soru cevap 4

''olay, kendi yaşadığın durumlar içerisinde en yakın olanı yada yapabiliyorsan fark ettiysen doğruyu seçebilme becerisini yükseltmekten geçiyor.''

bazen iç güdülerini bastıramasan da, çevik bir şekilde dönüp doğru olanı seçmek gerekiyor. onur kırıcı değil, onur arttırıcı bi eylemdir. bende böyle öğrenebiliyorum. Barış ve esenlik sizinle olsun. Allah'ın selamı üzerinize olsun.

İçgüdü dediğin şey seni yanlışa iten değil, doğruya iten olsun. öyle güzel şeylere yöneltsin ki seni, basit veya mistik fark etmez, genelde basit olur.
Bir şeyleri daha iyi idrak et.
içgüdü, yanlışa iletmez, iten alışılmış yanlışlar barındırdığın nefs/beta.
Bu ses susmadıkça, içinden faydalanamazsın net olarak. susma orucuna gir, bir yerlerde sessizce oturup doğayı izle, kuşların kanatları, birbirleriyle olan uyumu falan filan takıl kanka iyi olur.

Bana göre, insan zihnini bilen, biraz iyi insanların betalar yüzünden içsel olarak neler yaşayıp, neden sorusuna verdiği cevapları muhtemelen yaşayarak öğrenen ve bir gözlemci olarak ne kadar ileri gittiğini diğer insanlardan dolayı anlayan ve bunu görmek için vesilelere ihtiyaç duyup, tasavvuf da öğrenmiş bir adamın, kendi üzerinden verdiği -kendi yapıtın, gözlemin ve tespitin, bulduğun doğrunun alıntı/taklit/çalıntı olarak konuşulması- bu örnek ile bizim hayatımızda yaşadığımız ufak olayları daha büyük, ciddi bir örnek ile hatırlatıyor. Hatta sadece bunu değil, bu durum karşısında senin his edeceğin, dostluk ararken bulamadığın için yıpranma, alfa olmadığını düşünmek gibi içsel olaylardan kurtulman gerektiğini "siteyi terk et" diyerek anlatıyor.

Burada temel olarak şu var: sen özüne sahip çıkmayı bile düşünmeyecek kadar kavuştun mu?
bu kavuşma ne kadar sağlam olursa olsun, hayat en basit yönleriyle sen baktığında anlamlar barındırıyor olsa bile bunun peşinden gidemiyorsan ve dış etkenlerden etkilenmeye açıksan sorun var.

Şimdi ustanın "sen üstüne düşeni yapabilecek misin" sözünü değiştirelim, sen özüne sahip çıkıp bu engelleri aşabilecek misin?

usta başlık sürecinden çok daha önce birilerinin lafına zorluk/acı olarak bakmaktan kurtulmuş, saflaşmış olduğu için kararlılık, dayanıklılık, zorluk gibi şeylere ihtiyacı olmadan rahatça devam etti.
ancak bu yolda yeni başlamış bir çırak dış etkenlerle mücadele eder. etme ihtiyacı his eder. kardeşlik ve ustanın başlık döneminde bana göre öyle bir şey yoktu.

Maddeler, manevi kısmın habercisidir.
ikram madde değil, maddenin gösterdiği, ortaya çıkardığıdır. Bunu fark edemeyen bana göre sadece madde kısmına teşekkür eder ve yarım kalır.
Genelde de teşekkür edemez çünkü maddenin kıymetine bir süre sonra alışır. Bu ister bir insan istersen bir iş veya para olsun.

süper bir eşin var, manevi olarak da harika ama haberin yok. sadece fiziği için memnunsun mesela

Bu aralar ara sıra yazdıklarım ağırlık veriyor, niye bilmiyorum.
genelde enerji menerji umursamam, yani yazdıklarımı nasıl okuduğunuzu ve his edip anladığınızı da bilmiyorum yazdıklarım dışında, önceden daha iyiydim bu konuda, sorun değil ama sorun olmalı mı bilmiyorum. son zamanlarda beni sakinleştiren şeylere yönelemiyorum, yönelemediğim içinde zorlayarak değil, doğal kalmayı tercih ediyorum. bakarız hayırlısı

açıklamalar, tanımlar sizin anlayabilmeniz için kullanılır, sahibinin bunlarla işi yok.
bunu kaçırmayın kankalar

teslimiyet,sevgi,acizlik aynı üçlü fakat hafif derken ne kastettiğini anlamadım neyse yatıyorum ben yarın uğrarım iyi geceler

insanların gereksiz ciddiyeti, korumacılığı ve hassaslaşması paralel olaylar.
temelde sahip olmadığı bir şeyi varmış gibi yapmasından kaynaklanıyor.
senin olanı, sen dışında bilinmez olması hiç bir şeyi değiştirmez.
bu insana mizah, eğlence, rahatlık, olgunluk olarak dönüyor. yani sen geliştikçe, olaylar hafifliyor.
sende hafifliyorsun çünkü sen olaylarla birsin kanka, bakarız aklıma geldi öylesine.

"havlayan köpek ısırmaz" da bundan denilmiş sjsjsjs

immanuel kant geldi aklıma saf aklın eleştirisi bi okuyayım sindirebileyim bir şekilde hadi gazamız mubarek olsun hadi aslanlarım Haydin sefere girişeceyiz;

not geldi seriden bu kitabı ben zor anlayacam gibi, kabul etmek gerekir ki okusamda bişeyler çıkaramicam.

baskın olmayı falan siktir et, ne önemi var?
bırak herkes kendini öyle sansın, zamanı veya yeri gelince yapmak istediğini yapabil yeter.
keyfin raconu olmaz babuş takıl

niye ateşi bulduğunu açıklar mısın anlamadım

benim için büyük başlık ehli için minik bir adımdı. zorluklara ramen adam anlatmaya kararlılık gösteriyor; mücadele de kararlılık gösteriyor. acıya sabırla göğüs germek ve bu süreçte kendi çizgilerinden hiç çıkmamış olmak gibi birşey anladım. okudukça aydınlanıyorum asdkashd. güzel lan. somut bir şey değilki açıklayayım. yani achivement noktası-dönüm noktası gibi birşey ha daha önce bunu söylemiyor muydum? söylüyordum. ama anlamam gereken o an oluşmadıkça öğrendiklerim odun olarak birikiyor. mesela o alıntı kısımında bunun farkına varabildim. acıya kararlılıkla göğüs gerebilmek.

edit1; misalen kamyonla şey okudum gerek hacı gerek başlık. ama gerekli materyalleri kullanmadan okumuşum. hiç kafa yormamışım ki ben amk. ama şuana kadar kafa yorabilmemi de o kafasız bir şekilde okuduğum şeyler sağladı. parti parti açılıyor yapacak birşey yok sıkı çalışmaktan başka böyle güzel oluyor başlık güzel bi alem ajsdjasjda

“görüsüz (deneysiz) kavramlar boş, kavramsız (yani aklın kalıpları olmaksızın) görüler kördür.”,


ulan lafa bak amınakoym.

tcmanın ödevleri yapmayanların, yazılarla bi yere varamayışını söylemesine paralel bir söz değilmi bu.

bi örnek verir msiniz aq anlayalım iyice

videonun anlatmak istediği tam olarak nedir reis

videoyla beraber, dışarda ki insanların performanslarına göre kendini ispat etme, açıklama, kendini teyit etme ihtiyacın, doğruyu gösterme isteğinin nasıl ortaya çıktığını gösterir.
Ustaya başlık çalıntı demişlerdi, şimdi de dolandırıcı diyorlar. Usta ne yaptı? Hiç bir şey, sadece güldü ve geçti. Gülmediği zamanlarda oldu tabii, her türlü umursamadı ama. Eğlenmek istiyorsan eğlen, kendinden şüphe etme. Güven, inanç, doğrular onlara tekrar ihtiyaç duymayacağımız şekilde hayatımızda olmalı. Hiç, bir olay yaşadıktan sonra ben insanım diye kendini ikna ettiğin oluyor mu? ölümün nasıl olduğunu biliyorsan, basit bir dükkanda sana bu şaka yapıldığında ne tepki verirsin? Baskınlığı falan dert etme, içini dert et. içini dert et ki sistemi de dert etmeye başla ve olayın sadece sistem ve senin aranda geçtiğini bilip, hayatını yaşa.

“Gedanken ohne Inhalt sind leer; Anschauungen ohne Begriffe sind blind.”
(İçeriksiz düşünceler boş; kavramsız sezgiler kördür.) diye çıktı İnternet'te kantın sözüymüş.
düşünce var ama örnek yok, sezgi var ama adı yok.
alfa var ama alfa nedir sorusuna örnek olmayınca, olanlarda yerini tutmayınca boş diyor.
Kavram ne anlamadım.
idrak etme, seçme ve yönetme, doğruyla yanlışı ayırıp olayların, insanların, tepkilerin, gelişim ve dönüşümün içeriğini anlayabilmektir belki, eklersin sende bakarız.

aşırıya kaçmadan, dengeli. kendinden ne fazla ne eksik.
haketmeye bak, haket.

Güldüm, emanuel emenike, üç 90 dakika top oynayan adam. shjsjsjss

kolay gelsin babuşş

beyler felsefe beceri kitabı ch1 gardi alınır mavibayrak


edit;

https://archive . org/details/kadir-cucen-bilim-felsefesine-giris/page/11/mode/2up


şöyle birşey buldum yardırcam daha basit ve giriş gibi, ahmet cevizciye baktımda açıkta pdf bulamadım bana şuan sadece konunun yabancı gelmemesi gerekiyor o yüzden fazla uzaklara gitmeden taş atabileceğim menzilde olmalı

Bu iş metin2 tr oynamak gibi bir hal aldı amk agsjahsjsj dolu alınır

tartışmalarda, genelde akıl liginin olmadığı tartışmalarda, içgüdülerle ilerlerken otomatik cevaplar verirken baskın olmanın getirdiği önemi önemsemeli miyiz yoksa betalık mıdır.?
baskın gelmeye mi çalışmalı o an yoksa aklı mı kullanmalı,
aklı en başında kullanırdık tabii ki o ortamda mantıklı fikirler hiç edilecek ama bir tartışma var halihazırda.
yani bu durumda ne yapardık futbol yorumcuları gibi mi takılmalı yoksa, mantıklı ve tek tek cevaplar mı vermeli?
benim aklıma gelen karşıdakine karşı zayıflık hissi veriyor olmamız. aklı kullandıgımızda.

fikirlerinizi belirtir misiniz rica ediciym