Umursamamak;
Alfanın en önemli özelliklerinden birisidir hiç şüphesiz. belki en önemli özelliğidir.
Alfa umursamazdır fakat şöyle bir umursamazlık gerekeni yapar gerekeni siklemez..
Hayatta herkes kendi hayatında kendini kral zannediyor veya en iyisi, eşsizdir muhtemelen en mal beta bile böyle düşünür içten içe,herkes kendi tarafından olayları yorumlar bu hayatta o yüzden alfa umursamazdır diyorum ya çünkü insanlara göre yaşar ve öyle mutlu olmaya çalışır ise sonu hüsran ve ben ne mal bir herifim demeyle bitecektir..
Bu demek değil ki kuralsız olalım istediğimizi yapalım suç bile olsa felan değil, istediğin herşeyi alfanın istekleri doğrultusunda yapmak..
Sen bir olayı kendi istediğin gibi ve rahatça yapıyorken onlar seni yalnış anlıyorlar. Mesela farklı bir örneklendirme yapayım: betaların efendi ve sessiz insanları korkak görmesi gibi.
Betalar herşeyi götten anlıyorlar mesela my7 artık betaları umursamayınca "bahk korhktu ibhne" diyorlar veya sen bir kızı terk edince"behni halha sevhiyor ve kishkaniyor eki eki" diye anlıyorlar özellikle akıl sahibi olmayan kadınlar herşeyi götten anlıyorlar yani yaptığınız herhangi birşeyi "bahna aşhık" diye düşünebilirler.
O yüzden alfa dediğimiz adam kimseyi umursamamalı, kendi düşünceleri ile hareket etmelidir.
Senin hakkında ne düşündüklerini umursamıyorsan, saçma bok atmalarını senin hakkında negatif düşüncelerini sikine sallamıyorsan ve bunun sonucunda kafan rahat modda takılıyor ise..
O zaman alfaya bir adım daha yaklaştın dostum.
Sikthtim..
Edit:kafaya takmama sanatı diye bir kitap vardı, bu kitap umursamama üzerine ustalaştırıyormuş PDF halinde bende var isteyen olursa bana yazabilir..
Ya ben nefret ediyorum ama öyle şahsiyet kazanır mı bilmiyorum, bence nasıl nefret duyduğuna göre knk.
Mesela değersiz bir orospu olarak görürsen bence hiçbir enerji gitmez betaya hatta belki betaya olannefretin veya herhangi bir duyguyu betayı yenmek veya ezmek için kullanırsın.
Yalnışsam belirtin..
Edit:tabii öyle çocukça bir nefret değil, haklı sebepten nefret etmek ve en ufak saygısızlığında yerle bir etmek, yok etmek betayı..
Edit2:ben azıllı betalardan nefret ediyorum bana yakın olmasın orospu çocukları..
Mesela değersiz bir orospu olarak görürsen bence hiçbir enerji gitmez betaya hatta belki betaya olannefretin veya herhangi bir duyguyu betayı yenmek veya ezmek için kullanırsın.
Yalnışsam belirtin..
Edit:tabii öyle çocukça bir nefret değil, haklı sebepten nefret etmek ve en ufak saygısızlığında yerle bir etmek, yok etmek betayı..
Edit2:ben azıllı betalardan nefret ediyorum bana yakın olmasın orospu çocukları..
No pain no gain! ) Hazırlayan:Yesirawt (
NOT: Yazı İnci Sözlük'ten 351986 nickli yazara aittir. Türkiye'de bu konuyu detaylı bir şekilde ele alan ve bireysel deneyimlere yer veren ilk yazılardan birisi olduğu için yazıyı, konu dışı bölümleri kırparak forumda paylaşmayı uygun gördük.
////////
dopamin hormonunu biraz inceleyelim.
- Dopamin hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır, hayattaki çoğu aktivitede dopamin can yoldaşımızdır.
- Su içerken bile salgılanır, bi insan zevk aldığı bütün aktiviteleri yaparken dopamin salgılar.
- Dopamin konsantrasyonu ve motivasyonu sağlayan hormondur. O yüzden sevdiğiniz işleri yaparken daha konstantre ve motive bi şekilde yaparsiniz.
- Aşırı miktarda dopamin baş dönmesi ve sersemleme yapar. Aynı ilk uyuşturucu kullandığınızda, ilk otu çektiğinizde, ilk sigarayi içtiğinizde ve çok 31 çektiğinizde olduğu gibi.
- Sigara içmek ve 31 gibi aktiviteler dopamin salgısını arttırır.
- Dopamin eksikliği anksiyete, depresyon gibi ruhsal bozuklukların nedeni olarak görülür. Bu nedenle en etkili antidepresanlar dopamini arttirma mantalitesi üzerine kurulmuştur.
- Dopamini eksik olan bireyler hayattan haz alamayan insanlardır.
- Ek olaraktan, su içmek, yemek yemek gibi aktiviteler dopamini arttırır ama dopamini en çok kökleyen şeyler 31, sigara, ot, çöp, nargile vs. dir.
Ayrıca beyler birkaç ek daha;
Dopamin = Analitik zeka demektir, sayısal zekası yüksek olan insanlar dopamince baskın insanlardır. Doktor ve mühendislerin dopamince baskın insanlar oldukları, duygusal yönleri yerine analitik ve gerçekçi yönlerinin ağır bastığı bilinir. Dopamin = Hırs ve başarıdır.
Bunun tersi dopamin eksikliği ise biraz depresifliktir beyler... Fakat dopamini eksik olanların biraz daha yaratıcı, hayattaki şeylerden zevk alamadıkları ve hayattan biraz kopuk ve izole oldukları için kendileriyle başbaşa kalmayı seven, sezgisel yönden gelişmiş, yani biraz loser yaşayan fakat iç dünyasında ve zevklerinde büyüyen adamlar oldukları gösterilmiştir. Fakat sosyal yönden baskın olanlar, sözünü geçirenler, otorite olanlar dopamince baskın olanlardır. Dopamini eksik olanlar bir nevi Halil Sezai'dir.
"Dopamin Reseptörleri"
Şimdi nedir bu dopamin reseptörleri ve mekanizması nedir onu anlatacağım. Beyler beyinde zevk veren her aktivitede dopamin salgılandığını söylemiştik. Beyinde günün belli saatlerinde az veya çok herzaman belli miktarda dopamin bulunur. Sigara içince dopamin tavan yapar, 31 çekince tavan yapar, sevdiğiniz filmi izleyince artar, susayıp su içince artar, pes oynarken artar. O yüzden sevdiginiz filmleri daha motive ve konstantre izlersiniz, pes oynarken ekrana kilitlenirsiniz. O yüzden aylarca içmedikten sonra biricik sigaranizi köklediğinizde kafanız bi döner, sersemlersiniz.(fazla dopaminin sersemlik ve başdönmesi yaptığını söylemiştik dimi beyler)
Peki bu dopamin reseptörleri ne ola ki? Beyler bu dopamin reseptörleri, dopaminle bağ kurup, beyin sinyali üreten arkadaşlardır. Dopaminlerin bağlandığı yerlerdir. İnsan beyninde bir dopamin bir de bu dopaminin reseptörü bulunur ki bu 2 arkadaş birleşip sinyal üretince asıl zevk ve haz o anda gerçekleşir. Beyler beyinde günün belli saatlerinde ne kadar dopamin varsa belli miktarda da dopamin reseptörü bulunur.
.
.
"Beyinde ne kadar fazla dopamin reseptörü varsa, beyin varolan dopaminden o kadar fazla yararlanır."
Ama bu cümleyi açmak ve sindirmek, iyice anlamak gerekiyor beyler. Şimdi beyindeki dopamin ve reseptörü arasındaki ilişkiden bahsedeceğim beyler.
1. Beyinde dopamin ne kadar azsa, beyin o kadar fazla dopamin reseptörü üretir. Fakat bu kısa süreli, saatlik bişey değildir, haftalar ve aylar alan bir süreçtir. Beyinde dopamin azaldıkça, beyin var olan dopamini daha iyi değerlendirmek için sürekli reseptör üretir.
2. Bunun tam tersi olarak, eğer beyinde çok fazla miktarda dopamin var ise, beyin nasıl olsa dopamin bol diye, varolan reseptörlerini yok etmeye başlar. Beyne göre bolca varolan dopaminden faydalanmak için az sayıda reseptör yeterlidir, kıtlık değil bolluk zamanıdır.
Yani beyindeki dopamin ile dopamin reseptörü sayısı ters orantılıdır. Dopamininiz çok ise reseptörünüz azdır, dopamininiz az ise reseptörünüz çoktur. Yani beyler dopamin reseptörünüz fazla ise, beyniniz sigara ve 31 gibi şeylerle sikilip atılmamışsa, reseptörlerinizin amına koyulmamışsa, hayattan zevk almak için daha fazla imkanınız olur demektir bu. Gözlerinizin içi güler, sosyal iletişimden, kızlarla konuşmaktan daha çok zevk alırsınız, çünkü zaten beyniniz azıcık dopamin salgılasa, onu alıp beyninizde haz duygusunu tetikleyecek birsürü reseptörünüz vardır. Dopamin reseptörü fazla olan insanların sosyal, kültürel ve bilimsel potansiyelleri yükselir...
Beyler bu yazıyı iyi okuyun derim, beni daha iyi anlarsınız: "Buraya link gelecek"
"Dr. Martinez and colleagues found that increased social status and increased social support correlated with the density of dopamine D2/D3 receptors in the striatum, a region of the brain that plays a central role in reward and motivation, where dopamine plays a critical role in both of these behavioral processes. The researchers looked at social status and social support in normal healthy volunteers who were scanned using positron emission tomography (PET), a technology that allowed them to image dopamine type 2 receptors in the brain. This data suggests that people who achieve greater social status are more likely to be able to experience life as rewarding and stimulating because they have more targets for dopamine to act upon within the striatum. Dr. Martinez explains their findings: "We showed that low levels of dopamine receptors were associated with low social status and that high levels of dopamine receptors were associated with higher social status. The same type of association was seen with the volunteer's reports of social support they experience from their friends, family, or significant other."
"We showed that low levels of dopamine receptors were associated with low social status and that high levels of dopamine receptors were associated with higher social status. the same type of association was seen with the volunteer's reports of social support they experience from their friends, family, or significant other."
Beyler şu yazdıklarımı azıcık okuyan adam bile asıl olayın dopamin miktarı olmadığını anlamıştır. Asıl olay anlattiğim gibi "dopamin reseptörü" miktarıdır. Dopamin reseptörü miktarınız hayattaki kalitenizi ve yerinizi belirler. O yüzden hayatınızı kökünden değiştirecek şey diye başlık açtım ve sazan.avi olmadığını üstüne basa basa söyledim.
cinsel ilişki de dopamini arttırır fakat seksin mekanizması biraz farklı. 31, sigara gibi şeyler sadece haz için, fakat sekste beynin sosyalleşme ve arkadaşlık alanlarını tetikleyen bölgeler de bolca çalışır. 31 asosyal etirir beynin ağmına koyar.
Beyler bu arada ilginç gelecek ama açlık da dopamin reseptör miktarını arttırıyor : "Buraya link gelecek" Bu da orucun mantalitesini anlatiyor aslında. Oruç esnasında hayatta haz verici çoğu şey yasaklanmıştır. Yemek yemek, su içmek, cinsel ilişki yapmak vs. Böylece 1 ay oruçtan sonra dopamin reseptör miktarınız maksimuma ulaşır ve hayatınıza bir denge gelir. Tabii ramazandan sonra ***unu çıkarmazsanız.
Bu arada, beyninizi yıllarca esrar, eroin, sigara ve 31 ile sikerseniz, reseptörleriniz ilelebet geri gelmeyebilir. Dikkatli olmakta fayda var.
Beyler hayatında belli hobileri olan, pes oynayan, bilardo oynayan, hayatın kendisini haz mekanizması olarak gören, ayda maksimum 2-3 kere 31 çeken, sigara kullanmayan insanlara lafım yok. Çünkü onlar zaten dopamin reseptörü olarak zengin durumdalar.
Şimdi kendim ne yaptım onu anlatıcam. Beyler bunun için malesef sihirli bi yöntem yok, keşke olsaydı. Hikayenin başında ne dedim, azim ve kararlılık önemli demiştim, no pain no gain demiştim.
NOT: Yazı İnci Sözlük'ten 351986 nickli yazara aittir. Türkiye'de bu konuyu detaylı bir şekilde ele alan ve bireysel deneyimlere yer veren ilk yazılardan birisi olduğu için yazıyı, konu dışı bölümleri kırparak forumda paylaşmayı uygun gördük.
////////
dopamin hormonunu biraz inceleyelim.
- Dopamin hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır, hayattaki çoğu aktivitede dopamin can yoldaşımızdır.
- Su içerken bile salgılanır, bi insan zevk aldığı bütün aktiviteleri yaparken dopamin salgılar.
- Dopamin konsantrasyonu ve motivasyonu sağlayan hormondur. O yüzden sevdiğiniz işleri yaparken daha konstantre ve motive bi şekilde yaparsiniz.
- Aşırı miktarda dopamin baş dönmesi ve sersemleme yapar. Aynı ilk uyuşturucu kullandığınızda, ilk otu çektiğinizde, ilk sigarayi içtiğinizde ve çok 31 çektiğinizde olduğu gibi.
- Sigara içmek ve 31 gibi aktiviteler dopamin salgısını arttırır.
- Dopamin eksikliği anksiyete, depresyon gibi ruhsal bozuklukların nedeni olarak görülür. Bu nedenle en etkili antidepresanlar dopamini arttirma mantalitesi üzerine kurulmuştur.
- Dopamini eksik olan bireyler hayattan haz alamayan insanlardır.
- Ek olaraktan, su içmek, yemek yemek gibi aktiviteler dopamini arttırır ama dopamini en çok kökleyen şeyler 31, sigara, ot, çöp, nargile vs. dir.
Ayrıca beyler birkaç ek daha;
Dopamin = Analitik zeka demektir, sayısal zekası yüksek olan insanlar dopamince baskın insanlardır. Doktor ve mühendislerin dopamince baskın insanlar oldukları, duygusal yönleri yerine analitik ve gerçekçi yönlerinin ağır bastığı bilinir. Dopamin = Hırs ve başarıdır.
Bunun tersi dopamin eksikliği ise biraz depresifliktir beyler... Fakat dopamini eksik olanların biraz daha yaratıcı, hayattaki şeylerden zevk alamadıkları ve hayattan biraz kopuk ve izole oldukları için kendileriyle başbaşa kalmayı seven, sezgisel yönden gelişmiş, yani biraz loser yaşayan fakat iç dünyasında ve zevklerinde büyüyen adamlar oldukları gösterilmiştir. Fakat sosyal yönden baskın olanlar, sözünü geçirenler, otorite olanlar dopamince baskın olanlardır. Dopamini eksik olanlar bir nevi Halil Sezai'dir.
"Dopamin Reseptörleri"
Şimdi nedir bu dopamin reseptörleri ve mekanizması nedir onu anlatacağım. Beyler beyinde zevk veren her aktivitede dopamin salgılandığını söylemiştik. Beyinde günün belli saatlerinde az veya çok herzaman belli miktarda dopamin bulunur. Sigara içince dopamin tavan yapar, 31 çekince tavan yapar, sevdiğiniz filmi izleyince artar, susayıp su içince artar, pes oynarken artar. O yüzden sevdiginiz filmleri daha motive ve konstantre izlersiniz, pes oynarken ekrana kilitlenirsiniz. O yüzden aylarca içmedikten sonra biricik sigaranizi köklediğinizde kafanız bi döner, sersemlersiniz.(fazla dopaminin sersemlik ve başdönmesi yaptığını söylemiştik dimi beyler)
Peki bu dopamin reseptörleri ne ola ki? Beyler bu dopamin reseptörleri, dopaminle bağ kurup, beyin sinyali üreten arkadaşlardır. Dopaminlerin bağlandığı yerlerdir. İnsan beyninde bir dopamin bir de bu dopaminin reseptörü bulunur ki bu 2 arkadaş birleşip sinyal üretince asıl zevk ve haz o anda gerçekleşir. Beyler beyinde günün belli saatlerinde ne kadar dopamin varsa belli miktarda da dopamin reseptörü bulunur.
.
.
"Beyinde ne kadar fazla dopamin reseptörü varsa, beyin varolan dopaminden o kadar fazla yararlanır."
Ama bu cümleyi açmak ve sindirmek, iyice anlamak gerekiyor beyler. Şimdi beyindeki dopamin ve reseptörü arasındaki ilişkiden bahsedeceğim beyler.
1. Beyinde dopamin ne kadar azsa, beyin o kadar fazla dopamin reseptörü üretir. Fakat bu kısa süreli, saatlik bişey değildir, haftalar ve aylar alan bir süreçtir. Beyinde dopamin azaldıkça, beyin var olan dopamini daha iyi değerlendirmek için sürekli reseptör üretir.
2. Bunun tam tersi olarak, eğer beyinde çok fazla miktarda dopamin var ise, beyin nasıl olsa dopamin bol diye, varolan reseptörlerini yok etmeye başlar. Beyne göre bolca varolan dopaminden faydalanmak için az sayıda reseptör yeterlidir, kıtlık değil bolluk zamanıdır.
Yani beyindeki dopamin ile dopamin reseptörü sayısı ters orantılıdır. Dopamininiz çok ise reseptörünüz azdır, dopamininiz az ise reseptörünüz çoktur. Yani beyler dopamin reseptörünüz fazla ise, beyniniz sigara ve 31 gibi şeylerle sikilip atılmamışsa, reseptörlerinizin amına koyulmamışsa, hayattan zevk almak için daha fazla imkanınız olur demektir bu. Gözlerinizin içi güler, sosyal iletişimden, kızlarla konuşmaktan daha çok zevk alırsınız, çünkü zaten beyniniz azıcık dopamin salgılasa, onu alıp beyninizde haz duygusunu tetikleyecek birsürü reseptörünüz vardır. Dopamin reseptörü fazla olan insanların sosyal, kültürel ve bilimsel potansiyelleri yükselir...
Beyler bu yazıyı iyi okuyun derim, beni daha iyi anlarsınız: "Buraya link gelecek"
"Dr. Martinez and colleagues found that increased social status and increased social support correlated with the density of dopamine D2/D3 receptors in the striatum, a region of the brain that plays a central role in reward and motivation, where dopamine plays a critical role in both of these behavioral processes. The researchers looked at social status and social support in normal healthy volunteers who were scanned using positron emission tomography (PET), a technology that allowed them to image dopamine type 2 receptors in the brain. This data suggests that people who achieve greater social status are more likely to be able to experience life as rewarding and stimulating because they have more targets for dopamine to act upon within the striatum. Dr. Martinez explains their findings: "We showed that low levels of dopamine receptors were associated with low social status and that high levels of dopamine receptors were associated with higher social status. The same type of association was seen with the volunteer's reports of social support they experience from their friends, family, or significant other."
"We showed that low levels of dopamine receptors were associated with low social status and that high levels of dopamine receptors were associated with higher social status. the same type of association was seen with the volunteer's reports of social support they experience from their friends, family, or significant other."
Beyler şu yazdıklarımı azıcık okuyan adam bile asıl olayın dopamin miktarı olmadığını anlamıştır. Asıl olay anlattiğim gibi "dopamin reseptörü" miktarıdır. Dopamin reseptörü miktarınız hayattaki kalitenizi ve yerinizi belirler. O yüzden hayatınızı kökünden değiştirecek şey diye başlık açtım ve sazan.avi olmadığını üstüne basa basa söyledim.
cinsel ilişki de dopamini arttırır fakat seksin mekanizması biraz farklı. 31, sigara gibi şeyler sadece haz için, fakat sekste beynin sosyalleşme ve arkadaşlık alanlarını tetikleyen bölgeler de bolca çalışır. 31 asosyal etirir beynin ağmına koyar.
Beyler bu arada ilginç gelecek ama açlık da dopamin reseptör miktarını arttırıyor : "Buraya link gelecek" Bu da orucun mantalitesini anlatiyor aslında. Oruç esnasında hayatta haz verici çoğu şey yasaklanmıştır. Yemek yemek, su içmek, cinsel ilişki yapmak vs. Böylece 1 ay oruçtan sonra dopamin reseptör miktarınız maksimuma ulaşır ve hayatınıza bir denge gelir. Tabii ramazandan sonra ***unu çıkarmazsanız.
Bu arada, beyninizi yıllarca esrar, eroin, sigara ve 31 ile sikerseniz, reseptörleriniz ilelebet geri gelmeyebilir. Dikkatli olmakta fayda var.
Beyler hayatında belli hobileri olan, pes oynayan, bilardo oynayan, hayatın kendisini haz mekanizması olarak gören, ayda maksimum 2-3 kere 31 çeken, sigara kullanmayan insanlara lafım yok. Çünkü onlar zaten dopamin reseptörü olarak zengin durumdalar.
Şimdi kendim ne yaptım onu anlatıcam. Beyler bunun için malesef sihirli bi yöntem yok, keşke olsaydı. Hikayenin başında ne dedim, azim ve kararlılık önemli demiştim, no pain no gain demiştim.
Reis yararlı bi yazı özele bakarmısın
Bran:Cesaret nedir lordum?
Nedd stark:bir adamın, korku anında yapabileceği en iyi şeydir bran.
Nedd stark:bir adamın, korku anında yapabileceği en iyi şeydir bran.
Usta'nın yıllar önce söylediği gibi...
senin hayatın senin kararın...
Bunun dışında son yazdıklarına birşey yazarsam kelime israfı olacaktır .
senin hayatın senin kararın...
Bunun dışında son yazdıklarına birşey yazarsam kelime israfı olacaktır .
Beyler paylaşımlar yapıldı bilginize ...
Buradayım blacktyler gerçekten teşekkur ederim böyle bir mecra açtığın için.
Alfa tüm kuralları değiştiriyor...
Alfa tüm kuralları değiştiriyor...
Bizler bizde hiç olmayan birşey için değil.
bizde hep varolan benliğimizi bulmak için buradayız...
bizde hep varolan benliğimizi bulmak için buradayız...
şarkıyı aç evlat, ve bu yazıyı önyargılarından uzak, güvenerek okumalısın. Anladın değil mi ?
Kendini hazırla şimdiden. Neden mi ?
çünkü burası, senin için açıldı... ciddiyim.
Umutlanmalısın, senden umudunu aldılar çünkü...
Ve sen sözde "olgunluk" adı altında 'kardeşlik' inancından mahrum bırakıldın ve kaderini başkalarına teslim ettin.
Umut... umutlanmalısın. Çünkü alfan, canlanıyor.
Eskide olduğundan daha güçlü hemde... görüyorum!
bu sana ilk ve son tavsiyelerim.
çünkü burada: konuşmalar içinde tavsiye olmayacak.
herkes üstüne düşeni yapacak kadar kendinden emin... ve sağduyulu olacak.
meziyetlerini bilen bir alfa, yada bir omega: her neyse...
sen burada ileriye gideceksin. ve bu o'nun başlangıcı olacak.
bir alfanın yeniden doğuşu... kartalın tüylerini yolup, yeniden doğması gibidir.
bunları bilenlerde var mutlaka içimizde, bilmeyenler için hatırlatma yapıyorum.
öncelikle burada neler yapacağımızı konuşalım.
burası kanka, kardeşlerin samimiyet içinde buluştuğu ve değişime ilerlediği bir yer şimdiden.
burada ciddiyetsizlik olmayacak. seni geriye çekenleri teker teker yok etmek üzerine "kardeşlik" yolunda olan;
insanlarla beraber ittifak kuracağın bir karargahım olacak...
bunu beraber yapacağız. ve sen bu işin sonunda bizimle değişeceksin.
herkes değişime muhtaçtır. kardeşlik dışında olanlar için kural budur.
ya daha iyisini yaparsın, yada konumunu sorgularsın.
her türlü daha iyisini yapacaksın bundan emin ol.
yuvana hoşgeldin... bu sıcak karşılama hakkın.
savaşlar verdin... ve şimdi ait olmadığın insanlar yanında kabullenmediğin işlerin içindesin.
fakat bunun değişme zamanı geldi. izin verirsen...
içindeki alfa sana dönüp, bu ortamda seninle beraber olması için kardeşlerinle olmalısın.
beni, burada "blacktyler7" olarak tanıyacaksın...
fakat, aramızda bir kural vardır; "kim betalık yaparsa, gereken yapılır" bundan da emin ol tekrar.
daha önce olanlar olması gerektiği içindi ve şimdi bu senin yaşamın,
ve kimlerle ittifak kuracağına sen karar vereceksin...
burada pek çok görevler olucak...
ve amaçsızlıktan birbirine sarmak yerine: birbirine güvenen insanlar bulacaksın. burada,
görevler seni mantalite olarak iyileştirip,
görev içinde -burası başlı başına bir görev- kardeşlerine duyduğun güven kadar ödül toplayacaksın.
hayatın iyileşmeye kaldığı yerden devam edecek.
mesela, alfan liderlik özelliklerini ortaya çıkaracak.
ve yeri geldiğinde; burası, gerçekler, ve seninle olmak isteyenlerle beraber sarsılmaz bir birlik olman için yeterince donanımlı olacaksın.
özelsin, fakat özel olmak yeterli değildir.
biz fazlasını istiyorduk değil mi kanka ?
işte, bu yüzden burada olacaksın.
ve bizde seninle ilerleyeceğiz.
ilk geldiğin günü hatırla, ilk okuduğun zamanı...
öğretti cidden muazzam!
bunu gördün. ustan; "they call me alpha" gösterdi değil mi ?
değişime açtın ve sana değişimi verdi...
ilgiye, sevgiye, biraz ciddiyete, ve en önemlisi: gerçeklere açtın kanka...
zayıftın... göremiyordun. ölüydün, ölü adam... hatırladın değil mi ?
fakat şimdi durumun daha iyi olsa bile, kardeşlerinden ayrısın.
ailenden ayrısın evlat... kendine yakın olduğunu sandığın bir konumdasın.
o,
o konum değişecek ve ben'i bulacağız.
bunu beraber yapacağız.
kardeşlerinle yapacaksın bunu...
sen, güveneceksin ve kaldığı yerden devam edecek!
Fakaaat, şunu bilmen gerekiyor:
Yol, basitlikleri kaldırmaz.
Hastalıklarıyla savaşmak yerine onlarla boğulmayı tercih edenler ilerleyemez.
Ve bu yola girenler... geri dönüşmeyi düşünemez.
Peki, neden ?
Bu insanlar nasıl bir yola giriyorki,
geri dönüşü olmamasına rağmen;
yolun sonu ölümle bitmiyor olabilir ?
Fakat kolay olmayacak, biliyorsun...
Zor adamlar, zor işler için vardır.
Önemli yapıtlar, Değerli alfaların ellerinden meydana gelmiştir.
Ve burada basit insanlara gerek yok.
Gerçeği öğrendiğinde "zor insanların" aslında basit olduğunu öğreneceksin...
Basit insanların ise asıl zorluk olduğunu gördüğünde,
değişim durmamak üzere yola çıkmış olacak.
Alfa, alfa tüm kuralları değiştiriyor kanka ve sen...
İhtiyacın olan her şeye kavuşacaksın.
Çünkü ihtiyacın olanları biliyorum.
ben, usta, kardeşlerin; bir zamanlar ihtiyacımız vardı...
Aramak için çıktığımız bu yol, bizi kutsadı ve şuan hayal edemiyeceğin şeylere sahibiz.
Eğer sende tamamlanmak istiyorsan...
şimdilik benim açımdan bu kadar yeterli...
ve aşağıda seni bekleyen, burayı senin için hazırlayan kardeşlerinin yorumlarını göreceksin...
şimdilik benim açımdan bu kadar yeterli...
burayı senin için hazırlayanlar:
(yazar: hellpeak)
(yazar: forthelight7)
(yazar: blacktyler7)
Bunlar mühim değil, fakat yinede bilmen gerekir.
Çünkü burada, emek verenler ile vermeyenler kolay ayrışır.
Sen hangi tarafı seçeceksin ? Asıl olay bu...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?