blacktyler7

ek olarak kadının seni anlayabilmesinin ilk yolu senin etrafa yaydığın enerji, frekans diyelim.
Yalnız bakışları anladığını düşünmüyorum genel kitlenin çünkü yeterince anlayışlı, analiz özelliği gelişmiş değiller bilinç seviyesinde.
Altın dişi de anlasa bile umursamaz çok çünkü her kadın iletişimde teste başlar ve asıl belirleyici unsurlar iletişim kurulduktan sonradır bence diyorum.
mesela etrafa yaydığın enerji, hareketlerin kadını idealist yaklaşmaya iter ve ona göre daha istekli davranır seninle konuşmaya okey de, bu kadınla konuşmaya başladığında tahmin ettiğin gibi güzel gitmez mesela çünkü olay iletişimdedir.
sözsüz iletişim de ki olayın, sözlüye geçiriyor kolayca ama sözlü de ispatlaman gerekenler var. ispat demeyelim de güzel olması için yapılması gerekenler.
Bu yüzden kadın seni alfa görmüyor diye kaba davranacak değil her zaman, yaptığın şakaya güler seninle buluşur ama öyle olur sadece mesela.
Yesirawt'ın dizide ki altın dişi yazısında alfa potansiyeli omegalara hoşgörülü davranır dediğine katılıyorum bu yüzden. altın dişi bilinç düzeyinde de gelişmiş bir varlık çünkü analiz, ayırt etme olarak.

tanıma göre kadını hayatta tutabilecek en güçlü erkek alfa diyor. cırtmış, bu zihniyete göre kadına maddi güç veremeyen erkeklerde beta oluyor.

O zaman kadınlar hangi alfayi direkt tanıyor?
Ya ilk tanıma alfa değil diyip, yeni bir alfa modeli oluşturacağız ve bu eski alfa tanımının hatalı olduğu çok açık çünkü "hayatta tutabilecek olan alfadır" hayır alfa değildir.

Yeni alfa modelini hazır ve eksiksiz iken ustamızdan alalım ve yenisini yazalım bu yazının....

"Kadınlar önceden onları hayatta tutabilecek şartları sağlamaya en yakın olanları tespit edebilmek adına analiz geliştirdiler ve bu tespit edilenleri de yanlarında tutmak için duygu, bağlılık gibi tek eşliliğe yada çok eşli olan ama yine de imkanların kullanılmaya devam ettiği bir güçlü ilişki aradılar.
Fakat bu artık sadece bir içgüdü, bilinçaltı çatışması olarak günümüzde devam ediyor ve bu devam edişin artıları analiz, ayrıştırma gibi şeyler.
Yine günümüzde kadınlar kaynakları ona veren erkekler olsa bile onlar yerine daha az kaynak sahibi zihinsen, manevi olarak onları tatmin edecek birine teslim olmak istiyorlar ve bu tiplerin ortak özelliklerini bilinçaltı bir seçebiliyor. Blacktyler olarak çok küçük bir gozlem olarak kadınların bir kekoyu bile tercih edebileceği bir durum olduğunu biliyorum alfa varken bile.
Duyguların etkisini yitirmesine engel olamayan bir kadın, aynı duyguları farklı bir erkekten almaya izin verirse buna aldatma diyoruz.
Aldatmanın ilk seviyesi de bu oluyor ve en son ki aşama fiziksel birliktelik.
Sonuç olarak kadınların alfaya çekiliyor olma nedeni şu: duygusal kaynağından emin olduğu bir adama, küçük bir kız çocuğu gibi tatlı davranmak sorun değilken duygusal kaynağının zayıf olabileceğine yada dikkatini çekmeyecek şekilde sessiz, çekicisiz olan erkeklere ise genel olarak mesafeli yada çok kaba davranıyorlar.
alfalar ise genel olarak zaten doğal çekici, dikkatli toplayan bir yapıda olduklarından dolayı kadınlar tanırlar. bu tanımalarının sebebi içgüdülerini aşırı kullanmaları olabilse de, kadın aklını kullandıkça içgüdüleriyle karşılaştığı erkekleri aklıyla eliyor. Diğerleri duygulara bağımlı kalan sorunlu ilişkiler oluyor."

kaynak: blacktyler:d

Kurana göre Yusufun hikayesini bilemem, sen biliyon mu

alphatyler, red pill hakkında ciddi bir araştırma yapıp buraya yazabilir misin

ya şöyle kırmızı ve mavi hap var. matrix filminde morpheus adında bir karakter var ve bu karakterin olayı sistemin içinde bir boşluktan faydalanıp, sisteme çalışan insanlar arasından en potansiyelli olanın kendisini bulduğunda ona yardım ediyor.
neo ise yaşadığı dünyanın içinden yani sistemden sıkılıp, farklı arayışlar peşindeyken bu morpheusa denk geliyor derken bu morpheus buna iki teklif sunuyor: ya gerçekleri gör yada hayal dünyanda yaşamaya çalış
gerçek kısmı kırmızı hap... this is red pill my friend

neyse sonra rollo tomassi diye bir yazar çıkıyor.
erkeklerin kendi arasında kadınlarla alakalı fikir yürüttüğü, belirli gözlemlerini aktardığı bir ortamda oluyordu bu sanırım rollo tomassinin çıkması yani.
kitaplar felan yazılıyor. bir felsefeye ciddi ciddi dökülüyor kadınlarla alakalı analizler.
ve bu analizler gerçek yani red pill olarak tanıtılıyor insana ki aslında doğru, filimler ve dizilerde ki kadınları tavlama yöntemleri genellikle yanlıştır ve bu mavi haptır diyelim, bu adamlar bu mavi hapı sana gösterip kırmızı hapı aramanı istiyorlar ve büyük ihtimalle zaten o kırmızı hap hakkında sana kitaplar tavsiye etmeye başlıyorlar okuman için.
bunun altında ki felsefe çok detaylı aslında. yani bak oyunculuk mesleğini düşün.
bir taraf söylediği her cümlede nerede nefes alacağını, duracağını, bağıracağını ve kısık sesle konuşacağını tek tek çalışırken diğer bir oyuncu ise olayın mantığını öyle bir alıyor ki bir şekilde hiç düşünmüyor bile nerede duracağını, bağıracağını...
bu ikinci düşünmeyen, doğallığın nirvanası abimiz tcma'dır.
diğer taraf ise red pill ve benzeri camialar.
evet mutlaka faydası var oturup duracağın yeri pratik yapmanın ama önemli olan duyguyu aktarabilmektir oyunculukta.
duyguyu aktarabilmek için ise karakteri anlayabilmen lazım.
bir karakteri anladığın ve benimsediğin zaman o karakter olursun değil mi?
heh işte tam bu yönden bu karakteri dibine kadar yemiş bir oyuncu, mimik çalışmaz genellikle o otomatik olur.
bazı yerlerde ufak bir çalışma yapar ama çok normaldir.

alfa kelimesi tcma'dan önce vardı zaten. öğreten de çok kişi vardı.
ne öğrettiğini diyorsan, e aynen usta gibisi yok o yüzden hepsinin anlattığından ve verebildiği en etkili güç başlık oldu.
başlık en potansiyelliler içindi. red pill de ise potansiyeli düşük sınırlı biri bile belirli noktaya gelebilirken başlığın ilk sayfasında eleniyor, yada sonuncu sayfasına gelip gereken noktaları anlamamış biri olarak kalıyor yada ilerliyor felan bir sürü ihtimal var.

olayı red pile bağlayıp, ustayı onun en eskisi yapma sebebin ne alpha kardeşim

edit: e ne demişler? aslan, aslan olduğunu kendisine hatırlatmak zorunda kalmayandır.

red pilin en eskisi derken? adam red pill lafını bile kullanmıyor. puayla alakalı bir cümlesi var o da, puacılar gibi kasıntı olmayın şeklinde felandı. neyse o kız öyle der, sonra şaka yapmıştım za der kalırsın.
yada der ki: arkadaşlarımla iddiaya girdik, o yüzden sana iyi yaklaştım.

bunu mu öngörmüş tcma? bilim insanlarının en betasına sorsaydın o da söylerdi zaten.

edit: senin, benim gibilerin bunu öngöremiyor olması bizimle alakalı bir problem. yaşadığımız hayatın bizim düşüncelerimizi ittiği, bizim kendi düşünmeyi seçtiklerimiz ve bize hatırlatılan şeylerin üzerine gidemiyor oluşumuz evet bizi baya eksiye götürür.
fakat bir adam, 10 yıl sonra daha fazla kadınsallaştırma olacağını bildiği bilginin bana kattığı bir şey yok ve bu yüzden bu ileride daha fazla beta olacak lafı pastanın içinde ki malzeme değil.
kattığı bir şey yok çünkü bir adama olan bağlılığımızı bu cümleye dökersek biri çıkıp sana bilim insanları, veri analizcileri gibi tahminleri doğru çıkma olasılığı fazla insanları tanıtır cevap veremezsin.
tcma böyle şeyler yüzünden bağlı kalınacak bir adam değil.

e başka? niye tcma? ne kattı bu adam sana hala bir cevap vermiş değilsin.

edit: ben o zamanlar pokemon, pepe izliyordum amk. 16 yaşına geldiğimde şöyle bir sosyal medyada çıkıp benimde kadınlaşma fazla olacak demem o kadar yüksek ihtimal ki, bu yüksek ihtimali belirleyen şey benim içsel ve zihinsel bakış açım. o bakış açısına sahip olduğum ve üzerine çıkabileceğim için burdayım zaten. yoksa redpill okuyan her liseli bu denileni biliyor "maskünelite azalıyor. uyanın"
tcma'ya olan bağlılımı bir cümleyle, bir olay örgüsüyle açıklayabileceğimi düşünmüyorum artık.
he yazmaya yazarım da bir gün biri dese ki: o bildiğin, o bağlandığın olayların hepsi yalan hiç biri gerçek değildi ya kurguydu yada seni bağlamak için yapılmış bir şeyler.
ne olucak sonra?
bak dinde de böyledir. odaklan, ve iyi düşün.
625'desin.
mucize yok, anormal davranışlar yok. bir insan ve vahyolunduğu söylenen cümleler ve bir savaş.

not: sen bence tcma'ya olan güvenin, bağlılığın felan ne his ediyorsan bir güzel yaz. beraber ayıklayalım.

şuan ki gördüğü şey ne anlamadım ben?

alphatyler mı gelecek demiş 10 yıl sonra:d

bayram namazıyla alakalı olabilir gardaşhım allah sana tcma bir şey veremez ama ben veririm diyip yola çağırıyor olmasın...

he bu arada sana bir şey sorucam alpha, tcma gerçekten ne kattı sana

konuyu bilmiyorum

sükut eyledim kahrı var dediler:xdxd

Yüzünle ne alakası var lan. Gıdın varda o yüzden mi diyorsun?
He yüzünü her gün buzlu suya sok çıkar, hafiften yüz yogası yaparsan 3 ay içinde fark olur.
Bir araştırmaya göre günde 20 dakika yüz yogasi yapan insanlarda 6 hafta içinde gençleşme görülüyor.

"Sikilmiş yeteneklerinin ilgini çekmediğini sanıyorsun"

şöyle düşün: kulağına iki kız fısıldayarak konuşuyor ve sen ikisinin de ne söylediği önemli olmaksızın -abartı olmadan- bundan hoşnut olup keyifli bir huylanma geçiriyorsun ve sakinleşiyorsun ve hatta bilerek efendim duymadım diyorsun ki tekrar o hoşnutluğu kazan.
başkası da zerre etkilenmez bundan.
idris akbar seven de vardır meher al muaqily de.

aslında bir eser farklı bir dile yüz yüze çevirilmez tamamen de, mesele o değil.
hatta arapların kendi içinde bile lehçe farkından ötürü farklı kuran versiyonları vardır.
bir ayette ki harekelerin değişmesi, belki kelimelerin farklı olması bile olabiliyordu incelersiniz.

@alpha eski arapça değişti derken kanka?
çevirinin etkisi de bir şeyin anlamını bilmenin verdiği rahatlıktır muhtemelen şey gibi: lan bu adam konuşuyor da ben bunun ne dediğini anlamıyorum ki iltifat mı ediyor sövüyor mu?
onu sen bilirsin ya. sen söyle seni hoşnut eden şey ne, hoşnut olmanı analiz edip paylaşırsan daha net olur

ben mükemmelim. ben tanımları umursamam. ben nasıl göründüğümü umursamam ama bilirim.
ben ilgileri çekerim. ben dikkatleri toplarım.
ben doğruyum. ben yanlışları fark ederim. ben doğru yoldayım.
ben sağlıklıyım.
ben iyiyim. ben olumluyum. ben gerçekçiyim ve bu yüzden mükemmelim.
ben gerçekçi düşünüyorum ve bu özelliğimden dolayı değerliyim.
ben değerliyim çünkü kendime ait özelliklerim var.
ben, benim.
insanların yapmaya çalıştığı şeyleri kolaycana yaparım.
insanların olmak istedikleri şeyler bende doğal olur.
ben her şeyin farkındayım her zaman.
alfam bana her zaman yardım eder.
alfam beni korur.
ben beni anlamayan insanlarla vakit kaybetmem.
kendini haklı gören dar kafalı insanları çok kolay tespit ederim.
ben insanlarda ki yanlışları hemen anlarım.
genellikle insanlar beni anlayamazlar ve bu yüzden anlaşılmayı umursamam.
ben mükemmelim.
ben bir alfayım.
ben farklıyım.
umursamazım. ben insanları umursamam.
insanlar beni etkileyemez.
dişiler basittir benim için.
asla basit bir dişiyle birlikte olamam.
bende ki oksijen bitmediği sürece betalarla, suistimalci omegalarla geçinemem.
benim kimseye ihtiyacım yok.
ben sadece benim ve bu yüzden baskı his etmem.
istediğimi yapıyorum bundan dolayı kimseden çekinmiyorum asla.
gözlerimde, enerjimde parıltı gören kadınlar var gittiğim her yerde...
onları umursamadığımı bildikleri için bana yaklaşmayan kadınlar var hayatım boyunca.
ben eğlenceliyimdir. genellikle basit dişilerle eğlenmek istemiyorum.
ben mutluyum. her zaman hoşnutumdur. gereksiz olarak gördüğüm şeyler asla beni etkilemez.
ben güçlüyüm. ben gücüm. ben ulaşılmayanım.
ben savaşçıyım. ben nabza göre şerbet veririm ve kimseden çekinmem.
ben korkumu yönetebilenim. ben duygularıma hakim olurum.
ben hiç bir şeye üzülmem çünkü her şey olabilir hayatta.
ben bir alfayım. ben bir omegayım. ben, benim.
ben çok geniş düşünürüm. ben asla anlayışsız değilimdir.
ben her şeyi çok iyi anlarım. ben çok iyi bir öğrenciyim ve bu yüzden hayatta her zaman karşıma iyi öğretmenler çıkar.
mükemmel öğretmenlerim vardır.
ben mükemmel bir öğrenciyim. ben insanların göremediklerini görürüm.
ben çırakların bakamadıklarına bakarım.
ben çırakları yönlendirenim. ben doğruyu ve yanlışı görebilenim.
ben insanların hatalarını onlara gösterenim.
iyi ve kötüyü ayırt edebiliyorum.
kendime sonsuz güvenim var çünkü ben doğru olanım.
ben insanların niyetlerini fark ederim.
beni kimse etkileyemez.
ben sakin bir insanım. ben rahat bir insanım.
ben bir alfayım ve içim çok rahat çünkü hayat beni iyileştiriyor.
zaman beni güçlendiriyor. hatalarım beni kuvvetlendiriyor.
yanlışlarım bana yol gösteriyor. ben mükemmelim.
bir bir alfayım ve hayatım boyunca doğru yolda olacağım.
ben inançlıyımdır.
ben tek olmaktan gurur duyarım.
en yakınlarımın beni anlamıyor olması beni etkilemez.
ben küstahım. ben hiç bir şeyi umursamam çünkü doğru olanı mutlaka bulurum. ben mutlaka doğruyu yerine getiririm.
doğruyu yapmak benim için bir zevktir.
çoğu zaman fark etmeden mükemmelliğimi gösteririm.
kimsenin beni fark etmesine ihtiyacım yok ve bunu asla düşünmem.
ben sadece istediğimi düşünürüm.
ben bir alfayım. ve ne olduğumu asla umursamam.
ben kendime çok güveniyorum. hayattan zevk alıyorum. mutlu bir hayatım var.
iyi bir geleceğim var. ben, benim.

törpüleniyorsunuz çünkü alfa yeteneklerini yeterince korumuyorsunuz.
sikilmiş yeteneklerinizi ve becerilerinizi toplumun size dayattığı gibi gereksiz görüyorsunuz.
alfayı korumuyorsunuz.
Çok çok basit hevesleriniz için kendinizden ya ödün veriyorsunuz yada alfa hakkında öğrendiğiniz basit bilgilerle saçma işlerin peşinde koşup olayı küçümsüyorsunuz.

Gibi bir yazısı vardı ustanın.

Bu özelliklerin görülmediği bir insan düşün.
üniversitedesin, lisede olabilir.
İnsanlarla konuşmayan, sosyal çevresi olmayan ama ara sıra eğlenen ve istediği zaman sosyal ortama girip etkili olabilecek bir adamın olduğunu farz et.
Bu adamda alfa mıdır?

Alfalık sosyal ortamda ki görünen şeylerden bir tanım koyabileceğimiz bir şey değil.
fakat evet potansiyel bakımdan alfa potansiyeli yüksek mi değil mi belirtilerini değerlendirebiliriz.
Ama önce alfa ne demek onu bilmek gerekiyor.
Erkeklerle yatan bir kızı seven adam için kimseyle yatmamış kız sevilmez.
Bir tercih diğerinden yüz çevirmek gibi aslında.

Kardeşlik diye bir yer var ya, orada ki herkes lider mi?
Alfa olan bir toplulukta herkes mi lider?
Liderlik özelliğini kullanıp kullanmamak senin tercihin.

Bira içmeyi seven, bira tercih eder diğerlerine nefret beslemese bile.
İşid'de ki bir Müslümana göre eli silah tutmayan, insan kesmeyen sağlam mümin değildir mesela...

Kendine inanmak insanı rahatlatır ve güven getirir.
Bu kombinasyon ise kişiyi kendi düşüncelerini yaratmaya, olanı korumaya veya doğrusuyla yanlışı yorumlamaya itebilir.
Fakat istediğimiz şey şu değil: her zaman sorgula, en küçük konularda bile yorum da bulunup yenisi ara...
Olay basit, değerli olan ve gerektiğinde tüm bunları yapabiliyor musun?

Allaha inanan bir insanın her gün zinadan korunması mümkün değildir. Zinaya yaklaşacak faktörler gerçekleştiği zaman imtihana girer.
He diğer türlü kişi kendi başına bu faktörleri hızlandırmak amacıyla bir şeyler yapar, e olay yine aynı yere çıkıyor.
Gerekli his ettiğin, keyfi olarak yapmak istediğin veya her ne sebepten olursa olsun -suistimal hariç- yapmak istediğin bir şeyi yapabiliyorsan süper.
Tam tersi istemediğin şeylere de duyguların istiyor olsa bile uzak kalabiliyor musun.

Şeytana hizmet edenlerin bir çoğu hizmet ettiğinden habersizdir.
aynı şeyi iyilik içinde düşün.
ve iyiliğe, barışa ve insanları özgür bırakabilmek adına mücadele veren kişilerde farkında olmadan iyiliğin sahibi varsa sahibine, yoksa sadece iyiliğe çalışır.
neyin var olup olmadığını sen çözersin.

kendine inanmaması sonucunda insanları alpha olduğu zamandan daha çok düşünürdü ve böylece onların kalıplarına girmeye daha yaklaşırdı. Belki onlardan uzak olurdu ama yaptığı çoğu harekette dışarıdan izlendiği için beden dili alfa olmaktan çıkardı gibi gibi sebep sonuç zincirleri.

Kendine inanmaması getirir başarısızlığı,
Başarısızlık getirir inanmadığı şeylerin peşinden gitmemeyi ve bu da en sonunda insanların dediklerine daha yakın his eden ve onlarla daha yakın düşünen bir insan.
Toplumla yakın olma demiyoruz ama toplumun çoğu normali belirli olaylarda sorun çıkarır alphaya ve alpha artık eskisi gibi olmadığı için kendisi de bu sorunların altında ezilip üstesinden gelemeyen, ve aynı sorunların temsilcisi olurdu...
Satanizm şeytana hizmet eder mesela, kötülüğe yani.
Kötülüğün bir çalışanı olurdu yani.
neden?
Çünkü normalleştirilmiş çoğu şey değişmeyecek kadar insanların inandığı şeyler ve vazgeçemeyecekleri bir değer unsuru olduğundan, yenilikler gelmiyor ve böylece akıllı insanlar bile bu geleneği devam ettirebilmek için baskılanıyor.
Mesela İbrahim diye bir elçi var, onun halkı tarafından öldürülmek istenmesi bu sebepledir.
Genç osmanın öldürülmesi bu yüzdendir.
Dördüncü murat ise güçlüdür ve bu zulmü baya bi azaltmıştır.
Yavuz Sultan selimin bir kaynağa göre doğu seferlerinde çadırı kurşunlandı çünkü asker yurda dönmek ister denir.
Olayların içinde ki psikolojik yapıya, zihin keşfine odaklan. Bir şey yapan, bir şey yapacak zihne sahiptir. Öyleyse kimin ne yaptığından olduğu hali bulabiliriz.