ya ayrıca bu herifin kullandığı lafa bakın "söyleyen olmadı" hahaha fırlama ya bu.
yani gören olmadı demiyor bak, gören var ama söyleyen yok diyor. güldüm. tam bir depresyon vakası koftik
edit: bugünlük benden bu kadar da, hafiften bi şaka yapmıştım sorun olduysa niyetim sorun çıkarmak değildi diyerek kısa dönemli veda yapıyorum.
abi insan zaten değişimin ürünüdür ya. bi zahmet değişsin. hani zihin değişmese, beden yeniliyor kendini o derece değişime takıntılı bir yapıdayız. ama ben göremedim yine de zaygı duyuyorum.
senin değişimin de iyi olmuş, hell peak kötü isimdi amk. ateşi yak falan daha iyi oturmuş.
onun dışında küfür falan yok şimdilik, e daha ne olsun.
senin değişimin de iyi olmuş, hell peak kötü isimdi amk. ateşi yak falan daha iyi oturmuş.
onun dışında küfür falan yok şimdilik, e daha ne olsun.
"amk salağı sikorp, beta gibi izleyeceğine, alfa gibi görüş bildir."
"götünüzün kenarıyla iş yaparsanız, kaderiniz aynı olur ; arkada kalmak..."
"lan amacın iyi olabilir...
fakat kötü amaçlı birisinin yaptığının aynısını yapıyorsun. (güldüm)"
fakat kötü amaçlı birisinin yaptığının aynısını yapıyorsun. (güldüm)"
yapay ego, koruyan bir şey ise o zaman asıl ego "yapay ego" oluyor.
sonuçta seni ileriye götürecek ve elindekilerle uyutmayacak bir duruma gebe oluyor yapay ego.
bunu potansiyelini düşünerek, daha iyisini başarabileceğine inanarak da yapabiliyorsun o halde.
yani acizlikten kasıtta bu zaten.
aciz olmak. tcma'ya köle demesinin sebeplerinden biride buydu hacıtyler'ın.
sonuçta seni ileriye götürecek ve elindekilerle uyutmayacak bir duruma gebe oluyor yapay ego.
bunu potansiyelini düşünerek, daha iyisini başarabileceğine inanarak da yapabiliyorsun o halde.
yani acizlikten kasıtta bu zaten.
aciz olmak. tcma'ya köle demesinin sebeplerinden biride buydu hacıtyler'ın.
Yapay ego, geçen bahsettiğimiz şu yapay gelişimde ki uzun vadeli süreç miydi
Bir alfa asla fazlasını vermez. daha geniş, söyliyim derim
lanet dişiler linki olan varsa atabilir mi? bu sitede ki link ulaşılamıyor şuan fark ettim. bu arada instagrama tekrar reklam vermeyi düşünüyorum.
akış ile ilgili fikrin var mı will?
yt kanalı açmıştım, instagram hesabı : "they_call_me_alpha_7" aratıp bakabilirsiniz.
edit: lanet dişilere bakardım ama çıkıyorum şuan derse geçmem lazım o yüzden.
örnek video:
akış ile ilgili fikrin var mı will?
yt kanalı açmıştım, instagram hesabı : "they_call_me_alpha_7" aratıp bakabilirsiniz.
edit: lanet dişilere bakardım ama çıkıyorum şuan derse geçmem lazım o yüzden.
örnek video:
"herkes uygulayabilir her seferinde bir öncekinden daha mükemmel oluyor.yine de yapay bir gelişme yöntemi olduğu için sağlıklı değil,kendini kandırmak gibi biraz.sağlıklı hale getirmek zaman alıyor ben de uğraşıyorum.ama sonuna kadar etkili bunu bilin." aslında yapay olmasının nedenlerinden biri bunu yaptığında içsel olarak yüzde yüz olmadığını bilip bunu odun dizmek gibi zamana yayıyorsun. asıl zarar verici zaman oluyor.
yani kişinin eğer ders çalışmayla ilgili amacına hizmet edememe durumu varsa bunu zamana yayamazsın.
bu yapay yöntemi en basitinden, kararlı olmak üzerine de uygulayabilirsin.
biraz detay verip açmaya çalışıyorum anlamışsındır.
ve bu yapay yöntem seni ciddi ve saçma olabilecek hatalardan da biraz koruyor gibi fark ettim.
zamanla, sakinlik elde ediyorsun çünkü.
yani şöyle: kıza merhaba dedin ve bitirdin. artık bu işlemi o kadar yaptın ve zamanla tekrar ettin ki merhaba demek senin için çok basit bir şey oldu. bu örneğin devamını okuyucu tamamlayabilir. "merhaba... selam naber" gibi aşamalı bir ilerleyiş.
edit: artık çıkıyorum müsait olduğumda bakarım görüşürüz.
yani kişinin eğer ders çalışmayla ilgili amacına hizmet edememe durumu varsa bunu zamana yayamazsın.
bu yapay yöntemi en basitinden, kararlı olmak üzerine de uygulayabilirsin.
biraz detay verip açmaya çalışıyorum anlamışsındır.
ve bu yapay yöntem seni ciddi ve saçma olabilecek hatalardan da biraz koruyor gibi fark ettim.
zamanla, sakinlik elde ediyorsun çünkü.
yani şöyle: kıza merhaba dedin ve bitirdin. artık bu işlemi o kadar yaptın ve zamanla tekrar ettin ki merhaba demek senin için çok basit bir şey oldu. bu örneğin devamını okuyucu tamamlayabilir. "merhaba... selam naber" gibi aşamalı bir ilerleyiş.
edit: artık çıkıyorum müsait olduğumda bakarım görüşürüz.
aslında alfanın enerjisini sikip atmıyorsun. evet tcma sana alfanın enerjisi şudur tarzında bir şey demiştir ve sende o enerjini seni hep iyi yapacağını yada iyiye stabile yakın olacağını düşünüyorsundur.
çünkü dediğini incelediğimizde "hem bu terapiyi kullanıp aynı gün yazı okursam duruma göre 3 gün 5 gün 2 hafta herşeyden uzak kalıyorum.küskünlük oluyor benliğimle aramda çünkü enerjisini sikip atmış oluyorum" tamamlanmış bir parçadan mahrum olduğun için enerjin gidiyor ve parçayı belki zor şartlarda hızlıca alabilmende aklında olduğundan bunu yaşayıp geçiyorsun. fakat alfanın kullanım ömrümü var günde? neden tek bir zihin frekansını alfa yapıyoruz ki?
yani çok çalışan yada durgun bir zihin ve işleyiş biçiminde de alfa olabilir. yada içindeki bu bahsettiğin acılarla boğuşup, cesaretini toplayan, kendini zorla bu duruma sokan ve maruz kaldığı zorluğa gögüs gererek sabırla ilerleyen bir alfa kullanımı da olabilir. ki bazıları bu şekilde de gögüs gerdiği şeyden yüzde yüz bir tamamlanma alabilir.
fakat aslında konuda ki konu da, maruz kaldığın şey ne?
senin yüzde yüz tamamlandığında ki alacağın şekli yaptığın iş, kültürün, çevren, ülken bile etkileyebiliyor. bu kötü demiyorum, kötü olmayabilir ama en nihayetinde etkileyici bir yol. bu yüzden parçalarımızı aradığımız yer neye göre belirleniyor kritik bir soru kişi için. ve yanıltıcı da olabilir, yol gösterici de bilmiyorum.
bu yeni yazınla alakalı okudum:
bu bahsettiğin zor zamanları açalım istiyorum. bu kişinin pıstığı, özgüvensiz, rezil yada utandığı durumlar olarak belirli şekilde duygusal olarak zorbalandığı -kendisi de kendini zorbalayabilir- durumlar diyebiliriz.
bu durumlar aslında psikolojide kişiye maruz bırakmak diye geçiyor. terapide maruz kaldığında yanında sana yönlendirmeler veren bir doktorun vardır. o doktor burada alfa oluyor ve daha sağlayıcı çünkü bu durumu aşacak olan yine aklınla sen oluyorsun ki alfa aklı da getiriyor sana hediye olarak. akıl için düşün, alfa aklın üzerine sana daha fazlasını vererek hizmet etsin diyoruz o halde. alfanın yokluğunu aslında anlayış ve kavrayış eksikliği ve insanların ne olduğunu tahmin etsek bile "ne yapabileceğimizi bilmemek" de desek yanlış demeyiz.
yani his etmekten kastın aslında suni gün yüzündeki duygulardan çok daha derinden gelen, ve kişiyi aklıyla açıklayamasa bile içinden geldiğini kabul eden bir yapıda bulmak da diyebiliriz bir yandan. "geçmişteki hatalarınızı bulup, kendinizi kurtaracaksınız" manasal ustanın sözü de buralarda kabak gibi belli.
çünkü dediğini incelediğimizde "hem bu terapiyi kullanıp aynı gün yazı okursam duruma göre 3 gün 5 gün 2 hafta herşeyden uzak kalıyorum.küskünlük oluyor benliğimle aramda çünkü enerjisini sikip atmış oluyorum" tamamlanmış bir parçadan mahrum olduğun için enerjin gidiyor ve parçayı belki zor şartlarda hızlıca alabilmende aklında olduğundan bunu yaşayıp geçiyorsun. fakat alfanın kullanım ömrümü var günde? neden tek bir zihin frekansını alfa yapıyoruz ki?
yani çok çalışan yada durgun bir zihin ve işleyiş biçiminde de alfa olabilir. yada içindeki bu bahsettiğin acılarla boğuşup, cesaretini toplayan, kendini zorla bu duruma sokan ve maruz kaldığı zorluğa gögüs gererek sabırla ilerleyen bir alfa kullanımı da olabilir. ki bazıları bu şekilde de gögüs gerdiği şeyden yüzde yüz bir tamamlanma alabilir.
fakat aslında konuda ki konu da, maruz kaldığın şey ne?
senin yüzde yüz tamamlandığında ki alacağın şekli yaptığın iş, kültürün, çevren, ülken bile etkileyebiliyor. bu kötü demiyorum, kötü olmayabilir ama en nihayetinde etkileyici bir yol. bu yüzden parçalarımızı aradığımız yer neye göre belirleniyor kritik bir soru kişi için. ve yanıltıcı da olabilir, yol gösterici de bilmiyorum.
bu yeni yazınla alakalı okudum:
bu bahsettiğin zor zamanları açalım istiyorum. bu kişinin pıstığı, özgüvensiz, rezil yada utandığı durumlar olarak belirli şekilde duygusal olarak zorbalandığı -kendisi de kendini zorbalayabilir- durumlar diyebiliriz.
bu durumlar aslında psikolojide kişiye maruz bırakmak diye geçiyor. terapide maruz kaldığında yanında sana yönlendirmeler veren bir doktorun vardır. o doktor burada alfa oluyor ve daha sağlayıcı çünkü bu durumu aşacak olan yine aklınla sen oluyorsun ki alfa aklı da getiriyor sana hediye olarak. akıl için düşün, alfa aklın üzerine sana daha fazlasını vererek hizmet etsin diyoruz o halde. alfanın yokluğunu aslında anlayış ve kavrayış eksikliği ve insanların ne olduğunu tahmin etsek bile "ne yapabileceğimizi bilmemek" de desek yanlış demeyiz.
yani his etmekten kastın aslında suni gün yüzündeki duygulardan çok daha derinden gelen, ve kişiyi aklıyla açıklayamasa bile içinden geldiğini kabul eden bir yapıda bulmak da diyebiliriz bir yandan. "geçmişteki hatalarınızı bulup, kendinizi kurtaracaksınız" manasal ustanın sözü de buralarda kabak gibi belli.
o halde biz şundan bahsediyoruz: bir arabanın ikinci viteste giderken ki halinde otobanda tüm gücünü kullandığı yada kullanabildiği durumlardan feyz alıp, evet benim olayım bu diyip kendini yeniden neredeyse stabile yakın bir konum atıp zamana bırakıyor ve bu çıkarılan ders, yada evet bu konuda ki olayım bu dediği şeyi aslında direkt karaktere eklemiş oluyoruz. senin dargınlık dediğin noktada sanırım burada devreye giriyor:
eğer karakterinde olmayan duruma yakalanmak için kendini bu duruma sokarsan, zaten karakterinde yada o an ki seviyen buna güç yetiremeyeceği için kendine dargınlık başlıyor.
bu ders çalışmak, istemediğin yada istediğin bir şeyi gerçekleştirmek de diyebilmek mümkün.
o halde, aslında bu maruz kalacağımız şeyden uzak kalarak hayatta ki duygularımızında şeklini o an ki yaptığımız ve öncesinde düşündüğümüz şeyleri bilinçli olarak proglamlayıp kendimizi maruz bırakıyoruz bir yandan ama bu olayla karşılaşmak gibi bir etki bırakmıyor ve kabullenip işlenmesi çok daha uzun vadeli olsa bile garanti oluyor.
buna altın vuruşun kardeşlikte gerçekleşmesi de diyebilir miyiz?
edit: "eğer karakterinde olmayan duruma yakalanmak için kendini bu duruma sokarsan, zaten karakterinde yada o an ki seviyen buna güç yetiremeyeceği için kendine dargınlık başlıyor." arkadaşın inat dediği nokta burada devreye giriyor. inadımdan ekmek yiyorum demişti sanırım aynen o kısım burada işte. bu durumu bir kez yaşayıp, o durumu toparlayabileceği bir yoldan bahsediyor gördüğüm kadarıyla. biraz okuyucuya hitap ettim fire will, birazda durumu hem sana hemde okucuya anlatıp yanlış/doğru tevili bekliyorum senden.
eğer karakterinde olmayan duruma yakalanmak için kendini bu duruma sokarsan, zaten karakterinde yada o an ki seviyen buna güç yetiremeyeceği için kendine dargınlık başlıyor.
bu ders çalışmak, istemediğin yada istediğin bir şeyi gerçekleştirmek de diyebilmek mümkün.
o halde, aslında bu maruz kalacağımız şeyden uzak kalarak hayatta ki duygularımızında şeklini o an ki yaptığımız ve öncesinde düşündüğümüz şeyleri bilinçli olarak proglamlayıp kendimizi maruz bırakıyoruz bir yandan ama bu olayla karşılaşmak gibi bir etki bırakmıyor ve kabullenip işlenmesi çok daha uzun vadeli olsa bile garanti oluyor.
buna altın vuruşun kardeşlikte gerçekleşmesi de diyebilir miyiz?
edit: "eğer karakterinde olmayan duruma yakalanmak için kendini bu duruma sokarsan, zaten karakterinde yada o an ki seviyen buna güç yetiremeyeceği için kendine dargınlık başlıyor." arkadaşın inat dediği nokta burada devreye giriyor. inadımdan ekmek yiyorum demişti sanırım aynen o kısım burada işte. bu durumu bir kez yaşayıp, o durumu toparlayabileceği bir yoldan bahsediyor gördüğüm kadarıyla. biraz okuyucuya hitap ettim fire will, birazda durumu hem sana hemde okucuya anlatıp yanlış/doğru tevili bekliyorum senden.
son olarak redline halk arasında bir motorun kendi parçalarına zarar vermeden verebileceği performansın en maks. vermesine denir. bunu alfaya vurduğumuzda arkadaşın anlattığı şeyin parçalara zarar verebilmek olduğunu düşünüyorum ki bu yüzden normalleşiyoruz. diğer türlü parçalara zarar vermeden -kendimize yani- ilerlediğimizde bu enerji yaptığımız işe, tefekkürümüze, kişisel iletişimize güzelce dağılıyor ve gün sonunda verimli bir zaman geçirmenin verdiği rahatlık ve alfana güven ile yeni bir güne belirli enerji aralığında başlıyorsun.
evet benlik bu kadar. mesajları takipteyim
evet benlik bu kadar. mesajları takipteyim
hacıtyler'da tcma'yın edindiği bilgileri çok başka alakasız konularla birleştirip yeni bir fikir ortaya çıkardığını söylediğini hatırladım. onun dışında ise, hitabet yeteneği adına gelişmek isteyen birinin hitap edeceği insanların kültüründen belirli şeyleri alıp daha güzel hale getirip kendinde kullanmasına da alfanın sentezleyip kullanması diyorum.
ac'de ki görevlerde, amaca hizmet ediş şeklinin oyuncuya "popülerlik, gösteriş, kahramanlık" gibi şeylerin aslında önemli olmadığını ve gösterişten uzak, gizlice kimsenin haber olmadan bir işi bitirip köşeye çekilmenin daha etkileyici olduğunu his ettirmek/aktarmak da diyebiliriz bir yandan oyundan kazandığımız yetenekler veya bakış açısına.
ben buna film, dizileri de ekliyorum. bazı film ve dizi karakterlerinin de kişiye tecrübe katıyor. ve böylelikle her durumda doğru olan davranışı elde etmesi daha kolay oluyor ki buna tarih de diyebilirim.
ayriyetten, tcma'yın bir film karakteri verip o karakterdeki suskunluğun çevresinde uyandırdığı ve az ve öz konuşmasının da asla suistimal edilmediğine dair bir örnekte var.
ben buna film, dizileri de ekliyorum. bazı film ve dizi karakterlerinin de kişiye tecrübe katıyor. ve böylelikle her durumda doğru olan davranışı elde etmesi daha kolay oluyor ki buna tarih de diyebilirim.
ayriyetten, tcma'yın bir film karakteri verip o karakterdeki suskunluğun çevresinde uyandırdığı ve az ve öz konuşmasının da asla suistimal edilmediğine dair bir örnekte var.
öncelikle redline yani kırmızı çizgi ne demek?
buna tahammülün bittiği ve gereksiz olan davranışların göze batması mı demeliyiz?
redline' a girdikten sonra ki özellikler: normalleşmek adına belirli aktivitelere katılmak.
anormal bir durum var demek. bu durum ise kişinin enerjisinin kendine toplandığı ve bu sayede olduğundan daha gözü kara, gözü açık, uyaranları ve mimikleri fark edebilen, keskin, kararlı ama bu saydıklarım normalden daha fazla olarak söylüyorum. nelerdir?
buna tahammülün bittiği ve gereksiz olan davranışların göze batması mı demeliyiz?
redline' a girdikten sonra ki özellikler: normalleşmek adına belirli aktivitelere katılmak.
anormal bir durum var demek. bu durum ise kişinin enerjisinin kendine toplandığı ve bu sayede olduğundan daha gözü kara, gözü açık, uyaranları ve mimikleri fark edebilen, keskin, kararlı ama bu saydıklarım normalden daha fazla olarak söylüyorum. nelerdir?
Evet anten olup izleyenlere ibret de olabilir. Aslında zirveye ulaşanda anten bir yerde.
Hatta uydudan sinyali gönderen, antenleri ibret haline getirip izleyecilere sunan birini de tanıyoruz. Böyle de olabilir
Edit: şuan yemek yemeğe geçiyorum, dışarıdayım. şarjım da az 1 saate bakarım tekrar.
Hatta uydudan sinyali gönderen, antenleri ibret haline getirip izleyecilere sunan birini de tanıyoruz. Böyle de olabilir
Edit: şuan yemek yemeğe geçiyorum, dışarıdayım. şarjım da az 1 saate bakarım tekrar.
E kardeşlik, dünyevi nimetler, kişinin araç haline gelmesi olabilir. Geniş bir soru. alfanın açılması ne getirir? Her şeyi getirebilir. En iyi cevapla kardeşlik tabii. kişinin kendi hayatına inersek belirli özellikler, karakterini değiştirecek yapılanmalar felan
Bu başlığa yapılabilecek iki şey var: Ya dalga geçeceksin bu fırlamayla dostane yada oturup kanka mutlaka hata var diyeceksin. Dalga içinden geldiyse yaparsın da, oturup bu adama hata vardır mutlaka demek hiç içimden gelmedi mümkün mertebe zaten biliyordur kendisi anlatacaklarını.
Dostum yazacak bir şey görseydim yazardım. Hani bu seninle alakalı değildir belki normal hayatımda da böyle oluyor benim için. sahneye dediğinde sahneye çıkıp ne diyebilirim? komik olurdu ya "hığ sahnedeyim" diyip muzip bir gülüş atmak. Ne gerek var böyle bir şeye
O dediğimde bu konuyla alakalı değil ama, şuan şahsen ne yazabilir ki yazdıklarına?
Alive zaten yazmıyor, yesirawt ise sana ne yazacağını bilmiyor. diğer online kim bilmiyorum dün azio girmiş, onunda sana diyebileceği şey muhtemelen bu işleri bırakıp hayatına falan odaklan olur.
Sende ne alaka lan amunagoyum dersin ve bir daha yazmaz. Halbuki burayı canlandıralım diyende kendisiydi.
Adam burayı pavyona çevirmiş dansöz kaldırıyor amk cevap veren olursa gülerim diyerek hafif bir tebessüm ile bitiriyorum.
O dediğimde bu konuyla alakalı değil ama, şuan şahsen ne yazabilir ki yazdıklarına?
Alive zaten yazmıyor, yesirawt ise sana ne yazacağını bilmiyor. diğer online kim bilmiyorum dün azio girmiş, onunda sana diyebileceği şey muhtemelen bu işleri bırakıp hayatına falan odaklan olur.
Sende ne alaka lan amunagoyum dersin ve bir daha yazmaz. Halbuki burayı canlandıralım diyende kendisiydi.
Adam burayı pavyona çevirmiş dansöz kaldırıyor amk cevap veren olursa gülerim diyerek hafif bir tebessüm ile bitiriyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?