tartışmalar 2

Ne kadar beta varsa buradan anasını sikeyim.
"bu betaların zorunlu çevremde olması en çok koyuyor amk." demişsin.
Koymaması lazım sende büyük problemler olduğu aşikar.
Bir tavsiye verecek olursam bu rahatsızlığına;asla doğruyu yapmaya uğraşmamanı söyleyebilirim.

"ve bir kere püskürtüğünde bir zaman sonra tekrar sana focus oluyor gerek."
Zaten sen püskürttükçe gelirler ama 1 kereden sonrası seni yoruyorsa uğraş veriyorsun demektir.
Eğer politik bir durumdaysan zaten üslubunca siktir çektiğin vakit ortamın şartlarından sana tekrar gelmesi zaman alacaktır.
Eğer politik bir durumda değilsen asla centilmen,dürüst,dik duruşu olan bir alfa imajı çizme;pis ol.
Onlara onların dilinden konuş ve kendilerini o an senin yanında saf salak/ezik hissetsinler.
Yine de bir betanın seni bulması büyük nimet ben bunun için uğraş veriyorum amk hahahahaha

Bir betanın yüzyüzeyken bir alfaya saldırabilmesini sağlayan tek enerji kaynağı her an geri vites yapabilme özelliği,yalaka oluşu,hin ve planlı hareket etmesi gibi "domalma" içgüdüsüdür.
O teslim olup acizce yere uzanınca senin ona vurmayacağını daha doğrusu onu siklemeyeceğini bilir.
Bir de şimdi işin şu tarafından bakalım;
Karşındaki bukalemuna ciddi-seviyeli alfa olduğun vakit istisna durumlar hariç ona cirit atması için çok geniş alan vermiş olursun.
Ve o da seni siklemeden betalığına devam eder.
Bu yüzden onunla aynı frekansa geçip senden soğuyuncaya kadar asıl iblisin kim olduğunu onun aklına yazabilmelisin ;)

Çelişki,endişe ve kaçış yolu üçlüsü bir zihne uzun müddet yüklendiğinde freud'un dediği gibi "sinir hastalıklarının nedeni zihnin belirsizliğe karşı tolerans gösteremeyişidir" olayı ortaya çıkıyor.
Zihinsel fonksiyonları sikmeye kadar gidebilen bir teknik düzgün kullanın piçler .d

neden bir insanın zihnine "çelişki, endişe, kaçış" yükleyeceksin ki? bilmeden yaptığım oluyordur.
sonuçta alfa dediğin kişi de oturup bunları incelemeseydi yazmazdı ve umursamazdı bence.
ha bilmek ayrı bir şey tabii. insanların zihinlerine çok farklı şeyler yansıtabiliyorsun.
"dişilerin birinde y, diğerinde x diye yansır yaptıklarınız bla bla..."
insanların siz hakkında ki görüşleri kendi zihinleriyle alakalıdır.
bugün goethe'nin bir sözüne denk geldim şöyleydi: "Kimi iyi bir dost olduğumu söyler, kimi ise soğuk ve mesafelidir der. Aslında beni anlatırken, hak ettiği resmi çizer."
tamamen doğru mu? olabilitesi yüksek. çünkü hak etme meselesi bir kişinin diğerini kendi manzarasından değerlendirmesi olduğu için manzarası temiz olan daha iyi bir görüntüye tanık olacaktır sanki.
misalen olgun bir adam için olgunlaşmamış birinin yaptıkları tahammül edilebilir ve şans verilebilir olarak algılanırken, olgunlaşmamış iki insan bir aradayken bu iş tamamen sabırsızlık, tahammülsüzlüğe çıkar. empati yoktur.
bu arada tanrı boşuna demiyor ya elçiye yüz çevirip onları bırakma, böbürlenme diye.
bu arada harun d pdf'sini kendin bulabilir misin rica etsem? vardır internette.

köpek eğitimi videosu izledim. gayet adam köpeklerden bahsederken sanki bana betalardan bahsediyormuş gibi geliyor.
Köpek=beta "denebilir gibi"
Eğitim vermek lazım bu piçlere
Sokaktan geçen sana saldıran bir köpek ile betayı ayırt etmiyorum ben.
Kendi tarafımıza çekebileceğimiz en iyi hastalıkları birisi de irade(nefis)zayıf bunların
Hemen bir dürtü ile saldırıyor çoğu ve kendimize çekip sonra etkisiz hale getirebilirsiniz.
Aynı bir kurdun köpeği köyün dışına çekmesi gibi...

ben dışarda gördüğüm kadarıyla dışarda yanında dişi olan çoğu erkek özgüvenli ve emin his ediyor.
yada üç kitap okuyup dünyayı çözdüğünü sanan insanlarda var.
bir bulmaca çözdüğünde tüm zor bulmacaları da çözdüğünü düşünenler.
fakat bunların hiç biri kendilerine gerçekçi yaklaşıp "ya arkadaş ben böyle his ediyorum da bu bir yanılsama neredeyse, altı üstü bir şey yaptık geçtik" demiyor.
bir söz vardı: "insanları yanılsamalarından çıkarırsanız size ya teşekkür edecek yada kötülük kusacak"
anladığım kadarıyla burada da bu yanılsamalar var haksız bir şekilde.
haklı olduğun yanılsamalar da takıl tabii de sana uygun olmayan bir şeyi yapmamalıyız bence.

Ben mi
Ne tür bir yanılsama
Anlamadım
Harun d isteği üzerine mi söyledin?
Yanılsama derken şu beta olayları hakkında konuşmamı?

benim hayatımda böyle insanlar yok. çünkü hayatımda girebilecekler alanlar da oluşmuyor.
yani zorunlu girdiyse yapacak bir şey yok ki. böyle de düşünmüyorum: "üstüme çekeyim yada yem atayım da bakalım ne yapıcak sonra sindireyim" gibi. zaten aynı evde yaşamıyorum. olduğum ortamda da istediklerimi yapıyorum.
yanılsama içinde belki sende olabilirsin. açık yazdım çünkü açık olması uygun bir mesaj.
sende yanılsama da olabilir misin? kafandaki fanteziyi bulaştırıyor musun buraya, iletişimine falan.
ben dişilerle konuşurken önceden fanteziyle hareket ederdim ve hayalperstliğim o an dişiye olan davranışımı belli ederdi.
eğer benim kafamdaki senaryoya uygun hareket ederse daha çok tatmin oluyordum ve o yolun getirdiği şekilden devam ediyordum. ne biliyim örnek olsun da bizzat uygulanması yada uygulanmaması gereken şeyler olmasın. bunları sen belirle.
bu arada benim önceden yaptığımı söylediğim şeyler diye bahsederken bunları "hım demek ki bırakmak lazım" diye algılama. öyle yazıyorum.

yanılsama anlamı: "İllüzyon ya da yanılsama, duyu yanılsaması ve yanılsama olarak bilinir. Gerçek bir nesnenin duyular üzerindeki izlenimlerinin yanlış değerlendirilmesidir. Bazı devletler için Büyü olarak nitelendirilir."

Bende o fantazi mevzusu vardı örn olarak dişi ile şöyle konuşacağım sevgilim olacak vb. garip garip düşünceler fanteziler...
Şimdi ise sadece eğlence yahut can sıkıntısı görev için gidiyorum.
Zaten kendileri çekiliyorlar bana.
Aynen o betayı kendine çekip etkisiz yapma mevzusu biraz betaların sinsi planlar yapıp saldırması gibi oldu benzeri...
Yahut aklımızın köşesinde dursun zaten çoğu betayı istemsiz bu uygulama ile sikmişsizdir diye
Düşünüyorum

bak bir dişiyle değil de, yüzü saçı boyu dışında kafanda bir dişi canlandırıp onunla bir şeyler hayal etmen, bu ettiklerinin sana verdiği hissiyat ile diğer dişilerle de konuşmanda sorun yok bence.
umursamadan da yap bunu. sonra ortaya "ebru" gibi bir olay çıkar.
karşılaştığın dişiler hayal ettiğin gibi çıkar. geçen bir dişiyle karşılaştım.
dişi bana "ben bunu hayal ettim. ama sokakta değil okuldaydı falan" demişti.
haklıydı okulda hayal etmekten çünkü kaç saat okulda kalıyor. çokta gerçekçi olmasın yani.
olay zaten orada. sen senaryoyu çok aşırıya kaçmadan ayarlıyorsun ve sonra umursamıyorsun oldu mu olmadı mı diye.
o oluyor bir süre sonra. o gün geldiğinde "lan bir dakika ben böyle hayal etmiştim bak geldi başıma" diyorsun.
bu arada sinsice değil "yemleyip sindirmek" bence.
sonuçta bir savaşta olsaydık ve öncü olarak küçük bir grup gönderip, sonra üstümüze çektikten sonra saldırıp kazansaydık bu sinsisilik bizi hayatta tutardı.
bunu da çağrı bey yada tuğrul bey yapmıştı bizans ordularına karşı.
yada sultan selim memlüklülerle savaşırken arkadan dolanmıştı.
veya normal karşı karşıya çarpışırken ordularını memlüklerin olduğu tarafa geçirip, memlüklülerin sırtını sultanın yanında konuşlanan topçu birliğine döndürmesini sağlayıp, yine savaş kazanmıştı.
fakat bu kadar elzem bir durum göremiyorum "betayı sindirmek için yemle" falan.
zaten daha başka kafada olduğun için böyle şeyler "oynaman gereken bir oyun" oluyor.
sende bu oyundan zaman zaman keyif alsan bile genellikle girmekten kaçıyorsun bir süre sonra.
"ya araba satmak zorundasınız, e bu araba da ferrari olum işte asadasdfa" hacıtyler.
bana bu zamana kadar bu kaçış bir zarar vermedi. benim düşüncelerim bunlar ya.
seninki de doğru olabilir. zaten sana uygun olanı yaptığın için sorun yok.

Kardeşlik de olmayı herkes ister eminim.
Çünkü bu kadar elit bir oluşumda olmak gerçekten akıl sahipleri için ilgi çekicidir.
En çok bilgiyi içeride ki hiyerarşik olayları hacı anlattı bir kısmını belkide.
Çünkü çok daha büyük bir oluşum bu.
Hayat sandığımız kadar basit değil.
Kardeşliğe sadece hak edenler girecektir.
En güçlü.
En zeki.
En sadık.
Girebilecek.
Bu herkes için değil Tabi ki elenenler olacak.
Saldırıp çirkeflik yapan iftira atanlar tabi ki olacaktır.
Çünkü anaları onları törpüledi.
Test grubu atıkları daha çok gülmemi getiriyor.
Tcma siktiri çektikten sonra gelip inci'de tcma'nın sadrazamıymış gibi davranmaları xd.

Tcma hakedenleri geride bırakmayacak
Tamam iyi hoş ama nasıl?
Alpha olmak zor.
Altın vuruş ile hop yarın uyandın alfasın gibi bir durum yok
Yani belirli bir yol katetikten sonra alfa olmayı umursamıyorsun zaten olmuşsun yolunda ilerliyorsun mükemmel bir şekilde zirvedesin.
Zirvede!
Ulaşılamaz!
Yenilemez!
Donanımlı!
Küstah!...
Yani artık sıkmazmı beyler sıradan insanlar.
Beni sıkıyor yani şu halimdeyken bile!
Gündelik olaylarla artık biraz ilgilenmekteyim mesela futbol.
Yani ben bir omega bulamadım yahut yok galiba toplumun hepsi beta bazılarıda omega beta
Kalan omega ve alfa sayısı çok az.
Omeganız varsa şanlısınızdır.
Kardeşlik biz alfa olduğumuzda bizi nasıl bulacak?
Tcma arkada adam bırakmıyor hakedenleri bırakmıyor.
Ama nasıl bulacak bizi sosyal medya?
sabah uyandığında E-posta içinde ki mail?
Yoksa tamamen reel hayatan mı?
Tamam reel biraz saçma oldu biliyorum.
Ünlü olsak belki de .
Neyse!
Bunları düşünmem için daha erken benim için.
Gelişmeliyim hergün bir önceki halimden daha iyi olmalıyım!

Eşit:kancık mancık felan açılmış Amk dur bir bakam.

Kancıksözlük'de olmayı isterdim.
Onun yerine fırsatı değerlendirip my7'ın tüm yazılarını kaydedeceğim.

Birçok başlıkta 'usta' kavramından uzaklaşan my7 çıraklara alfanın günlük hayatta kullanımını gösteriyor.
Mental sağlığına orantılı olarak yazılardan verim alacağımızı düşünürsek kancıksözlük'ten alınan teorik bilgiyle gündelik hayatta pratiğe geçerek kırılan alfanın zincirleri tekrar başlığa döndüğünde katlanarak artan bir değişim sunacaktır.

Asla üzülmeyeceğim ve elimden geleni yapacağım,ruhumu bulacağım.
İçgüdülerime güvenmeyi doğuştan gelen bir yetenek olarak yüksek seviyelerde kullanmayı bilen birisi olarak sorgulamak yerine güvenmeyi,kendimi yahut soyumu düşünmek yerine gerekeni yapmayı öğrendiğimde;daha doğrusu faaliyete geçirdiğimde tanrının yardımıyla başladığım işi bitireceğim.
Gereksiz soruları tespit edip gereksiz soruları sormayacağım.
Zihnimi nispeten kullanışlı hale getirip iyi de bir insan olacağım.
Kendim için değil,neslim için değil,hatta belki de insanlara yardım etmek için bile değil!
Kendimi istemek üzerine çıktığım yolculukta gerçeği istemesini yanlışı iyi ayırt ederek gerçekleştireceğim.
Kim olduğumu göstereceğim...
Kendime değil,diğerlerine değil...
Yanlışlarıma takılmayacağım çünkü bana doğru olmayı öğretiyorlar.
Öğreniyorsam iyi bir öğrenci olduğum içindir...
Elenecek bir pozisyonda kalmadım çünkü bir pozisyonum yoktu.
Sınavım...
Birçoğuna göre çok daha çetin geçti...
Testleri kucağa oturtmadım mı?
Özellikleri bir kenara atmak için...
Arzularımı da...
Kim olduğum yahut ileride ne olacağım önemli değil benim için çünkü fedakarım.
Benim kendimden önce düşündüğüm şeyler var düşünmeyi bile doğrudürüst bilmezken.
Ardımda kalan zamanın yahut ne kadar sürem kaldığının bir önemi yok.
Kendi çıkarları uğruna hasretle yanan insanların da öyle.
Hiçbir şey tesadüf yahut hediye değil ancak ödüldür.
Meselenin patlak verdiği noktada dahi senin ne olduğunun hiçbir kıymeti yok.
Sadece geçmişinde ne olduğun,sen,ve geleceğinin hizmet etmekten asla çekinmeyeceği bir oluşum sadece bu kadar.

Zor zamanlar zor adamlar yaratır,ve çoğu kişi bunun gerekliliğini ruhunun derinliklerinde hissettiğinden yaşadıklarının zor olduğuna inandırır kendini.
Fakat başarılı bir insan gördüğünde onu tanırsın...
İttifak kurmaz bağ kurmaz.
Basitliğe düşmez ve sürü inancını kontrol altında tutarak arafta olmayı tamamlar.
Araf,hiçlik değildir...
Bir tarafa düşersen bok çukuru ve diğer tarafı tırmanınca akılalmaz güzellikler vaddeder.
Fakat yıllarca tırmanışın ardından bok çukuruna düşmenin garantisi yoktur.
İnce bir ip üzerinde yürümek herkesin haddine değil,mutlak başarı da haddime değil.
Fakat mutlak başarıya inanmak,bana yakışır!

Departmanınız ne beylerr?
Ya da mesleğiniz ne ?
Yada hedefiniz?
Soruma cevap bekiliyorum?

Tek özelliğim kendimi bilmek benim.
Kardeşlik hayalimi süslüyor,hayal olarak değil.
Kendimi özel görmek hatasına düşmeyeceğim fakat sanki beni doğru yolda ileri taşıyan birşey varmış gibi hissediyorum...

Fakat!
Özel olmamak kaybeden olduğum anlamına gelmez.
Ben they call me alpha oluşumlarında kaybeden insanlar görüyorum buna emin olabilirsin...

mesleğim çok belli değil mi? meslek kelimesinin etimolojik anlamı "tutulan yol, fikir akımı, rota" falan demek.
e rota da belli zaten ki o yüzden beni tanıyorsun. bunun dışında ki "meslek" ise önemli değil asıl hayat yoluna göre.
he dünyayı değiştirecek kapasiten vardır bunu da kendi yönelimlerin belli eder bir şekilde işin sonunda çokta önemli değil yani bence.
bu arada bir kişinin neden kaybettiğini bilmek, seni kazananlardan olmaya götürüyor mu daha önemli.
yani eğer gördüklerinden ders aldın ve onlardan değilsen artık mutlaka başkalarından oluyorsun ve o başkasının neden kaybettiğini bulamıyorsan bir önemi kalıyor mu? bence kalmıyor.
çünkü halen daha bir kaybedensin.
özel olmamak tabii ki bir şeyleri kaybettiğini göstermeyebilir ki bu da kime göre?
çünkü özel olan birine göre o kadar çok şey kaybettin ki, hatta bu okuduğun öğretinin yazarı,
günlüğüne yazdıklarıyla alfasını bulan ve inanılmaz işler yapan biri olmayı kaybettin mesela.
kardeşliğin daimi lideri olabilirdin, senin yazdıklarına ve yaptıklarına 500 sayfalık bir şey yazabilirdik misalen ama özel olmadığın için bunları kaybettin işte. bu işe uygun donanımlı değildin belli ki.
sana uygun olan şeyleri kazanmak içinde özel değil de, biraz yardıma ihtiyacın var.
ya zaten kaybedenleri gördüğün içinde bir şey değişmiyor genellikle emin olmaya gerek yok o yüzden.

@yesirawt bu soruyu sorma sebebin bence mesleki olarak ne yapmak istediğinle bağlantılı.
belikebond'a göre doğru olanı yap, bence de öyle.
fakat zor ve kolaylık bakımından ise doğruluk değişir.
eğer zor olduğu için bir şey yanlışsa ki bu da olabilir ama, bence yanlış olma ihtimali daha yüksek bakış açının.
kolay olduğu içinde uygun diyemeyiz bu yüzden.
senin olduğun evden çıkıp, kendi hayatını kurman ve bu hayatı zaman ve maddi olarak kendine uygun hale getirmen gerekiyor. yarın da yapacak halin yok bu dediklerimi. zaman zaten akıyor.
fakat nereye doğru akacak senin belirlediğin bir şey.