İleriden kastın maddiyse 3 sene önce neyse şuan yine aynısı. Ama İleriden kasıtlıkla alakası yoktur dediğinin zihinsel akılsal bir ileriden bahsediyorsan 3 sene önceye göre zaten ilerledim. Olayları böyle sıçmayı sıvamayı beta genlerimden öğrendiğimle devam ettiğim için gelip gidip yok göt oldum yok beta oldum yok götü kaybettim yazılar yazıyorum. Ama götü kaybetmiş olmam ve bunu size belirtmem zaten sizi germeyen bir durum. Sadece kaçıyorum yükümlülük ve zorunluluklardan, ha bu zorunlulukları sizde yüklemiyorsunuz kendi yargı sistemimden kaçıyorum bunu biliyorum. Ne yapayım oğlum burada atomu ayrıştıramam kimse bunu da istemedi zaten ha genel hayatımda zaten ivmeyi sürekli realistlik ve kurallar doğrultusunda sürdürüyorum. Yavşaklık yalakalık veyahut kumpas yapmıyorum. Buraya gelip sadece öğrendiğimi yazıyorum evet çıkarımın haklı demekki yeterince uygulayamamışım ki hala belirli şeyleri getiriyorum. Yerimde sayıyorum. Ama hacı yazdı diye yazmıyorum bunları ha imla ve yazı şekli benziyo onuda yapacak bişeyim yok.
Dedin ki neden somut şeyler getirmiyosun benimde cevabım şu ki ben daha kişisel hijyenimi sağlayacak güven ve psikolojide hissetmiyorum, ha bahane göt gibi evet herkesde bulunur bende çok bulunur ama. Tanrıya karşı doğru dürüst yaklaşıyorum, bunu en iyi Tanrı biliyor. Aciz olduğumu mesela.
Haci veyahut tcma değil mesele adamları yermedim ama yükseltmedimde, ama onlar benim için epey geride kaldı yani dediğin gibi amacın bazı kriterlerini epey unuttum.
G*tü kaybetmiş birisiyim, gerçeği görmek istemeyene sen gerçeği inatla göstermek durumunda değilsin, biliyorum bunu gerçekten istiyosun dostça silah arkadaşıymış gibi. Fakat götlük bana ait. Ama kardeşim bahane üretiyorum. Potansiyelimi çürütüyorum gerçeklikten yüz çeviriyorum bende eleştirdiğim kesim gibi, hep içimi döküp gitmem bi sürelik rahatlık vermiyor değil veriyor hatta güzelde oluyor. Buda kendime bir ihanet. Çürüyorum yaşarken Çürüyorum kardeşim.
Fakat gözlemlemediğim halde en büyük travma unutmaya çalışmaları ve vurdumduymaz kalmaları.
Mesela babamla annemle veya çevremle bu konuyu konuşmaya kalktığımda oturup yüzleşmek yerine, çözümler üretmek yerine, unutup bunun varlığını unutmaya çalışıp dünyevi hayatlarına geri dönmeye çalışmaları felan mevcut. Misalen adama diyosun ki deprem diyoki deprem diyip durma unutmaya çalışıyorum eki eki. Lan yaram unutmaya çalışıyosunda, sen çekidüzen vermeden hayatına önlem almadan neyi unutcaksın. Bu hayatın bir gerçeği ve sürekli yaşayacağımız bir durum yağmur çamur gibi. Kendi kendilerini üzdükleri bi durum. Az bi aklı çalışan soru soruncada tersleyip törpülüyorlar. Konfor alanları bozulunca insanlar en çokta burda kırılırlar, kitleden bahsediyorum. Oturup varsa çevrenizde duruma sahip birisi konuşun bırakın herşeyi anlatsın. Korkularını unutmak yerine yüzleşmeyi denesin. Tamam her iki spektrumun ucunda da yaşayacağız, zarar göreceğiz. Ancak aklı olan bir birey gerçeklerle yüzleşip bunu düzeltmeye çıkan bireydir. Pahalı evler, makyajlı avratlar gibi oldu depremlerle, Allah gerçeği görmemizi nasip etti ki meselenin dayanıklı bina almak kiralamak veyahut barınma ihtiyacını gidermek olduğunu çözdük.
Olgunlaşmaktan kastım şükretmek. Şükür edin çünkü sağlığınız aklınız ve bedeniniz yerindeyse zaten dünya kadar değere sahip oluyosunuz eeheheh. Bu baya büyük bir nimet mesela ben çoğu ayet olarak gösterilen dünyadaki şeyleri çözemezdim. İşte sizlere gerçek bir mücize, farketmedik, yaşıyoruz hala. İşte bu gerçekten şükredilecek imana yönlendirilcek bir ömür olduysa yine 100x şükür.
Yazının yarısını korkuyla yazıyorum. Diğer yarısını bilin diye yazıyorum. Karı kızmış paraymış dünyevi geçici nimetlermiş heeuheuehı bi olayla rafa kalkabilir hepsi. Fakat hala çevremde bunca olaya karşı şükretmeyi bilmeyen çok insan var. Nasıl algılayamıyorlar.
50 bin küsüratta kişi ölüyor bunların akrabaları var, geri kalanın yaralı geri kalanın evsiz kaldığını ölenlerin geride akrabalarını bırakmaları felan, her hücrenin kendi imtihanı mevcut. Olayı yaşamadık diye şükredenlerin bile belkide bu olaydan çıkarabileceği binbir türlü çıkarım var. Din bakımından söylüyorum yazılar çok düzensiz oluyor üzgünüm kardeşlerim
Belkide 4 ay önce daha taşaklarımız sarkarken dünyada kalıcıyız diyip har vurup harman savururken, günaha dalmışken, şuan bambaşka bir evreye geçtik çok şükür, buna katrilyonlarca şükür yani. Tuvalete gidip bütün herşeyi 5 dakika da çözmeye çalışıp, banyoda 7 8 dakikada banyonu alıp çıkmaya alıştım 3 ayda. Hergün banyo yaparken hafta 1 veya 2 ye indi.
Neden ödümüz patlıyor korkuyoruz. Neyden dünyevi hayatta öleceğiz diye. Ölümü kabullendim bu ara korkuyorum ama artık veremeyeceğim hesaplardan korkuyorum.
Mesela sosyal medyaya giriyorsun saçma sapan deformasyonlar, her ağızdan çıkan bilgiler vesayre. Bilmem ne yerbilimcisi şöyle demiş evimize girelim öbürü böyle demiş aşşağı inelim gibisinden koyun gibi güdülüyoruz şuan. Köpek havlıyor yine stresleniyorum. Ama bağışlayan merhameti en büyük Allah'ın sözlerini işitmeye gelince kızgın kalıyoruz.
Allah en büyük gazabı verir başımıza, insanoğlu olarak yine akıllanmayız. Ama birde şu işi hayata dair hakikatlerle dinlemek gerekmiyo mu yani Allah için. Mesela 3 aydır evde değildim yeni geldim, kafam sürekli avizelerde yarım su şişelerinde kulağım gelecek olan sarsıntı sesinde. Korkuyoruz, aciz kullarız, gerçekten sö dinlemiyoruz. Yaptığımızın farkında mı değiliz.
Alın...
Diyolar arkadaşlar. Önlem şunlar; deprem çantası, tünel kalıp, perde beton, sağlam zemin.
Fakat günümüz Tr'sin de sıradan bir bireyseniz temin edebileceğiniz en iyi önlem deprem çantası ve panik olmayan bir zihin tabi mümkünse oda.
12 katlı bir bina da 1. Katta oturuyorsanız ve deprem gece gerçekleştiyse deprem çantası da pek önlem olarak kalmıyor, Tabii Allah' bilir herşeyin en iyisini. Misalen kadın enkaz altında doğum yapıyor bebeği sağlıklı çıkıyor enkazdan suriyede.
Pisliğin çokluğu bizi şaşırtıyor, mütahit mi nedir bu şantiyeleri forma sokup anahtarı teslim eden heh işte bu teslimi namussuzca yapmışsa onun ben anasını sikiyim ki mezar satıyordur millete.
Tamam Allah başımıza bela veriyor olabilir pisliklerimizden dolayı Herşeyi Allah bilir.
Ancak binalarımızı da sırf zaten bela gelecek diye yarak kürek yapmak ne amınakodumun cocıkları.
Deprem bölgesindeyseniz, heleki yaşamayı başarmışsanız ne psikolojiniz artık eskisi gibi olabilir ne de akışkan hayatınız. Zaten mükemmel bir hayat yaşamıyordum ama hayatın gördüğüm senaryolar karşısında ne kadar ciddi ve yaşamaya değer olduğunu gördüm. Yaşamaya değer dediysem karı kız bakımından değil mesela ben yeryüzünün güzelliklerini hiç görmeden ölseydim bu ölü birisine koymaz ama düşününce üzülüyor insan.
Yapabileceklerin varken yapamadan gitmek gibi ehehejeh. Hayat çok kısa kartallar uçuyor.
alive