soru cevap 3

tarikat ile kardeşliği birbirinden ayıramayanların, my7 hakkında söylediği şeyler de normal.
bahsedilen tarikatlar da, sadece isim anlamı olan yolu taşırlar.
doğrunun bütünlüğünü sağlamayan hiç bir yol anlama kavuşmaz. sadece kavuştuğunu sanan insanlarla dolu bir yer olarak örnek olur.

zaman ve çağ fark etmeden aradığımız tek şey evimizdir.
evinin nerde olduğunu bilmemen sorun değil, onu nasıl bulabileceğin sorundur.
Bizi birleştiren, aynı çatı altında koruyan sistem budur.
derin bir yalnızlık, özlem ve tüm uyaranlara rağmen ışığın altında sakin, teslim ve bazen yoğun olmamız bizi eşleştirir. öyle şeyler yap ki, hiç bir çaban olmamasına rağmen yol seni yolcularla bir kılsın.

İçimde her ne varsa, sadece yol üzerinden baktığımda benim için hakikate sadakat mütevazi kalıyor.
sanırım kendimi kimseyle kıyaslamadığım, ve bu noktada hiç bir insanı denklemin içinde görmediğimden. Hayırlısı

Senin konuşmana gerek yok, sistem senin yerine seni kullanarak konuşsun. ve karşı gelen, sana değil, sisteme olsun. aslına bakarsan zaten herkes bir sistemin iki sonucunu gösterir. hatırlayın babuş

insanların sana nasıl baktığı, his ettiği veya senin için ne düşündükleri gerekmedikçe ilgilenmezsin.
gerektiği iki kısım vardır, ya öğrenmek yada fark etmek.
insanlar sana sunmadıkça, onu kovalamanın anlamı yok. Burada alfan senin yerine halleder. Yani, sen yaptığın tüm seçimlerin ve düşünce, karar mekanizman ile etrafa enerji dalgaları yayarsın. bunu da umursamazsın çünkü sistem halleder. Bu anlaşılması zorunlu olan bir şey değil, kaçınılmazlığı sağlayan olaydır. Çünkü senin dışındakiler kendilerine göre kaçınılmaz olanı belirler ve bu belirleyiş tüm hayatlarını kapsar.
Diğer seçenek ise analiz ve tespit etme yeteneğin düşüktür.

Usta buna alfa demiştir, aslında sistemin kendisi de olabilecek gibi duruyor. hayırlısı
hacıtyler ise alfaya farklı bir kişi/parça değil demişti.
Alfa, sisteme yaklaşma yolunda ustamın uygun gördüğü kelime ki yaklaştıktan sonra kullanmıyorlar ve işe yaramaz kalıyor.
Arkadan gelenlere de bu kelime, kimin hangi anlamı yükleyeceğini görmek adına test görevi görüyor.
tasavvuf ise bu konuya, yokluk makamı ve ölmeden önce ölmek demiştir. hatta bu konuyu hakikat-tarikat-marifet üzerinden ilerletmişler. psikoloji ise travma sahibinin, ilk kez dışarıdan bakmasıyla oluyor.
üçlü pencere, sen yani hakikat, hakikatin diğer ihtimali varsa ve kişinin hakikat ile yolculuğu nezdinde.

Bunu keşfedenler sen o'sun, o'da sen temalı yazılar yazar. birlik ve ben hakkım buradan gelir.
fakat kişinin dikkatli olması gereken konu çünkü sen bir tecellinin, sen olduğunu iddia ederken, tek bilgin yaşadıkların ve verdiğin anlamlar üzerinden olur.
neyse hayırlısı

tanrının kendisi omega değildir, tanrı bu sisteme giremiyecek kadar derin, değerli ve keskindir.
fakat bir insanın doğruluk ile sakin veya dingin bir hayat yaşamasından çok daha fazla rahattır.
diğer üç kitapta farklı, son kitapta daha farklı yol kullanılması ise tanrının denemesidir.
buna en yakın örnek, bir betayı güç ile denemek gibi.
olay giderek nadirleşiyor çünkü sessizlik, seslerin en etkileyici kısmıdır.

Başlik nasıl verilir, tetiklenir, yaşatılır

Başlıkta veya başlık dışında potsnsiyelli insanların diğer sorunu, içlerinde var olan hakikati tanımlayamıyor ve aynalarla işaretleri okuyamıyor olduğu için, yıllarca içinde gizli saklı tuttuğu yoğunluk taşıyorlar.
bu durum, var olanların değerini onlara gösteriyor ve sonuç daha değerli olanı anlamlandırmaya, bulmaya çalışmalarından geçiyor.
Burada ise gerçek bir anlamı incelerken, bir bütün halinde olabilmek. yani olduğundan daha geniş ve daha derinlik ihtimali ortaya çıkar.
Yoksa sevgi, aile, kariyer veya sakin bir yaşamı bütünlük olarak gören, işin hakikat kısmında geride kalan insanlar meydana gelir.
Ve bunlardan başarılı, etkilenmeyen tiplere de başlık okuyan bazı arkadaşlar alfa der.
Güldüm.

İşin garibi olay bir süreç, o yüzden 10 yıldır hala yazan insanlar var. bu tarz insanlara başlığı anlatmak istiyorsanız, başlığı onlara buldurtun.
işaretler, imalar, sorular ile onları sanki başlık okumuşlar ve aynı yoldan gidiyor olduklarını düşünecek, nereye takılması gerektiğini bilecek ve karşısında ki insanın ondan daha derin olup, bilerek bazı şeyler yapabileceğini hal diliniz ile aktarın.
ona bu ihtimalleri sorular ile buldurabilirsiniz.
yoksa başlığı atıp geçenler oluyor, bana göre saçma madem bir şey yapacaksın ve potansiyel görmüşsün, potansiyel gördüğün birine doğru soruları onun benliğini, düşünce sistemini çalmadan yapabilirsin.
bana göre böyle insanlar benden daha fazla parıldayıp, tüm dişilerin ona baktığını his edebilir.
En azından daha hızlı şekilde bunların önemsiz olduğunu anlar mesela, en basit örnekle kanka. Zaten adam anlıyor, sadece alışıp rahatlasın. bence öyle, çırakta görmedik mi ammmunagoyum anlatıyoz da sjsjsjsjsj Güldüm.
Bilmem anlatabildim mi baboş

sen çırak olduğunu zan edebilirsin sjjsjsj, alfa çırak he? Bende, ben ancak anlarım diyorum keyfin bilir kanka
Yada alfa omegayız kanka ya, ama alfa omegalar kardeşlikte diyen hacıtyler, senin rehber.
Hssjsjsjjsj tamam ben kaçare

Şartlar seni erkek olmaya zorlayacak.

İçinde bulunduğum koşullar karşısında daha pragmatik davranmamı gerektiren olaylar oldu. Yarar sağlamaya maksimum fayda gütmeye çalıştım çünkü elimdeki imkanların kısıtlılığı meçhuldu.
Bu her ne kadar başka insanlar tarafından oluşmuş oluşturulmuş olsada sonucu bana ve çevteme yansıyacağı için göğüs germek zorunda kaldığım bir süreçti. Ama daha çok dayanağı olmayan tek başına olan insanların içinde kaldığı çaresizlik ve ayaklarını yere sağlam basmaya çalışmasıyla ilgili hisslerle beraber yaşamak gibiydi. Yapılabiliyor. Aşılabiliniyor o zorlu patikalar bunu gördüm. Kendime olan güvenimi de bu zorlu sürecin ne kadar geliştirdiğini gördüm. Çünkü elimde kendimden başka bir makinam yok ve birisi beni kurtarmaya gelmeyecekti. 1 sene filan sürdü. Ev geçindirmek gibi, gözetlemek gibi, herşeye yetişebilmeye çalışmak gibi olaylar oldu. E haliyle patladığım ve kontrolü kısmen kaybettiğim yerlerde oldu. Ama sabah kalkıp yine yardırmaya devam ettim. Sürecin başı kendisi ve sonu her ne kadar sikik duygulardan oluşan aptal hareketlerin sonucu da olsa bana yansıdığı ve bizzat ilgilendirdiği için bırakamazdım. Ayakta durmak zorundaydım.

Şartların beni ne kadar erkek, sert, pragmatik, zeki, dayanıklı yapabileceğini gördüm.

Onurumu lekeletmedim tabi bu süreçte. Rabbime şükürler olsun.
Ne kadar az şükrettiğimi farkettim şimdi.

Süreci hızlandırmak başlığındada aksiyon almak demişim.
Pek aksiyon alamıyorum genelde dopamini seçen topluluklar tarafından aksiyon kucağıma düşüyor amk. Ama istediğim bir aksiyonu almak keyifli ve haz duygusu veriyor. Bir kitabı okumayı seçmek vrya bir dili öğrenmek gibi süreç kendini besliyor çünkü kendine ne kadar sadıksın ve disiplinlisin bunu görüyosun. E yapmadığında ve yapamadığında da ne kadar hak edip edemediğini görüyosun.

alfa mısın sen? Omega mı?

kardeşlik dışında alfa söyler misin?

darkvane'e sordum, ondan tık çıkmadı milletten canını istiyoruz sanki sjsjsjsj.