soru cevap 2

.

olabileceğin ve sadece olmak için hayatını feda edeceğin tek şey esasiyun'dur.
bunun içinde yapılması gereken şey güvendir.
gerisi bir şekilde halledeceğin kısım.
ustamdan öğrendiğim budur.

burada yazacağım yazılar asla doğruyu ifade etmeyebilir, çelişkiler ve yanlışlar barındırabilir.
Bağlantı kurduğum yerler bizzat esastan, hakikatten kopmuş gelebilir. fakat asla amacım bu olmayacak.
Bundan olumsuz olarak etkilenmekte senin sorumluluğunda, ki açıkça diyorum yanlış olacağını.
yanlışı bulup ilerlersen süper. Ha belki de olmaz o da benim fark edene kadar anlamayacağım bir şey ona göre şimdiden girişte diyeyim.
Ben yanlış olduğunu bilsem zaten yazmam o da ayrı konu babuş, öğrenmem gereken çok şey var yol epey uzun.

Eleştiri gelirse iyi olur tabii bakarız.
Buraya yazacağım yazılar için, daha önceki seride olmak üzere her biri benim sorumluluğumda ve arkasında duracağım.
Esas sandığım şeyler, hakikati ifade ettiğini düşündüğüm şeyler saçma gelebilir, doğru gibi de gelebilir ama nasıl geldiği önemsizdir.
Nasıl olduğunu anlayıp devam edelim.
Ve evet kankalar bence sevgi, umut ve güven.

Bazı yerlerde "her şeyden önemlisi, tek yol budur" gibi ifadelerim olacak ki bu da o konu özelinde.
Her şeyi anlatamam, süper bir zekam süper bir kalemim yok -belki de vardır, bunu ancak güzel sonuçlarla anlarız- bana kalırsa kardeşlikte değilsen okumana gerek yok. anlarsın zaten paylaşım oldukça. Bence demekten, bana göre demekten yazdıkça bırakıcam, hatta o kadar kesin yazacağım ki sen kendi bağlantını kuramadığın için beni asla çeviremiyeceksin çünkü muhtemelen onaylanmamış bir zihnin söylediği şeyleri umursamayacağım ve kendime bağlı kalacağım. Bunu yapan kişinin anlatım, aktarım, dikkat çektiği yerlere bakarak yapacağım.
Şimdiden hayırlı olsun, umarım selametle biter.
Elbette kendimde yanlış aramaya devam edeceğim ama her şey aramakla bulunmaz, bulanlarda arayanların kendisidir elbette.

Yazacağım garanti değil bu kalsın burada.

Seni zan etmekten kurtaracak tek şey, akıldır.
İman, akılla gelir. esası sağlayan, imanı getiren ve yoldaşlığı ortaya çıkaran olay budur.
Bu benim ustamdan öğrendiğim olaydır.

Peki ustamın yöntemi, nizamı nedir?

Sadakat sadece hakikate olmaz.
Her şey hakikat altında birleşir ve sende buna dahilsin.
Bir alfa için olmazsa olmaz kendine olan güveni, gerçekliğini asla kaybetmemesi kısaca esaslarına, köklerine bağlı kalmasıdır.

maskelerin, egonun, taklitlerin oluşma sebebi senin özünü ne kadar iyi tanıdığın ve yaşamını oluşturan her şeyin ne kadar içerden geldiğine bağlıdır.
ve yaşam sürekli olarak seni bir yere kadar test eder.
Bunu insanlar aracılığıyla yapar ve sadece betalar tarafından test edilmezsin.
Ve işin mantığında bir dişinin teslim olacağı, betaların boyun eğeceği, omegaların liderliğini kabul edeceği, bir alfanın dostluğunu kabul edip etmeyeceği olay budur.
Çünkü eğer sen kendine inanmıyorsan, söylediğin şeylerin senin özünü yansıtması çok düşüktür.
Bu yüzden taklitler, maskeler ve egolar girer ve dalga konusu olursun. Bir bok bilmeyen ama aşmış tipleri düşün mesela. Bu yüzden içselleştirmek çok önemli.

Ustamdan gördüğüm ve bizlere öğrettiği şeylerden biri budur.

Bir alfayla, betanın testlerinin farklı olmasının sebebi sadece birinin iyiye diğerinin kötüye hizmet etmesi midir? Hatta beta için baktığında, betanın da amaçlarına uygun şekilde test ettiğini ve bu testin sadece daha pis olduğunu anlarız. Onu pis yapan şey, gereksiz ve önemli olmayan şeylere dikkat vermesi ve üstüne bu dikkatini kıskançlık, fitne, riya, içten pazarlıklı olmasına sürüklemesidir. Bir ortam ve bir grup dişi için.
Alfayı temiz kılan şey hepimizin içerden fark ettiği şekilde bu tür şeylere asla önem vermeyecek şekilde ilerliyor olmasıdır. Bu yüzden aklı, zekası, keskinliği, hayatta ki amaçlarının ve çabalarının ne uğruna ne kadar kullandığı oranla eğlenir ortamda ki o betayla
Bu fark altın dişiyle beta dişisi içinde geçerlidir.
Biri kendini korumak için diğeri de kendini sunmaya kadar ilerler.

Zaten ustanın gelişim ve değişim sürecine baktığında en net göreceğin şey bu adam gittiği yoldan asla şüphe etmemiş ve şüphe etmesini sağlayabilecek şeyi yok etmiş. Buna bilgisizlik, arzu, nefs giriyor.
Sonra yetmemiş içsel olarak tasavvuf öğrenmiş, psikoloji öğrenmiş ki kendini sağlam analiz edebilsin ha motivasyonu belki kendini değil de dışarıya yöneliktir belki sadece merak etmiştir ama bunları öğrenme ve uygulama sebeplerinden sonra kendisine engel olacak her şeyi en doğru yolları tek bir yol haline getirip yöntemini esası yapması.
Bu yöntem sonra onu öyle bir yere getirmiş ki sadece onu da değil, başlıkta ilerleyenler hiç ummayacakları bir şey bulmuşlar. Bu yüzden ustamın yöntemlerine, işaret ve yoluna kendimi adamalıyım. Bu adanmama engel olacak şeyleri en aza indirmek içinde öğrenmeli, yaşamalı ve sevgimi, umudumu, gerçekliğimi kaybetmemeliyim.

Bu yüzden bana göre bizi doğru yolda tutacak şey, bunları düşünmekle kalmayıp yaşamaktır.
Ve yaşam sana bu sayede kardeşliği bir şekilde verir.
Yada en azından doğruyu denerken, yanlışlarınla ölürsün ama denemek kaçınılmaz olur.

aminakoyum "bana göre" demişim, neyse daha dikkatli olucam.

İşin komiği şu, kötü seçim yapacağına önceden bir kaç ciddi olay yüzünden inanıp, kabul edip yada şahit olup kendini tekrar o duruma sokmaktan uzaklaşıp, bu uzaklaştığın yerdende buna hiç bir çözüm üretemiyor olacağının bilincinde beklemek.
Benim ustamdan öğrendiğim olay, gerekirse her seferinde farklı yanlışlar yaparsın ama işin sonunda ne olursa olsun denemeye devam edersin.
Her seferinde diyerek falan olayı daha büyük hale getiriyorum ama zaten usta bizzat dişiler, akıl, görevler konusunda eksik yapacağına inanan, kendinden şüphe eden ve geride duranları kabul etmemiştir.
yaparsın ve ne olacağına göre hayat sana sonuçlarını getirir sende elinden geleni yapıp iyi sonuçlar gelmesi için dikkatli, rahat, açık, umutlu, gerçekçi devam edersin.

Zaten bir yanlışına ikna olduysan, o yanlışını yapacak kadar hödük olmayacağına göre yine konuya devam edersin. Bu durum testten kalanlar, kafayı yiyenler ve başarısız olanlarda böyle işler. Keşke bunlara daha fazla şahit olabilsem bakacaz

Hayatın bir şekilde sana doğruyu gösterdiğine, seni eğitecek ve senin bağlantı kurabilmende yardımcı olacağı olayları sağlamasının sebebi doğa ana yani sistemin açık ve işlemeye devam etmesidir.
Bu yüzden de tasavvuf olsun, dünyaya bakış olsun hep içerden gelenin değişmesiyle farklı olmaya başlar.
Gittiğim her yerde iyi insanlarla karşılaştım diyen dervişe, sen değiştin diyen hocası gibi.
İnsanların sorunlarına, bilmediklerine, düşük anlayıştan gelen problemlerinin seni etkilememesinin de senin onları anlamandan, fark etmenden kaynaklı olması gibi.

Bu yüzden hacıtyler ustanız sivillerle görüşmüyor, dişilere temas etmeyip yönlendiriyor şu kısımlarda dediğinde başkası hasiktir çekerken sen çokta uygun olduğunu anlıyorsun.
İşin gerçeği özellikle bizler için, aynı duruma düşebilme ihtimalinin fazla olması ve bu çok ürpertici, korkutucudur. Ona rağmen devam ederiz, bundan başka çaremizde yoktur.
Bir alfa gibi görüş bildirin, öküz tren ilişkisine dair mesaj bana bunu anlatır. Belki daha bağlantı kuramadığım pek çok örnek. Senin aklına gelirse süper.

mesela her dönemin kendine özgü güzellikleri vardır demiştim, önemli olan onu yaşayabilmektir ve yaşamak için denemek gerekir.
Neden kardeşlik açıkça ilgilenmiyor, neden sana anında sendeki bokları söylemiyor?
Çünkü bu senin seçmen, denemen, inanman ve benliğini oluşturman koruman için verilmiş bir zamanın kendisidir.
Bu zamanı kötü sonuçla bitip bitmemesi bana göre önemsizdir eğer yeterince uyarıcı davranırsan.
Bu yüzden hacıtyler yazmaya devam etti.
Ve belki atılıp tekrar giren bilmediğimiz o insanlar da aynısını yaptılar aq sadece hacıtyler mı döndü diyebiliriz? Ya belki de kimse girmedi, fırsat bir defa gelir. Önemi yok, önemli olan peşinde olmak.
Mesele zaten hep doğru yapmaksa, bir çoğumuz yarra yedik. Benim seçimim ve ustamdan öğrendiğim hiç bir zaman belirli sınırları aşmadıysan her şey halledilebilir.
En azından deneyerek ölmek ve bilebileceğin kadarıyla bunun peşinde olmak yeterli olmasa bile her şey karanlıkta kalıp önünü göremesen bile umutla, gerçekliğini sağlayabildiğin kadardır.
Çünkü biliyoruz ki bize doğru gelenler, doğruyla alakası olmayan şeyler bile olabilir. Keşke olmasa, keşke her doğruya inanan cidden doğruyu cidden doğruyu elde etmiş ve köklerine inmiş olsa.
Bir betadan bizi ayıran olay budur.
İnsanlarda belirsizlik, kararsızlık, şaşkınlık çok sıkıntılı üçlemeler. Alfaya, doğru insanlara bakarak anlayabilirsin bunu. hayırlısı inşallah

benim için sonuç, beni asla buradan koparmaya yetmeyecek bir olaydır. Ve hayatın özünü bir şekilde kavradıysan umudun ve sevginin nerden geldiğini fark ettiysen, kontrolün hem sende hemde sana verilen ve müsaade edildiği kadar kullanabildiğini biliyorsan asla bitmez.
Fakat sorumluluk her zaman bizdedir ki bu yüzden sistem asla suçlanmayacak, esaslar asla kirletilmeyecek kadar değerli, bellidir.
Testten atılanlar acı çekiyor ya kardeşliksiz olacaklar diye, tek çekeceğin acı hakikate, esasa yaptıklarındır.
Esas, esasiyun yani köklerine bağlı kalanlar hasan sabbahtan gelir bunu da güzel bir vesileyle öğrendim. Hayat mükemmel bir şeydir. Önceliklerim değiştiği için bunu yaşayamadığım günler olsa bile bunu her zaman kalbimde taşıyacağım.

Bazı şeyler yaşadıktan sonra asla olmamış gibi devam edemezsin. Ve o senin içinde her zaman yer etmeye devam eder ta ki diğer taraftan gerçeğin kendisi ona yer bırakmayana kadar.
Amaçta bu değil mi zaten babuş
Ustaya ve sisteme güveniyorum ve bunun yeterli olmadığını biliyorum. Hiç kimse umudumuzu, teslimiyetimizi, deneme şansımızı elimizden alamaz.
Almaya çalışanlar zaten bizden değildir.
Her doğru ve yanlış insana umut, sevgi, teslimiyet verir.
korkuyu da verebilir ve bu geçici bir şey olarak bir dönem hayatımızda kalır.
Korkuyu da yaşamak iyidir boşuna verilmez

Kader her zaman doğru yerde, doğru insanlardan tarafından kimsenin büyük planı fark etmeyeceği şekilde dokunuşlar yapar.
Ve sen üstüne düşeni yapmaya başladığın an, bütün doğrular senin görebildiğin kadar seni var eder.
İşte bu kaderin mükemmelliğidir.
Ve insana sorumluluğun olduğunu hatırlatan, kolaylaştırıcı olan bir diğer yoldur.

O yüzden ne diyor? "Sen üstüne düşeni yapabilecek misin"

Ne istersen o olur. farkında olmadan şunları isteyip çekersiniz diyorlar ya o doğrudur.
Ne istediğine dikkat et, kaderin olmasın babuş yauw

Ve bu söz, insanı içine yönlendiren ve amacına her şeyiyle uygun yaşamaya iten güzel bir hatırlatıcıdır.
Teslimiyet iyidir ama sen hangi noktadan teslim oldun?
İşte bu bizim sınavımız.
Demiştim, neresinde olduğunu bilemiyeceğimiz bir yolu nasıl aydınlattığımızı düşünmek iyidir.
Hacı buna çöl demiştir, usta doğa ana diye teşbih yapmıştır.
Bu durum ilmin ve farkındalığın insanda bir şekilde hep var olduğunu gösterir.

ustanın kancık iletişimine bakarsak, çırakları bir şekilde siktirleyip, güzel iş yapanları çaylak yapmasını hatırlıyorum.
E ne demişler? Hatırlıyorsan, devam ediyorsan hiç bir zaman kaybeden olmazsın.
En azından kaybettiğin yer sana bir dönüş olur tekrar oraya gidemiyecek olsan bile
Benim ustamdan öğrendiğim, hacıtylerın aktarmayı başardığı my7 zihni budur.
bunu söylüyorum çünkü kardeşlikten atılanlar ile bizim aramızda fark var biliyorum.
Biz daha giremedik ve bizim hikayemiz başka.
onlar için aynısını diyemem çünkü zaten girebilecek kadar bir şeyler olduktan sonra ne olmuş olabilir de atılıyorsun. O yüzden bilen, fikri olan varsa söylesin bakalım.

şüphe ile sorgulamak farklı şeyler.
şüpheyle kendi yeteneklerine ket vururken, sorgulamak ile doğruya ulaşırsın.
Sihirli değnek yok, alışmak gerekiyor.

Telkinler, meditasyonun sana katacağı tek şey, açık hale gelmen. çakralar bu yüzden anlatılmıştır.
Çünkü bir insan kolay değişmez ve kalıntılar muhakkak kendini gösterebilir. Bu yüzden herkes üstüne düşeni yapar ve sağlaması yapılır.

Kardeşlikten atılan kişilerin yaptıkları hatalar şunlardır genelde:
Hacı dan öğrendiğim kadarıyla bazı kişiler sırf ustayla aynı ortamda olduğu için böbürlenme,ego kasma gibi durumlara girişmişti.
Ustaya yalvaran bile vardır ki bunların ustanın hoşuna gidecek tipler değildi o zamanlar usta cidden sağlam herifleri gördüğü gibi alıyordu fakat sonradan değişen tipleri de büyük ihtimalle solladı ve attı.
ağlak ve sinir bozan kuruntulu tipler çıkıyordu genelde bu dediğim kişiler.
Şeytan veya iç kuruntular artık ne derseniz deyin, atılan kişilerin çoğu bu yüzden elendi bence ki kuruntu üzerlerine çöktü.
kardeşlik üyeleri ve my7 çoğu hasta kişiyi hasta olduğunu hissettiği an gönderdi zaten bu sebeple kamyon dolusu adama siktir çekti.
aslında kullanabileceği bu kadar adamı da siktirlemek büyük birşey tabii.
Travması olanlar gönderildi veya testlerde travması tetiklenenler.
Ayrıca Verilen görevleri yerine getirmeyecek kadar güçlü mentalde olmayanları da gönderdi. veya para testi vardı galiba onu pek hatırlamıyorum gerçi.
kardeşlik testlerini tam olarak bilmiyorum ama saha testleri ve mentalite testleri olarak bence ikiye ayrılıyor bunlar.