Tcma neden sigara bir açlık diyordu. Bu minvalde bir sözü niye söylemişti?
Sigara içerken kararlisiniz, fakat bırakmaya veya almamaya başladığınız da duygular açığa çıkıyor. Açlık duygusu deli gibi açığa çıkıyor işte o an. O an o duygu insana herşeyi uygun gosterebilir. Varsa düşünceniz yazın. Black sigarayı bırakmıştin tecrübelerini aktarır mısın
burayı da doldurdum kusura bakmayın kısa bi yolculuk yapıp herşeyi aşşağılarda bulabilirsiniz. eheheh
Allah'ım bizleri bağışla bizleri yolunda olan kullardan eyle. Barış ve esenlik sizinle olsun.
meale çevirirken ayetlerin anlamlarının bir kısmını kendi görüşlerine ithafen çeviriyolar ya. işte bizi bu üzüyor.
Allah yardımcımız olsun, selamun aleyküm gardaşlarım. şimdi konuya farklı bir şey getirdiğimi düşünüyorum. araştırırken buldum kai bold veya belikebond burayı görüyorsanız burayı da incelemeye almanızı rica edicim.
yescudune/ يَ ْس
kelimesi, çok bilinen ama en anlaşılmayan
kelimelerin başında gelmektedir. Çünkü
genelde bu kelimeye “secde ediyorlar”
manası verilmekte ve kast edilen anlamın,
bir şeyin önünde yerlere kapanma gibi
anlaşılmasına neden olmaktadır. Aslında
kelimenin yerlere kapanma anlamı da
vardır ama “secde” sadece yerlere
kapanmayla sınırlandırılacak bir şey
değildir.
•Ne yazık ki secde kelimesi, sadece namaz
ritüelinde yapılan bir hareketin adı olarak
anlaşılmaktadır. Oysa namazda yapılan
yere kapanma hareketi secdenin kendisi
değil, sadece yansımadır ve üstelik
secdenin tek bir yansıması da yoktur.
Mesela, Rahman.6'da bitkiler ve ağaçların
da secde ettiklerinden bahsedilmektedir.
Takdir edilmelidir ki, ne bitkiler ne de
ağaçlar yerlere kapanmamakta, insanların
namazda yaptıkları gibi secde
yapmamakta, tam tersi yerden semaya
doğru yükselmektedirler. Semaya doğru
yükselmiş olmalarına rağmen onların o
halleri de secdedir, çünkü secde sadece
yerlere kapanmak değildir.
جود•
ُ
س
ُ /sucud kelimesi; temelde “öne
eğilme, aşağıya bükülme ve tezellül
gösterme, kendini alçaltma, alçak tutma
veya kendi kibrini, gururunu kırma”
anlamına gelir. Yüce Allah'a karşı kendini
alçaltma, alçak tutma veya kibrini,
gururunu kırmayı ve ibadet etmeyi ifade
etmek için kullanılmıştır. İnsanların
iradî/ihtiyarî olarak, hayvan ve cansızların
ise mecburî/gayri ihtiyarî yaptığı bir fiildir.
Bakara.58'deki; )د
ج
َّ
س
ُ /succeden)
“..Şu memlekete girin. Orada dilediğiniz
gibi, bol bol yiyin. Kapısından secde ederek
girin ve..“
جوِد );deki'125 .Bakara
ُ
س
(essucud/ال ُّ
“..Tavaf edenler, kendini ibadete verenler,
rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi)
tertemiz tutun...” ifadelerindeki “secde”
kelimeleri, bir defa yerlere kapananlar
değil, tüm hayatı boyunca Yüce Allah'ın
dini doğrultusunda hareket edenler, O'nun
emrine amade olanlar anlamındadır.
Bu açıklamalardan sonra ayete dönecek
olursak; anlamaya çalıştığımız
Neml.24'deki,
ْو َمَها
َوقَ
َها
ُّ
دو َن ََِّّللا َو َجدت
ُ
ج
ُ
دو ِن يَ ْس
ُ
ِلل َّش ْم ِس ِمن
Vecedtuha ve kavmeha yescudune liş
şemsi min dunillahi..
Şeklindeki lk cümlesi, DİB mealinde olduğu
gibi genellikle “Onun ve kavminin, Allah'ı
bırakıp güneşe taptıklarını gördüm”
şeklinde çevrilmiştir. Fakat bu tür
çevirilerde;
دو َن İfadedeki) a
ُ
ج
ُ
yescudune/يَ ْس
kelimesine “taptıklarını” şeklinde bir
anlam verilmesi, aslında fiil olan bir
kelimeyi isme çevirmek anlamına
gelmekte,
b) bazı mealler ise kelimeye “secde
ettiklerini” şeklinde fiil anlamı
vermişler ama bu sefer de muzari
olan fiili maziye çevirmiş
olmaktadırlar.
Kısaca “yescudune” kelimesi mâzi(geçmiş)
değil muzâri (devam eden) bir fiildir,
anlamı ise bir şeyin önünde yerlere
kapanmak değil, “emre amade olmak, bir
inancın doğrultusunda itiraz etmeden
hareket etmek”tir.
•Fiile, muzâri oluşundan dolayı bu üç
zamanı birden (şimdiki/geniş /gelecek
zamanı) görecek şekilde mana verilmesi
gerektiğinde bile anlamı aşağıdakilerden
biri olmak zorundadır:
-Emre amade olurllar/Geniş Zaman
-Emre amade oluyorlar/Şimdiki Zaman
-Emre amade olacaklar/Gelecek Zaman
•Bu basit yaklaşım bile, kelimenin
kastettiği anlamın zamanına bağlı kalmak
için yeterlidir. Ama maalesef ki, kıssanın
arka planına Süleyman hakkındaki
efsaneler/israiliyyat yerleştirildiği için,
meal müellifleri isteseler bile bu basit
yaklaşımı gösterememektedirler.
م ِس
şems/ َّش ْ
Bu ayette geçen سِ مْ شَّ للِ/li'ş şemsi
kelimesinin bildiğimiz “güneş” anlamında
değil, “dik başlı/ürküp kaçan” anlamında
olduğunu daha önce(İlk bölümlerde Kehf.86
bağlamında) ortaya koymuştuk.
دو ِن ََِّّللا
ُ
منِ /min duni'l lah
Meallerde, cümledeki bu ifadeye, tıpkı
yukarıdaki DİB mealinde olduğu gibi
“Allah'ı bırakıp” şeklinde mana verilmesi
ise başka bir garabettir. Sadece kıssanın
öncesine ve sonrasına bakılsa bile, “o
müennes kişinin ve kavminin Allah'ı
bırakmamış olduğu” anlaşılacaktır.
Mesela, 29 ve 30. ayetlerde Süleyman'ın
kendisine gönderdiği mektubu okuyan
“müennes kişi ve kavmi” mektupta geçen
“Bismillahirrahmanirrahim” kelimelerine
hiç takılmamış, hatta hiçbir şekilde soru
bile sormamışladır. Yani besmele'de geçen
Allah-Rahman-Rahim kelimelerinden kimin
kastedildiğini gayet açık bir şekilde
anlamışlardır ve “biz böyle bir İlahı
tanımıyoruz” ya da “bıraktık”
dememişlerdir. Yine 36.ayette, kendisine
hediyelerle gelen elçilere kızan Süleyman,
“Allah” kelimesini kullanmış ama yine
karşıdan hiç bir itiraz gelmemiştir.
Şu bilinmelidir ki, min duni'l lah ifadesi
tüm Kur'an'da 74 defa geçmekte ve
hepsinde de mana Allah'ı bırakıp değil,
“Allah'ın berisinde, Allah'tan önce,
Allah'ın altında” şeklindedir.
•Zaten Kur'an'da 144 defa geçenنِ دو
ُ /dûn
kelimesinin anlamı; “yakın, beri, alt,
yaklaşmak, adi, hor, düşük” şeklindedir.
“Dünya hayatı” dediğimiz ifade de bu
kelimeden türemiştir ve anlamı “beri
hayat, öndeki hayat, ilk hayat”
anlamındadır. Ve asıl yurt olan ahirete göre
dünya hayatı, asıl hayatın berisindeki
hayattır. Bu kelimenin asla “bırakmak veya
dışında” şeklinde bir anlamı
bulunmamaktadır.
•Kelimenin kendi anlamı üzerinden tekrar
konumuz olan Neml.24'ün ilk cümlesine
dönecek olursak; cümleye “Allah'ı bırakıp
güneşe secde ediyorlar” şeklinde bir
anlamın verilmesi imkânsız hale
gelmektedir.
Bu açıklamalar ışığında ayetin ilk
cümlesine verilmesi gereken daha isabetli
anlam şu şekilde olmalıdır:
“Vecedtuha ve kavmeha yescudune liş
şemsi min dunillahi...”
“Ona ve kavmine çok kızdım, Allah'ın
berisinde o dikbaşlı için emre amade
oluyorlar...”
yescudune/ يَ ْس
kelimesi, çok bilinen ama en anlaşılmayan
kelimelerin başında gelmektedir. Çünkü
genelde bu kelimeye “secde ediyorlar”
manası verilmekte ve kast edilen anlamın,
bir şeyin önünde yerlere kapanma gibi
anlaşılmasına neden olmaktadır. Aslında
kelimenin yerlere kapanma anlamı da
vardır ama “secde” sadece yerlere
kapanmayla sınırlandırılacak bir şey
değildir.
•Ne yazık ki secde kelimesi, sadece namaz
ritüelinde yapılan bir hareketin adı olarak
anlaşılmaktadır. Oysa namazda yapılan
yere kapanma hareketi secdenin kendisi
değil, sadece yansımadır ve üstelik
secdenin tek bir yansıması da yoktur.
Mesela, Rahman.6'da bitkiler ve ağaçların
da secde ettiklerinden bahsedilmektedir.
Takdir edilmelidir ki, ne bitkiler ne de
ağaçlar yerlere kapanmamakta, insanların
namazda yaptıkları gibi secde
yapmamakta, tam tersi yerden semaya
doğru yükselmektedirler. Semaya doğru
yükselmiş olmalarına rağmen onların o
halleri de secdedir, çünkü secde sadece
yerlere kapanmak değildir.
جود•
ُ
س
ُ /sucud kelimesi; temelde “öne
eğilme, aşağıya bükülme ve tezellül
gösterme, kendini alçaltma, alçak tutma
veya kendi kibrini, gururunu kırma”
anlamına gelir. Yüce Allah'a karşı kendini
alçaltma, alçak tutma veya kibrini,
gururunu kırmayı ve ibadet etmeyi ifade
etmek için kullanılmıştır. İnsanların
iradî/ihtiyarî olarak, hayvan ve cansızların
ise mecburî/gayri ihtiyarî yaptığı bir fiildir.
Bakara.58'deki; )د
ج
َّ
س
ُ /succeden)
“..Şu memlekete girin. Orada dilediğiniz
gibi, bol bol yiyin. Kapısından secde ederek
girin ve..“
جوِد );deki'125 .Bakara
ُ
س
(essucud/ال ُّ
“..Tavaf edenler, kendini ibadete verenler,
rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi)
tertemiz tutun...” ifadelerindeki “secde”
kelimeleri, bir defa yerlere kapananlar
değil, tüm hayatı boyunca Yüce Allah'ın
dini doğrultusunda hareket edenler, O'nun
emrine amade olanlar anlamındadır.
Bu açıklamalardan sonra ayete dönecek
olursak; anlamaya çalıştığımız
Neml.24'deki,
ْو َمَها
َوقَ
َها
ُّ
دو َن ََِّّللا َو َجدت
ُ
ج
ُ
دو ِن يَ ْس
ُ
ِلل َّش ْم ِس ِمن
Vecedtuha ve kavmeha yescudune liş
şemsi min dunillahi..
Şeklindeki lk cümlesi, DİB mealinde olduğu
gibi genellikle “Onun ve kavminin, Allah'ı
bırakıp güneşe taptıklarını gördüm”
şeklinde çevrilmiştir. Fakat bu tür
çevirilerde;
دو َن İfadedeki) a
ُ
ج
ُ
yescudune/يَ ْس
kelimesine “taptıklarını” şeklinde bir
anlam verilmesi, aslında fiil olan bir
kelimeyi isme çevirmek anlamına
gelmekte,
b) bazı mealler ise kelimeye “secde
ettiklerini” şeklinde fiil anlamı
vermişler ama bu sefer de muzari
olan fiili maziye çevirmiş
olmaktadırlar.
Kısaca “yescudune” kelimesi mâzi(geçmiş)
değil muzâri (devam eden) bir fiildir,
anlamı ise bir şeyin önünde yerlere
kapanmak değil, “emre amade olmak, bir
inancın doğrultusunda itiraz etmeden
hareket etmek”tir.
•Fiile, muzâri oluşundan dolayı bu üç
zamanı birden (şimdiki/geniş /gelecek
zamanı) görecek şekilde mana verilmesi
gerektiğinde bile anlamı aşağıdakilerden
biri olmak zorundadır:
-Emre amade olurllar/Geniş Zaman
-Emre amade oluyorlar/Şimdiki Zaman
-Emre amade olacaklar/Gelecek Zaman
•Bu basit yaklaşım bile, kelimenin
kastettiği anlamın zamanına bağlı kalmak
için yeterlidir. Ama maalesef ki, kıssanın
arka planına Süleyman hakkındaki
efsaneler/israiliyyat yerleştirildiği için,
meal müellifleri isteseler bile bu basit
yaklaşımı gösterememektedirler.
م ِس
şems/ َّش ْ
Bu ayette geçen سِ مْ شَّ للِ/li'ş şemsi
kelimesinin bildiğimiz “güneş” anlamında
değil, “dik başlı/ürküp kaçan” anlamında
olduğunu daha önce(İlk bölümlerde Kehf.86
bağlamında) ortaya koymuştuk.
دو ِن ََِّّللا
ُ
منِ /min duni'l lah
Meallerde, cümledeki bu ifadeye, tıpkı
yukarıdaki DİB mealinde olduğu gibi
“Allah'ı bırakıp” şeklinde mana verilmesi
ise başka bir garabettir. Sadece kıssanın
öncesine ve sonrasına bakılsa bile, “o
müennes kişinin ve kavminin Allah'ı
bırakmamış olduğu” anlaşılacaktır.
Mesela, 29 ve 30. ayetlerde Süleyman'ın
kendisine gönderdiği mektubu okuyan
“müennes kişi ve kavmi” mektupta geçen
“Bismillahirrahmanirrahim” kelimelerine
hiç takılmamış, hatta hiçbir şekilde soru
bile sormamışladır. Yani besmele'de geçen
Allah-Rahman-Rahim kelimelerinden kimin
kastedildiğini gayet açık bir şekilde
anlamışlardır ve “biz böyle bir İlahı
tanımıyoruz” ya da “bıraktık”
dememişlerdir. Yine 36.ayette, kendisine
hediyelerle gelen elçilere kızan Süleyman,
“Allah” kelimesini kullanmış ama yine
karşıdan hiç bir itiraz gelmemiştir.
Şu bilinmelidir ki, min duni'l lah ifadesi
tüm Kur'an'da 74 defa geçmekte ve
hepsinde de mana Allah'ı bırakıp değil,
“Allah'ın berisinde, Allah'tan önce,
Allah'ın altında” şeklindedir.
•Zaten Kur'an'da 144 defa geçenنِ دو
ُ /dûn
kelimesinin anlamı; “yakın, beri, alt,
yaklaşmak, adi, hor, düşük” şeklindedir.
“Dünya hayatı” dediğimiz ifade de bu
kelimeden türemiştir ve anlamı “beri
hayat, öndeki hayat, ilk hayat”
anlamındadır. Ve asıl yurt olan ahirete göre
dünya hayatı, asıl hayatın berisindeki
hayattır. Bu kelimenin asla “bırakmak veya
dışında” şeklinde bir anlamı
bulunmamaktadır.
•Kelimenin kendi anlamı üzerinden tekrar
konumuz olan Neml.24'ün ilk cümlesine
dönecek olursak; cümleye “Allah'ı bırakıp
güneşe secde ediyorlar” şeklinde bir
anlamın verilmesi imkânsız hale
gelmektedir.
Bu açıklamalar ışığında ayetin ilk
cümlesine verilmesi gereken daha isabetli
anlam şu şekilde olmalıdır:
“Vecedtuha ve kavmeha yescudune liş
şemsi min dunillahi...”
“Ona ve kavmine çok kızdım, Allah'ın
berisinde o dikbaşlı için emre amade
oluyorlar...”
https://drive .google . c om/file/ d/1ySk1IRQA24HZNt_J2rmtY8xtWFWQ_-rc/view
Omega'nın olasılığıni düşünüp kendimi avutmak yanlış olur. Olasılıklar la hareket etmek yanlış olur. Biz bildiğimizin peşinden gidelim.
Bilmediğiniz şeylerin peşinden koşmayın.
Hakkında fikir sahibi olamayacağınız şeyler tabi.
Bilmediğiniz şeylerin peşinden koşmayın.
Hakkında fikir sahibi olamayacağınız şeyler tabi.
Buraya savaş diyemezsin. Aynı yolda giden insanların birbiri ile savaşması için menfaatin ve açlığın ve Oruspulugun olması lazım. Burada bu yok, burada ihtilaflar var bazı konularda. Birbirimizin şahısları yerine argümanlarina önem gösterirsek, çürütür betalıgi bitirirsek aklı ön planda tutarsak gelişim kaçınılmaz olacaktır.
Adamın çaylağını açmalısın. Bırak burada savaş çıksın gerekiyorsa. Çürütür geçeriz. Birbirimizi. Bunda da alınacak birşey olmaz
Adamın çaylağını açmalısın. Bırak burada savaş çıksın gerekiyorsa. Çürütür geçeriz. Birbirimizi. Bunda da alınacak birşey olmaz
Omega'nın hala kardeşliği lanse ettiğini düşündüren ne? Bu adam fazla zeki bir beta olamaz mı? Bu adama kardeşlikten gelmişsin diyemeyiz. Elimizdeki net argüman sadece ne kadar özgür olduğunuzu uzun vadede anlayacağız cümlesi ise bunu bir tatlı su solcusu da yazar
https:/ /acikkuran . com/ro ot/sjd
ayrıca buraya da göz atmakta fayda var. açık kuran sitesi kelimelere tıkladığınızda geçen tüm ayetleri karşılaştırmanıza ve mealleri alt alta bulundurup anlam farkı var mı yok mu bakmanıza yarar sağlar. mobil bir site, yapanın eline sağlık. Allah'ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun.
ayrıca buraya da göz atmakta fayda var. açık kuran sitesi kelimelere tıkladığınızda geçen tüm ayetleri karşılaştırmanıza ve mealleri alt alta bulundurup anlam farkı var mı yok mu bakmanıza yarar sağlar. mobil bir site, yapanın eline sağlık. Allah'ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun.
ki ayrıca linkte sadece secde değil bir çoğu meseleden de bahsediyo 33 sayfa filan iş görür. şimdi olmaz ama yarın gece orgtaki yazıları tekrar gözden geçirip bu konuya parmak basmışlarmı onu inceleyeceğim. okuduydum ama yüzeysel bir okumaydı işte beni engelleyen şeyde bu, yüzeyselde kalmamalıyım bu toplulukta.
https://driv e.google. com/file /d/1ySk1IRQA24HZN t_J2rmtY8xtWFWQ_- rc/view
boşlukları kapatın linkteki. Secde meselesi ile ilgili bir link bu dursun burda. yescudune varya işte o kelimeyi ''gerçekten gece yürüyenler mi'' değil mi bakcaz
boşlukları kapatın linkteki. Secde meselesi ile ilgili bir link bu dursun burda. yescudune varya işte o kelimeyi ''gerçekten gece yürüyenler mi'' değil mi bakcaz
pdf' işini karşılıksız olarak yürütüyoruz. Herkese karşı karşılıksız. yani bu zaten adamın kalitesi olarak görülmeli. onurlu bir şekilde verdiği emeği paylaşıyor, sence ego olsa bunu yapar mı?
ayrıca kimseyi süründüremezsin. her gerçeği böyle yaz. uzun uzadıya anlat ki anlayalım, kara sis dağılsın. basitliğe olan tanımın ne? dirençsiz olmak mı? sanmıyorum bu adamı 2 senedir burada ittifak çağırısı yaparken görüyorum. düşündüğün gibi değildir. onun ağzından dinlemek lazım olayı bir de.
ayrıca kimseyi süründüremezsin. her gerçeği böyle yaz. uzun uzadıya anlat ki anlayalım, kara sis dağılsın. basitliğe olan tanımın ne? dirençsiz olmak mı? sanmıyorum bu adamı 2 senedir burada ittifak çağırısı yaparken görüyorum. düşündüğün gibi değildir. onun ağzından dinlemek lazım olayı bir de.
Adama bir kamyon söz yazıyosun, sadece küfrünü ön plana alıyosun. mesele küfür mü sadece. bak bunu ayıkmamıştım.
sorduklarımdan çok sormadıklarıma cevap vermişsin fire. hiç yakıştırmıyorum bal ayıp değilmiehehehh
acı hissetmemek mecazi bir kavram mı senin için? mesela ben acı'yı da hedefime giden yolda güzel görürüm. daha somuttur. black kardeşim geldiğinde bu konuları detaylıca cevaplarsa sevinirim.
Tyler'inde konuya giriş yapmasını bekliyorum. Girerse fayfalı olur, herkes için. Gerçek varsa anlatılmalı.
Belkide ben anlayamıyorumdur, bu açıdan düşün. Karşındaki adamla empati kurmayacaksan empati yeteneğin niye var be kardeşim. Aç konuyu detaylandır. emin ol ki dışarıda vereceğin savaşların kolaylaşmasını burası sağlayacak. betalığı çürüteceğiz.
duygusala bağlamanı istemiyorum, burada aklı aktif adamlarız. ne kin güt, ne nefret besle, nede küs amk. Aklın var, yani hakaretin yanlış olduğunu bilebilirsin. yanlışsam detaylıca anlat, susma. Savaş ki betalıkları birlikte yok edebilelim. güç yeşersin. temennim bu
Sana veya bana kardeşim diyen bir adam, zaten bu durumdan etkilenecektir. Çünkü sana karşı savunma kalkanı inik burada, burada sadece sorgulama ve farkındalık aktif. bu kalkanı dışarıda bırakın. dışarıdaki adamlar ne söylerse söylesinler siklemeyeceksinizdir eminim bundan. Fakat benim senin onun söylemesi birbirimizi her halükarda incitir. Zayıflıkla ilgisi ne bunun, kardeşime burada ''ben sağlamım amq'' mı kasayım?. detaylandırırsan sevinirim.
kendinizi belki küfürlerle varan ağır şekilde eleştirirken bunu size kardeşinizin yapması ağır geliyorsa egodan kaynaklı.
bu tarz basit açıklamaları bana yaptırdığınız için kendinizden utanın.
Burada güzel açıklamışsın eyvallah. açıklamak basit bir işse neden ebek demeden önce yapmadın ki bunu. Burada zaten menfaat dönüyor; anlamıyoruz birbirimizi ve yanyanayız. bu yanlış bir iş işte. birbirimizi anlamamız içinde fazlalıkları çürütmemiz gerekiyor düşünceler bazında.
bu tarz basit açıklamaları bana yaptırdığınız için kendinizden utanın.
Burada güzel açıklamışsın eyvallah. açıklamak basit bir işse neden ebek demeden önce yapmadın ki bunu. Burada zaten menfaat dönüyor; anlamıyoruz birbirimizi ve yanyanayız. bu yanlış bir iş işte. birbirimizi anlamamız içinde fazlalıkları çürütmemiz gerekiyor düşünceler bazında.
ağır konuşmak, küfürle olmaz kanki. ayrıca yeterince doğruysan ağır konuşma - burada ağır konuşma siklememek, hataları göstere göstere konuşmaksa- zoruna gitmeyecektir ki zaten olgun birisisindir. Ama manası böyle değişik şeylerle arkadaşını zedelemen mantıklı değil amk.
ayrıca konuş ağır bir şekilde, amacımda bu burada evcilik oynamaktan fazlası yapılmalı, götü kanepeye yayıp alfayım demek fazla sinir bozucu bir eylem. olduğum tek taraf gerçeklerin tarafıdır. Ego'dan kastın kimliğimiz alfamız ise, zaten burada. fakat toplumun ego diye betimlediği şeyi biz burada birbirimize yapmıyoruz. engel olabilecek bir nokta yok yani. Fikirlerin açık bir şekilde belirtilmesi akıl süzgecinden geçirilmesi önemli.
ayrıca konuş ağır bir şekilde, amacımda bu burada evcilik oynamaktan fazlası yapılmalı, götü kanepeye yayıp alfayım demek fazla sinir bozucu bir eylem. olduğum tek taraf gerçeklerin tarafıdır. Ego'dan kastın kimliğimiz alfamız ise, zaten burada. fakat toplumun ego diye betimlediği şeyi biz burada birbirimize yapmıyoruz. engel olabilecek bir nokta yok yani. Fikirlerin açık bir şekilde belirtilmesi akıl süzgecinden geçirilmesi önemli.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?