeşereceği/ürünlerinden belli olacağı için farkedilir. Beta muamelesi görmez. Ki beta sürekli sizi taciz ediyorsa zaten düzelmeyecektir siklemeye gerek bile duyulmaz. eyw buraya kadar.
Kötü olan betaya da realist bir yaklaşımda bulunmak ve ona sadece yaptıklarını göstermek yeterli olacaktır uyarmak adına. Çünkü benim betayla işim yok alıp eve getirmicem amk sonuçta.
İnsanları bu konu üzerinden sınıflandırmak -kardeşlik alımından bahsetmiyorum.- veya bu şartlar ile yaftalamak ne kadar doğrudur. Alfa birisi nasıl olur, omega birisi nasıl omega olur, beta birisi nasıl beta olur. -bu öğretiyle yeşerdik, bu soruları cevaplandırmanın bence zararından çok faydası olur diye düşünüyorum. çünkü insanın betaya neden beta diyip defalarca beta diyerek içselleştirdiğini felan merak etmesi lazım bence.-
"Çeşmeye gidebilensu testisine uzanmaz''
Kitabi bilgiden yoksun olması, kendi kendine birşeyler üretmeye itti onu. Doğasal bir araştırmaya. İnceleme ve araştırma ruhu yüksek olan Vinci, görebildiği herşeyden ilham alıyordu. Sanata dair bir eğitim almamıştı. Matbaanın gelişimiyle birlikte kitabi bilgiye yumuşayan vinci, kitaplardan bilgi alışına başlıyordu.
''Teorik bilgiden yoksun uygulama sevdalıları,
dümeni ya da pusulası olmayan bir gemide nereye gittiklerinden asla
emin olamayan denizciler gibidirler'' sözüyle de teorik temellere tümdengelimi tercih ettiği belliydi. ''Amacım önce deneyime bakıp ardından akıl yürütmeyle bu deneyimin
neden bu şekilde gerçeklemek zorunda olduğunu göstermek,"
"Bir ağacın her yükseklik seviyesindeki tüm dalların
toplamı, altta kalan gövdenin kalınlığına eşittir,"
"Yatağının her bir aşamasında bir nehrin kollarının toplamı, eğer eşit hızda
akıyorlarsa ana yatağın genişliğine eşittir."11 Bu çıkarım günümüzde
hala "Da Vinci kuralı" olarak bilinir ve kollar ve dalların çok büyük
olmadığı durumlarda doğru olduğu kanıtlanmıştır: bir dallanma noktasının üstündeki tüm dalların kesit alanı toplamı, gövdenin ya da dallanma noktasının hemen altındaki dalın kesit alanına eşittir.'" son paragraf genellikle alıntı arkadaşlar, muhim bilgi içerdiğinden direkt kopy paste yaptım.
Kitabi bilgiden yoksun olması, kendi kendine birşeyler üretmeye itti onu. Doğasal bir araştırmaya. İnceleme ve araştırma ruhu yüksek olan Vinci, görebildiği herşeyden ilham alıyordu. Sanata dair bir eğitim almamıştı. Matbaanın gelişimiyle birlikte kitabi bilgiye yumuşayan vinci, kitaplardan bilgi alışına başlıyordu.
''Teorik bilgiden yoksun uygulama sevdalıları,
dümeni ya da pusulası olmayan bir gemide nereye gittiklerinden asla
emin olamayan denizciler gibidirler'' sözüyle de teorik temellere tümdengelimi tercih ettiği belliydi. ''Amacım önce deneyime bakıp ardından akıl yürütmeyle bu deneyimin
neden bu şekilde gerçeklemek zorunda olduğunu göstermek,"
"Bir ağacın her yükseklik seviyesindeki tüm dalların
toplamı, altta kalan gövdenin kalınlığına eşittir,"
"Yatağının her bir aşamasında bir nehrin kollarının toplamı, eğer eşit hızda
akıyorlarsa ana yatağın genişliğine eşittir."11 Bu çıkarım günümüzde
hala "Da Vinci kuralı" olarak bilinir ve kollar ve dalların çok büyük
olmadığı durumlarda doğru olduğu kanıtlanmıştır: bir dallanma noktasının üstündeki tüm dalların kesit alanı toplamı, gövdenin ya da dallanma noktasının hemen altındaki dalın kesit alanına eşittir.'" son paragraf genellikle alıntı arkadaşlar, muhim bilgi içerdiğinden direkt kopy paste yaptım.
Hayalperestlik ve bilimadamı olmanın aynı anda getirebileceği neler olabilir? Gerçekleşmeyen hayal halisünasyondan mı ibarettir yoksa. Hayır zannımca gerçekleştiremediği her hayal Vinci'yi yeni bi bilim dalına itiyor gibiydi. At heykeli yapabilmek adına at'ın anatomisini inceledi, bunu öldürüp yaptı. Bilim için inandığı kimi değerlerden kendisini mahrum bıraktı. Kimya'ya da burada bulaşan vinci denemeleri sonucunda bu hikayeyi de gerçekleştiremedi. Savaş patlak verince kullanacağı bakır'dan toplar yapmışlar. Bir işe yaradığı gibi modelini de okçular hedef talimi olarak kullanmışlardır. Her ürünün de duyguları ve canlılığı çıkartmaya çalışmış olup at heykelinde de ayınısını denemeye çalışmıştır. Sanatını mükemmel icra etmeye odaklanmış olup bu uğurda atı bile kesmiş kaslarından sinirlerinden kemiklerinden faydalanmıştır.
My7 haklıydı kanka; alfa tüm kuralları değiştiriyor...
Da Vinci araştırma görevimin, kendi anlatım tarzımla sunuluşudur. Kötü ve düzenlenmemiş bir yazı kullanılmıştır. Henüz okuyabildiğim kısmı atmamın sebebi kendimi şartlandırmak ve eleştiriye açık bir hale getirmektir. Detayları görmezden gelip anlatmış bulunmaktayım. Okudukça entry entry gireceğim yazıları. Kabataslak bir halde.
Dönemin Floransa'sın da doğan Vinci'nin tüm talihsizlik ve imkansızlıkar içerisin de başarılarının sebebi; aleyhine gelişmiş olaylar olduğudur. Gayrimeşru birliktelikten doğan Vinci, ailesinin noterlik mesleğinden bu sebeple sıyrılmıştır.
Yine döneminde noterliğin boş bir iş olmadığı, revaçta olunan bir meslek olduğu fikrimi belirteyim. Ki gerçekten öyledir.
Da Vinci' tek bir konuya hükmetmek yerine, ilgi yelpazesine birden fazla sanatı entegre edip çalışmalarıyla ve bitiremediği ürünlerle -daha iyi bir ustalıkla bunları bitirebileceğini düşünüp bekletmiştir.- ilgililerini
mest etmiş, büyülemiştir. Babasının ondan noter olmayacağını anlayıp daha çok sanata ilgi duyduğunu gördüğünde dostuna
yönlendirmiş küçük Vinci'yi. Dönemin rönesans Floransa'sında sahip olunabilinecekden fazla imkanı yakalayabilmiştir. Her türlü sanat türünü icra eden ustaların bulunduğu çarşı da dünya üzerinden Kumaş, Kuyumcu, heykeltraş, ressam vb ustalar
çoğalmaya başlamıştır. Ustasının hareketli duran eserlerinden feyz alan Vinci Aynı zamanda analoji bilimi ile de ilgilenmiştir. Rol yelpazesi epey geniş olan Vinci'nin sanat ve bilimi birleştirme/benzetme çabalarıda buna etkendir.
Meslektaşlarından farklı yollarla ürünleri üretmeye koyulmuştur. Bıraktığı notlardan anladığımız ters ayna yazısı kullandığıdır. Solaktır, bundan olacak ki kağıda mürekkep bulaştırmamak için buna başvurmuştur. Yazıları okunaklıdır.
Defterlerin de genellikle gördüğü yüzleri eskiz olarak kaydeden, notlar tutan birisidir. ileri de yapacağı eserler için sakladığı eskizleri o simaları hatırlayabilmek adına kaydediyordu. Fizyonomiyi ve psikolojiyi eserlerinde birşeyler
anlatabilmek adına kullanmıştır. Savaş aletlerinden, süslemelere, fabl'lardan komediye, şehir planlamalarından, kale
savunmalarına kadar dalda oynamıştır oyununu. Mimarlıkla da ilgilenmiş, planlarını çizmiştir. Açık ara bir çok dalı içinde barındıran adam dehşet bir sanat anlayışına sahiptir. Portre'lerden fazlasını yapan vinci canlı kanlı resimler çizmiştir.
bir düzleme perspektifden yansımalardan güneş ışığından uzaklıktan yararlanıp farklı boyutları temsil etmiştir.
Da Vinci araştırma görevimin, kendi anlatım tarzımla sunuluşudur. Kötü ve düzenlenmemiş bir yazı kullanılmıştır. Henüz okuyabildiğim kısmı atmamın sebebi kendimi şartlandırmak ve eleştiriye açık bir hale getirmektir. Detayları görmezden gelip anlatmış bulunmaktayım. Okudukça entry entry gireceğim yazıları. Kabataslak bir halde.
Dönemin Floransa'sın da doğan Vinci'nin tüm talihsizlik ve imkansızlıkar içerisin de başarılarının sebebi; aleyhine gelişmiş olaylar olduğudur. Gayrimeşru birliktelikten doğan Vinci, ailesinin noterlik mesleğinden bu sebeple sıyrılmıştır.
Yine döneminde noterliğin boş bir iş olmadığı, revaçta olunan bir meslek olduğu fikrimi belirteyim. Ki gerçekten öyledir.
Da Vinci' tek bir konuya hükmetmek yerine, ilgi yelpazesine birden fazla sanatı entegre edip çalışmalarıyla ve bitiremediği ürünlerle -daha iyi bir ustalıkla bunları bitirebileceğini düşünüp bekletmiştir.- ilgililerini
mest etmiş, büyülemiştir. Babasının ondan noter olmayacağını anlayıp daha çok sanata ilgi duyduğunu gördüğünde dostuna
yönlendirmiş küçük Vinci'yi. Dönemin rönesans Floransa'sında sahip olunabilinecekden fazla imkanı yakalayabilmiştir. Her türlü sanat türünü icra eden ustaların bulunduğu çarşı da dünya üzerinden Kumaş, Kuyumcu, heykeltraş, ressam vb ustalar
çoğalmaya başlamıştır. Ustasının hareketli duran eserlerinden feyz alan Vinci Aynı zamanda analoji bilimi ile de ilgilenmiştir. Rol yelpazesi epey geniş olan Vinci'nin sanat ve bilimi birleştirme/benzetme çabalarıda buna etkendir.
Meslektaşlarından farklı yollarla ürünleri üretmeye koyulmuştur. Bıraktığı notlardan anladığımız ters ayna yazısı kullandığıdır. Solaktır, bundan olacak ki kağıda mürekkep bulaştırmamak için buna başvurmuştur. Yazıları okunaklıdır.
Defterlerin de genellikle gördüğü yüzleri eskiz olarak kaydeden, notlar tutan birisidir. ileri de yapacağı eserler için sakladığı eskizleri o simaları hatırlayabilmek adına kaydediyordu. Fizyonomiyi ve psikolojiyi eserlerinde birşeyler
anlatabilmek adına kullanmıştır. Savaş aletlerinden, süslemelere, fabl'lardan komediye, şehir planlamalarından, kale
savunmalarına kadar dalda oynamıştır oyununu. Mimarlıkla da ilgilenmiş, planlarını çizmiştir. Açık ara bir çok dalı içinde barındıran adam dehşet bir sanat anlayışına sahiptir. Portre'lerden fazlasını yapan vinci canlı kanlı resimler çizmiştir.
bir düzleme perspektifden yansımalardan güneş ışığından uzaklıktan yararlanıp farklı boyutları temsil etmiştir.
gidip farklı mecralarda, tartışmalara katılıp milletin eline verelim babayı, eninde sonunda bu babayiğitlerde kimmiş bakalım bi diyecekler eminim.
saldırmaları, yendikleri anlamına gelmez. Oyun hala sana ait. O' anki gelişme sonucu etkilemeyecek emin ol. Başaracaksın, dikenlere katlanmak gerekiyor. Absorbe et acıyı.
ve kararlılığın ikiye ayırdıklarını durumdan bir haber edecek seviye de olmalı. Umarım tez anlarlar onlarla taşak geçtiğini.
ve kararlılığın ikiye ayırdıklarını durumdan bir haber edecek seviye de olmalı. Umarım tez anlarlar onlarla taşak geçtiğini.
hisset, yaşama arzunu. bir gübre olmaktan öteye giden yolu takip et. cesedin toprağa mineral olarak fayda eder, onunla da en fazla iki ayrık otu çıkar üstünden.
Para mı? senin doğumundan önce yer alan bir piyasa, hakim olamayacağın türden değil, ulaşamayacağın türden değil adamım inan ki; seni daha kaliteli yapmayacak hayvandan.
Kadınlara ne demeli? Hormonlarının verdiği arzuları sana karşı kullanıyorlar; hayatın bir parçası gibi kabul etmekle beraber aklınla güdülerini kontrolü de başarırsan aşarsın. Dedim ya, içten gelen bi siktir lan meselesi.
gözlerin sadece aynada kendine bakman için varolmadı, gerçekleri görebilmen için varlar. Daha fazlasını isteme arzun görüşün ve anlayışına vursun biraz da, ama göte değil.
Güç onu kontrol edebilenlerin elinde adalet silahı, edemeyenlere ise yıkım verir. Potansiyelindeki gücü kaldıramıyosun daha, fazlasını nasıl arzulayabilirsin?
my7 haklıydı kanka...
Anlayamamıştım, derinleştikçe odunsu çizgilerden çok renklerin iç içe karışıp 3 boyutlu görünmesiyle resim oturdu yerine. Leonardo'nun ince fırça darbeleriyle gün ışığının nesneye temasını belirtmesi gibi, They Call Me alpha'da sözleriyle potansiyelini dışarıya çıkardı.
Potansiyelini faydali işlere harcaman dileğiyle.
Para mı? senin doğumundan önce yer alan bir piyasa, hakim olamayacağın türden değil, ulaşamayacağın türden değil adamım inan ki; seni daha kaliteli yapmayacak hayvandan.
Kadınlara ne demeli? Hormonlarının verdiği arzuları sana karşı kullanıyorlar; hayatın bir parçası gibi kabul etmekle beraber aklınla güdülerini kontrolü de başarırsan aşarsın. Dedim ya, içten gelen bi siktir lan meselesi.
gözlerin sadece aynada kendine bakman için varolmadı, gerçekleri görebilmen için varlar. Daha fazlasını isteme arzun görüşün ve anlayışına vursun biraz da, ama göte değil.
Güç onu kontrol edebilenlerin elinde adalet silahı, edemeyenlere ise yıkım verir. Potansiyelindeki gücü kaldıramıyosun daha, fazlasını nasıl arzulayabilirsin?
my7 haklıydı kanka...
Anlayamamıştım, derinleştikçe odunsu çizgilerden çok renklerin iç içe karışıp 3 boyutlu görünmesiyle resim oturdu yerine. Leonardo'nun ince fırça darbeleriyle gün ışığının nesneye temasını belirtmesi gibi, They Call Me alpha'da sözleriyle potansiyelini dışarıya çıkardı.
Potansiyelini faydali işlere harcaman dileğiyle.
Hayat, boş ve amaçsız... Esintiyi arkasına almış kurumuş bir yapraktan ne farkı var ki.
https://www.youtube.com/watch?v=_ScMKOfZUMM
Öğreti seni doğru yola getirdi, hayatındaki baş problemi çözmek adına büyük sıçrayışları yaşattı. Kitlenin koyun sürüsüyle eş değer olduğunu gördün. O halde problem ne? Güven mi?
Kitle de aradığın şey akıl değil ibret olmalıyken sorularına cevap bulamaman gayet doğal değil mi?
Derin bir siktir lan yaram deme arzusu hissetmelisin. Onlara karşı, ne yapman gerektiğini söyleyenlere karşı.
Altın vuruşu bilmiyorum ama güzel bir frikik işe yarar toplara karşı xde. Sonun ağları yarmaya çalışan bir top olmadan durumun ehemmiyetini görmelisin...
Kapıyı araladı alfa, Neyi bekliyorsun?
Değiştir hayatını, bunu ben mi söyleyeyim sana, yağı ihmal edilmiş menteşelere sahip kapını araladı tcma, Kapıyı aç ve çık dışarı, orada dostlarınla karşılaşacaksın...
temel sorgulamaları yapmamışken kendinle oturup, çeşme yerine su testisine gidiyosun. Açık ve seçik işte, sen en iyisi olmayabilirsin. Dünyevi olarak herkesin en iyisi mevcut.
Bir üst basamağa çık ve kendinin en iyisi ol, ortamı hareketlendir, çekip çevirebil..
Alfaların egemen olduğu bir toplumu umuyorum, biz bunu başaracağız; kendimizden başlayarak işe...
https://www.youtube.com/watch?v=_ScMKOfZUMM
Öğreti seni doğru yola getirdi, hayatındaki baş problemi çözmek adına büyük sıçrayışları yaşattı. Kitlenin koyun sürüsüyle eş değer olduğunu gördün. O halde problem ne? Güven mi?
Kitle de aradığın şey akıl değil ibret olmalıyken sorularına cevap bulamaman gayet doğal değil mi?
Derin bir siktir lan yaram deme arzusu hissetmelisin. Onlara karşı, ne yapman gerektiğini söyleyenlere karşı.
Altın vuruşu bilmiyorum ama güzel bir frikik işe yarar toplara karşı xde. Sonun ağları yarmaya çalışan bir top olmadan durumun ehemmiyetini görmelisin...
Kapıyı araladı alfa, Neyi bekliyorsun?
Değiştir hayatını, bunu ben mi söyleyeyim sana, yağı ihmal edilmiş menteşelere sahip kapını araladı tcma, Kapıyı aç ve çık dışarı, orada dostlarınla karşılaşacaksın...
temel sorgulamaları yapmamışken kendinle oturup, çeşme yerine su testisine gidiyosun. Açık ve seçik işte, sen en iyisi olmayabilirsin. Dünyevi olarak herkesin en iyisi mevcut.
Bir üst basamağa çık ve kendinin en iyisi ol, ortamı hareketlendir, çekip çevirebil..
Alfaların egemen olduğu bir toplumu umuyorum, biz bunu başaracağız; kendimizden başlayarak işe...
Genel olarak hadisçilerin kullandığı nefs' kelimesine sahip olmamızdan kaynaklıdır. diğer bi anlatımla içgüdülerimiz ve zannlarımızı aklımızın önüne geçirdiğimizde alacağımız babadır.
gözü çekik milletlerin ataları demişki hep isteyen ruh istediğini görür, isteklerinden arınmış ruh ise gerçeği xde,
gözü çekik milletlerin ataları demişki hep isteyen ruh istediğini görür, isteklerinden arınmış ruh ise gerçeği xde,
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?